Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet Paşa'nın Güneş Kasidesi Üzerine Düşünceler

Ahmet Atilla Şentürk

Ahmet Paşa'nın Güneş Kasidesi Üzerine Düşünceler Gönderileri

Ahmet Paşa'nın Güneş Kasidesi Üzerine Düşünceler kitaplarını, Ahmet Paşa'nın Güneş Kasidesi Üzerine Düşünceler sözleri ve alıntılarını, Ahmet Paşa'nın Güneş Kasidesi Üzerine Düşünceler yazarlarını, Ahmet Paşa'nın Güneş Kasidesi Üzerine Düşünceler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dane-i encüm dirüp meh hırmaninde her seher Bal açup cevlan ider tavus-i zerrin-per güneş (Altın kanatlı bir kuşa benzeyen güneş her sabah kanatlarını açıp yıldız tanelerini toplayarak ay harmanında dolaşır.)
GÜNEŞ KASİDESİ
Geh hamam-ı mah-i tabana dakar simin cerah Geh düzer simurg-i çarha ateşin şeh-per güneş (Güneş bazen parlak ay güvercinine gümüşten kanatlar takar, bazen de gök ankasına ateşten kanat takar.)
Reklam
ne kadar ince
"Virmese lutfuñ eli rahm-i felekde perveriş Mâder-i eyyâmdan togmazdı ta mahşer güneş" "Senin lutfunun eli feleğin rahminde büyütmeseydi, güneş ta kıyamete kadar günler anasından doğmazdı." (...) Rahimdeki nutfeye güneşin hakim olduğu 4. ayda ruh verildiğinden cenine "perveriş" veren (besleyip yetiştiren) gezegenin güneş olduğu anlaşılmaktadır. İşte bu bilgiler ışığında şair güneşin bu özelliğini kullanarak ve hükümdarın âleme nizam verici vasfını da göz önünde bulundurarak mübâlağa yoluyla: "Güneş ana rahmindeki çocuğu besleyip yetiştirir ama güneşi de besleyen sensin." demek istemektedir.
"Nûr-ı çeşm-i âlem ü çeşm-ü-çerağı kâinat Sensin ey şeh kim yüzüñ nûrından umar fer güneş" "Ey padişah! Sen âlemin gözünün nuru, kâinatın gözü ve ışığısın; güneş senin yüzünün nûrundan ışık umar." Türkçede bugün de çok sevilen kimseler için kullanılan "gözümün nuru" deyimi, muhatabı olan şahsı insan vücudunun en değerli uzvu olan göze izafe etmesi bakımından oldukça manidardır. Ahmed Paşa bu ifadesiyle Fatih için "dünyanın sevgilisi" demektedir. Mısraın ikinci kısmında ise sultan için "kâinatın gören gözü ve gösteren ışığı" şeklinde yorumlanabilecek bir ifade kullanmıştır. Yahut da bu söz "vücutta göz nasıl kıymetli ise sen de kâinatta öylesin, kâinat senin varlığınla aydınlanır" şeklinde de yorumlanabilir. İkinci misrada ise padişahın yüzünün nurluluğunu belirtmek için mübalağalı bir uslûpla güneşin onun yüzünden ışık ümid ettiği iddia edilmiş.
Reklam
Eski şiirin önemli özelliklerinden birisi de en âfâkî görünen ifadelerde dahi hayatın gerçek değerlerini kendisine temel edinmesidir. Şiir tahlillerinde metinleri yakın-uzak bir takım sembol ve remizlerle realiteden uzaklaştırarak tamamen tasavvuf gibi subjektif temellere dayalı bir his ve düşünce sistemiyle izaha çalışmak, eski hayatın gerçeklerini göz ardı etmek yahut bütün şairleri mutasavvıf kabul etmek demektir.