Ah Bine-l Aşk 2. kitaplarını, Ah Bine-l Aşk 2. sözleri ve alıntılarını, Ah Bine-l Aşk 2. yazarlarını, Ah Bine-l Aşk 2. yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşkın diğer adı acı mıdır..? O yüzden mutlu biten hiçbir aşk efsanesi yoktur belki de. Yandıkları için vardır, Mecnun, Ferhat, Kerem, Yunus, Mevlana, Pir Sultan Abdal… Ve daha niceleri yandıkları için aşıktır belki. Aşk, hasrettir vuslatsız.
Bir biyografik romandan daha fazlası…Genç yaşta ailesini kaybeden Ekber eğitim aldığı hocasını da kaybedince iyice yalnız hissetmiştir kendini. Bir gün hocasını rüyasında görmesi vesilesiyle yola revan olur. Uzun bir yolculuk içerisinde küçük hikayelere tanıklık etmekle birlikte ders verir nitelikte öğütler sıralar.
Artık vardığı yer kutsal topraklardır. Büyük imtihanı Sare ile karşılaşmıştır. İkisi de birbirlerine gönülden gönüle giden görünmez bir yolla bağlıdırlar. Dört yıl ayrı kaldıktan sonra Sare tekrar Ekberine kavuşur. Ekber de Saresine…
Ekber’in imtihanı başlar, Sare ölümcül hasatadır çünkü…
“Kimi benden çok seversen onu senden alırım” diyen Rabbini, geçiyordu bu sevda…
Ne demişti Gül Sultan “Kıyamette kişi sevdiği ile olur.”
Ben aşkın kendisini Allah’ta,
Yansımasını ise sende gördüm.
Diyen Ekber, Saresine üçüncü kez ahirette kavuşacaktı…
“Bir varmış dedikten sonra, sakın bir yokmuş deme sevgili. Bir varmışım, hep olacakmışım, hiç bırakmayacakmışım de sevgili…
Masal da olsan hiç bitme, ben seni böyle dolu dolu sevdikçe.“
Aşk acıttıkça aşk sanki. Ne kadar zorsa o kadar büyük.
Kays çöle vurulunca Mecnun, Ferhat dağı delince Ferhat.
Yusuf kuyuya atılınca Yusuf. Celaleddin-i Rumi döndükçe Mevlana, Şems yandıkça Şems.
Aşk yaktığı kadar aşk.