Afrika’da Bir Deniz
Deniz ArslanAfrika’da Bir Deniz Sözleri ve Alıntıları
Afrika’da Bir Deniz sözleri ve alıntılarını, Afrika’da Bir Deniz kitap alıntılarını, Afrika’da Bir Deniz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
'Somali'de neler var bir bilsen. Bir kere yer altı ve yer üstü her türlü zenginlik var. Türkiye'nin nesi varsa orada da o var. Ama ek olarak orada petrol var, doğalgaz var, uranyum var' dedi. Kendisine şaşırmış gözlerle bakanlara 'yetmedi mi' diye gülümsedi.
'Bir de Afrika'nın en geniş kıyı şeridine sahip, yani balıkçılık var. Hal durum böyle olunca sömürge ülkelerinin ilgisine mazhar oluyorlar. Italyanlar ve Ingilizler yemişler de yemişler...
Sayfa 28
''Bizim burada tüm kadınlar sünnet olur. Sünnetsiz olan kadınlarla herkes dalga geçer. 'Hafif kadın' gözüyle bakarlar. Kimse evlenmek istemez' dedi.
'Neden o gözle bakıyorlar?' dedim.
'İçinde istek olursa eşini kolayca aldatabilir, başkasına gidebilir' diye düşünüyorlar. Burada çok eşlilik var biliyorsunuz. Erkekler diğer eşlerinin yanındayken boşta olan eşin/eşlerin kendisini aldatmasını istemiyorlar. O yüzden sünnetli eş almayı tercih ediyorlar. Aileler de zamanı geldiğinde kızları evde kalmasın diye kız çocuklarını sünnet ettiriyorlar. Ama ben kızım olursa onu sünnet ettirmeyeceğim. O acıyı çeksin istemiyorum. Evde kalırsa da kalsın!" dedi.
Sayfa 118
Kim bilir ne acılar yaşamıştı. Muhtemelen pek çok coğrafyada olduğu gibi burada da daha doğmadan 'erkek' olması için dualar edilmişti. Erkek demek kanunun olmadığı yerlerde güç, kuvvet, haksızsan bile haklı olman demek. Kadınlar daha doğarken kaybediyor yani. Kız çocukları 3-4 yaşlarından itibaren de örtünmeye başlıyor. Oysa erkekler için böyle bir şey yok. İstediklerini giyiyorlar rahatça...
Sayfa 120
"Sizi çok özledim" diyorum ortaya, yere bakarak. Ben onları ne çok sevdiğimi, uzaktayken özlediğimi hiç söyleyememiştim. Söyleyemezdik de zaten, ayıptı. Sevgi söylenmezdi. Annem gülümseyerek sevgiyle yüzüme bakıyor. "Sakalların beyaz dolmuş" diyor biraz üzülerek. "Anne eşşek kadar adam oldum. Beyaz olsun artık" diyorum. Yine de değişmiyor hüzün dolu bakışları...
Sayfa 113
Uçak harekete geçtiğinde yanımda oturan arkadaş küçük bir kitaptan fısıltı ile Arapça bir şeyler okuyordu. Onun o telaşına bakınca, bir an 'Ulan biz nereye gidiyoruz? Macera derken bu sefer harbiden yaktık kendimizi' diye düşündüm. Arapça duaları onun kadar bilmiyordum ve Hasan Şaş'ın yaptığı gibi "Allah'ım bu arkadaşın yaptığı tüm dualara katılıyorum" dedim
Sayfa 29
Sonra 1994 yılında Güney Sudan'da ortaya çıkan kıtlıkta, yiyecek dağıtan BM. Kampına varmak için yola çıkan ama zayıflık, bitkinlik, açlık ve susuzluktan yolda yığılmış kalan küçük kız ve onun ölmesini bekleyen akbabayı fotoğraflayan Kevin Carter tekrar dikkatleri Afrika'ya çekmişti. O fotoğrafla Pulitzer ödülü kazanan Kevin Carter'a herkes 'O kıza ne oldu?' 'Neden o kıza yardım etmedin?' Diye soruyordu.
Kevin Carter 'Ben yardım görevlisi değil, fotografçıyım' diyordu onlara.
Bazıları daha da ileri giderek 'Carter daha çarpıcı fotoğraflar çekmek için kızın akbabaya yem olmasına müsaade etti' bile demişlerdi.
Oysa Kevin Carter, çektiği o fotoğrafla oraya belki binlerce kişinin hayatını kurtaracak yardım getirmişti. Sürekli sorulan aynı sorular, suçlamalar, eleştiriler onu bunalıma soktu. Hassas sanatçı bünyesi daha fazla kaldıramadı ve yine 1994 yılında arabasının içine verdiği eksoz gazı ile hayatına son verdi. Kimine göre gördükleri, yaşadıkları ve insan neslinin vahşeti karşısında umutsuzluğa düştü ve çekip gitmeyi tercih etti.
Sayfa 39