Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahlâkın Sosyal Psikolojisi

Sevim Cesur

En Yeni Ahlâkın Sosyal Psikolojisi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ahlâkın Sosyal Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, en yeni Ahlâkın Sosyal Psikolojisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Sadece insanlar kendi türleriye bu kadar yoğun sosyal etkileşim içinde olan tek canlı türüdür ve başkalarının ne düşündüğüne çok önem verilir ve bundan fazlaca etkilenilir."
“Kişiler, eylemlerinin ahlâkiliğini kendilerine meşrulaştırmadıkça zarar verici eylemlerde bulunmazlar. Kişiler bir yandan zararlı bir eylem içinde bulunuyorken bir yandan da ahlâki bir emri yerine getiriyor gibi görünmekye ve kendilerini ahlâki failler olarak hissedebilmektedir."
Reklam
Şemalar, uzun süreli hafızada alan yer genel bilgi yapılarıdır. Beklentiler, varsayımlar, kavramlar, düzenlilikler olan şemalar, insanların deneyimlerdeki benzerliklerin ve tekrar ortaya çıkan özelliklerin fark edilmesiyle oluşur. Şemalar, daha önceki uyaranlara benzeyen yeni bir uyaran tarafından harekete geçirilir.
Sayfa 75
Ahlâki yargı çeşitli eylem yollarının farkında olmayı ve hangi eylemin en meşru olacağına karar vermeyi içerir. Ahlâki duyarlılık (Bebeau, 2002, Walker, 2002) durumun yorumlanması, ilgili ahlâki faktörlerin farkına varma, başkalarının tepkileri ile duygularını yorumlayabilme becerisini, empati ve bakış açısı edinme kapasitesini içerir. Alternatif eylem yollarının farkında olmayı, çevredeki neden-sonuç etki zincirleri ve olaya dahil olan herkesin nasıl etkileneceğini bilmeyi içerir. Ahlâki motivasyon, doğru olan şeyi bilmekle onu yapmak arasındaki köprüdür; ahlâki değerleri diğer değer ve kazançların önüne geçirmeyi, ahlâki olana bağlılığı ve sonuç için sorumluluğu almayı kapsar.
Sayfa 73
Dolayısıyla ahlâk sadece Piaget'nin (1932) kuramlaştırdığı şekliyle düzgün bir akran işbirliğinden türemez, aynı zamanda düzgün bir bağlanma deneyiminin de ahlâkı temellendirmesi gerekir. Norm ve kurallar, onlara hayat ve anlam veren ilişkisel bağlamından çıkarılan "kendi seçtiğimiz ilkeler" olarak şeyleşir. Gilligan ve Wiggins'e göre, ahlâk psikolojisi, belirli türde ilişkilere bağlı olan oldukça çeşitli ahlâki deneyim, bilişsel ve duygusal olgunlaşma ile belirli sosyal ve kültürel bağlamların etkisine yer açmalıdır. Böylelikle de ahlâk alanı daha karmaşık hale gelmektedir.
Sayfa 68
Gilligan'ın da aktardığı üzere Piaget'ye (1932) göre, kızlar kurallara karşı daha toleranslıdır, istisnaları kabul etme ve yeni kurallar uydurma eğilimleri daha fazladır. Sonuç olarak kural temelli ahlâk gelişimleri daha zayıf olma ihtimalini taşır.
Sayfa 62
Reklam
Bir başka örnek de Ursula K. LeGuin'in Lavinia romanından: -Geleceğini bilmek ister misin Lavinia? -"İstemem" dedim hemen. Sonra kendi görevimin ve dileğimin ne olduğu öğrenmek için zihnimi kurcaladım ve "Neyi yapmamın doğru olacağını öğrenmek isterim, yapacağım şeyin ne getireceğini değil" dedim. -"Yapacağın şeyin ne getirmesi gerektiğini bilmek yeterli" dedi.
Sayfa 52
Ahlâki düşünce, sosyal ve kültürel içeriğin içselleştirilmesinin işlevlerinden biri değildir (Kohlberg,1971;1984). Bu peş peşe gelen basamaklar çocuğun dış dünyanın farkında olmasından ortaya çıkar; ve aynı zamanda aktif bir şekilde dünyayı düzenleme faaliyetlerini temsil eder. Ortaya çıkan ahlâki yapılar, benlik ve çevrenin etkileşiminin bir sonucudur.
Sayfa 50
"Bazı yasalara uyarken diğerlerine uymamayı nasıl açıklayabilirsiniz; diye sorulabilir. Cevap adil yasalara uymayla ilgili sadece yasal değil aynı zamanda ahlaki bir sorumluluğumuz olduğu gerçeğinde yatmaktadır. Adil olmayan yasalara uymama konusunda kişinin ahlaki bir sorumluluğu vardır; fakat kişi verilen cezayı da açıklıkla, severek ve isteyerek yerine getirmelidir. Vicdanının yanlış olduğunu söylediği bir yasayı ihlal eden ve kamuoyunun vicdanını harekete geçirmek için cezayı kabul eden birey, gerçekte yasaya karşı en çok saygı gösteren kişidir. Adil olmayan bir yasa, sonsuz veya doğal yasadan temellenmeyen bir insan yasasıdır. İnsan şahsiyetini yükselten bir yasa adildir; insan sahsiyetini alçaltan bir yasa adil değildir"
Sayfa 49
Nitekim Kohlberg ve Powera (1981) göre, Sokrates ve Martin Luther King toplumun kanunlarını sorgulamaları ve sivil itaatsizligin; sivil, kamusal ve kanuna saygı çerçevesinde bir bağlamda ortaya çıkması gerektiğinin farkındaydılar. Ancak her ikisi de insan muhakemesini temel alan ve insan şahsiyetine saygıyı öngören daha yüksek bir kanun tanıyorlardı.
Sayfa 49
Reklam
Kohlberg (1973) yetişkin kimliğindeki krizlerin ve dönüm noktalarının çoğu zaman ahlâki olduğunu belirtir.
Sayfa 48
Ayrıca Kohlberg'e göre (1971), felsefi temelleri olmayan bir psikoloji kuramı eksiktir.
Sayfa 39
Kohlberg (1994), çalışmalarını John Dewey'nin ahlâkın dürtüsel (impulsive), gruba uyma (group-conforming), yansıtmalı (reflective) basamakları ve felsefi yazıları ile Piaget'nin ahlak öncesi (premoral), yetişkin otoritesi, kurallara bağımlı veya tek yönle saygıyı içeren bir bağımlı bir dönem ve özellikle akranlar arasında karşılıklılık, karşılıklı saygı ile işbirliğini içeren özerk bir döneme dair bulguları üzerine temellendirmiştir
Sayfa 37
Eğitimi sırasında Platondan Dewey'e kadar pek çok filozofu okumuş olan Kohlberg, içlerinde en çok Kant'tan ve Kant'ın "Her insana bir araç değil, kendi içinde bir amaç olarak davranın" şeklindeki kategorik buyruğundan etkilenmiştir. İnsan haysiyetine saygı, Kohlberge (1994) adaletin özü gibi görünmüştür.
Sayfa 36
Özetlemek gerekirse Piaget'nin (1932) bütün bu çalışmaları sonucunda çocukta sınırlama ve işbirliği ahlakı olarak iki tür ahlak olduğuna dair bulgular ortaya çıkmıştır. Sınırlandırma ahlâkı; ödevi, basitliği ve bağımlılığı içermektedir. Çocuk, yetişkinin buyruklarına uyar, doğrular bu buyruklara uygun olandır, yanlış bu buyrukların yerine getirilmesinin engellenmesidir. Niyet bu kavramda pek az yer tutar. Fakat dereceli bir şekilde bir işbirliği ahlakı gelişir ki temel prensibi vicdanın özerkliği ve niyetliliğin önemli olmasıdır.
Sayfa 35
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.