Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahlak Sorunumuz

Hasan Ayık

Ahlak Sorunumuz Gönderileri

Ahlak Sorunumuz kitaplarını, Ahlak Sorunumuz sözleri ve alıntılarını, Ahlak Sorunumuz yazarlarını, Ahlak Sorunumuz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
108 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Evrensel Ahlak
Kitap ahlak sorunlarımızı dile getirerek başladı. Maddi manevi her türlü ahlak ve erdemi yitirdiğimiz modern tanrılara karşı gönüllü köle olduğumuzu gözler önüne serdi. Değerler eğitiminin ailede, okulda ve çevrede oluştuğu en çokta çevrede şekillendiği belirtildi. Kitapta 3 ahlaktan bahsetmek mümkün. Akılcı denilen rasyonel aklı kabul eden batılı tarz, duygusal denilen sömürülen ahlak yipi ve İslam evrensel ahlakı. Akılcı ahlak yapısında haz, güç ve menfaat temelli ilişkiler olduğu için ahlak yok. Çünkü erdem yok. İslam dini evrensel ahlak temeli üzerine kuruludur. İslam inanç, ibadet ve muamelattan oluşur. Salih amel olan güzel ahlak bizlere ilk öğretilmesi gereken konu olması gerekirken ibadetlerden sonra öğretilen konu olarak ahlak soyut olduğu için hep görmezden gelinmiştir. Bu da bizlerin temel sorunu olmuştur. İmam Gazalinin eseri İhya kitabından bolca esinlenilmiş. İslam evrensel ahlakı, “Allahın ahlakı ile ahlaklanmak(marifetullah)” ile olacağını bunun da Allahın kendisini bildirdiği Esmaül Hüsnasıyla tanıyabileceğimizi cüzi miktarda biz insanlarda tecelli ettiğini belirtmiştir. “Kendini bilen Rabbini bilir” Ahlakın özü, kalbimizdeki düşünce ve erdemlerimizden oluşur. Kalbimizi putlardan temizleyerek Peygamber Efendimizin(sas) “ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” hadisine binaen Kur’andaki peygamber kıssaları da sadece o olaya özgü değil biz tüm insanlığa mesaj anlamı taşımaktadır. Biz kendimizi unutmuş, gaflete düşmüşüz, sürüklenmişiz hayatın meşgalesine.. Bu durumdan kurtulmak için salih amel olan güzel ahlaka sarılmalı. Kitap ufuk açıcı, tavsiye ederim.
Ahlak Sorunumuz
Ahlak SorunumuzHasan Ayık · Önce Kitap · 201820 okunma
Bu kitap, yaşadığımız çağda içine düştüğümüz ahlak sorununu mütevazı bir şekilde teşhis ederek, İslam ahlakı bağlamında yine mütevazı bir çözüm sunma gayretinin ürünüdür.
Reklam
Ahlak
En zalim insan bile içten bir samimiyet, karşılıksız sevgi ve merhamet karşısında eriyebilir.
Ahlaki değerlerin meshebi ve meşrebi yoktur.
Sıffin ve Cemel savaşlarında Müslümanlar birbirlerini öldürmüş, bu dehşet verici olaylardan ibret alıp ahlaki sonuçlar çıkaracak yerde "Bu savaşlarda ölenler cennete mi yoksa cehenneme mi gitmiştir?" sorusuna cevap bulmaya çalışmışlardır.
Bizim kültürümüzde ahlak, çoğunlukla bir çeşit pısırıklık durumu, hiçbir şeye ses çıkarmama, bütün baskılara boyun eğme, zor karşısında hakkından bile vazgeçme (pasifizm) olarak anlaşılmış; ahlaktan bahsetmek ve ahlaki erdemleri merkeze almak, çoğunlukla insanları uyuşukluğa sevk etmekle eş tutulmuştur.
Reklam
Başta, Peygamberimiz olmak üzere bütün peygamberlerin üstlendiği mükerrem ahlak modeli, yerini yargılayıcı, ve dışlayıcı, tanımlayıcı ve itici, kaba, haşin ve kırıcı; sürekli başkaları hakkında hüküm veren, kötülükle değil kötü olanla mücadele eden, hem şuçlayan hem de yargılayan hakim ve savcı tavrına bırakmıştır.
Modern dünyanın insanı uyuşturmak için kullandığı biyolojik istek ve arzular alanı, tarihin hiçbir firavunu tarafından günümüzde olduğu kadar tahrik edilmemiştir.
Modern kültürün oluşturduğu "insansız insan" modelinin, ahlak sorunu da yoktur. Çünkü ahlak, her zaman, kendini konumlayacak insani bir zemin istemektedir. Modern dünyanın iletişim tiranlarına itaat eden gönüllü kölelerin teslim olduğu sanal dünya, onların insani altyapılarını tahrip etmiştir. Bu anlamda günümüz insanının ahlak problemi yoktur. Çünkü ahlak öncelikle biyolojik, fizyolojik, psişik ve manevi unsurları ile insanın insan olmasını, insanla karşılaşmasını, diğer insanlarla iletişime geçmesini ve sanal dünyadan çıkarak ait olduğu insani dünyaya dönmesini gerektirmektedir.
Bir Müslüman inanç ve ibadetlerini erdemli bir insan olmak, hayatı İslam ahlakının erdemleri üzerine yaşamak için değil de doğrudan cennete gitmek için yaparsa ne ibadetleri tam olur ne de cennete giden yolun hakkını verebilir.
Reklam
İnanç ve ibadetler, salih amele götüren araç olmaktan çıkıp bizzat amaç haline geldiğinde, asıl hedef olan salih amel gölgede kalmakta, inancımız ve ibadetimiz salih ameli doğurmamaktadır.
Peygamberler, toplumların içine düştüğü ahlak krizini çözen, onlara erdemli hayatın yaşanılabilir olduğunu, ahlaki erdemlerin evrenselleştirilebileceğini gösteren en büyük fatihlerdir.
Kuşkusuz peygamberlerin yaşadığı ahlaki hayat, yaşanması mümkün ancak pratize edilmesi ve her şeye rağmen sürdürülmesi insan çıkarları ile çatıştığı için oldukça zordur.
Nietzsche'nin "Tanrı öldü" şeklindeki hükmünün altında Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcilerinin kanlı elleri bulunmaktadır.
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.