Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?

Hilal Kaplan

Sayfa Sayısına Göre Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(...) erkeği yenilmesi gereken bir rakip olarak bir kere kodlayınca, diğer düğmeler de doğru iliklenemedi.
“Devlet yıkılabilir, ordular dağıtılabilir ama ailenin temeli sağlamsa o millet var olmaya devam edip her şeyi yeniden inşa ve ihya edecektir.”
Sayfa 10 - Salim Öğüt
Reklam
Kıymetli mütefekkir Alev Alatlı'nın dediği gibi, "Madem ki son temsilcileriyiz Gezegen'in yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek 'gerçek', soğuyan Güneş'in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimalidir."
Biz ki her mevcudu yıktık, gayesiz bir fikr ile, Yıkmadık bir şey bıraktık... Sade bir şey: Aile. Hangi bir bünyanı mahvettik de ıslah eyledik? İşte vîran memleket! Her yer delik, her yer deşik! Bunların tamiri kabil... Olsa ciddiyyet, sebat; Lâkin Allah etmesin, bir düşse şayet ailat. En kavi kollarla hatta kalkamaz imkânı yok! Kim ki kalkar der, onun hayvan kadar izanı yok!
Sayfa 13 - Mehmet Akif Ersoy
Bundan 20 yıl önce 20'li yaşların başında olan annelik yaşı, bugün 28,9'a gerilemiş durumda. Kadınlar ortalama 26,5 yaşında ve erkekler ortalama 30,2 yaşında evleniyor
Bireyselleşmenin bireyi özgürleştireceği ve en üst düzeyde mutluluk sağlayacağı dayatmasına karşılık, mutluluk kaynağının neredeyse tamamını aile ve aile üyeleri oluşturmaktadır.
Reklam
Kendini sevmenin yolunun başkalarını sevmekten, kendinle gurur duymanın yolunun gerçekten gurur duyulacak amellere imza atmaktan, kendine en büyük övgünün koşulsuz yapılan hayırdan, kendinle barışmanın en önemli veçhesinin ise günahlarıyla yüzleşmekten geçtiğine inanan bir insanın ulaştığı derinliğe 'kişisel gelişim' kitaplarının sloganlarindaki sığlıkla erişmek mümkün değildir.
(...) feminizm zaten ailenin kadını köleleştiren bir kurum olduğunu vaaz eder ve kadın ancak babadan, abiden, eşten "özgürleşirse" ve "özgürleştiği" müddetçe "gerçek bir kadın" olarak potansiyelini gerçekleştirebilir. Bunu görmek için de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ndeki yürüyüşlerde benimsenen sloganlara bakmak da yeterlidir aslında. "Yılın Sürtüğü" çerçevesi içine girerek fotoğraf çektiren kadınların aile kurmak ve evlilik yürütmek gibi bir dertleri olabilir mi sizce?
Biz liyâkat sahibi olduğu müddetçe Kâbe’nin anahtarının bile müşrik bir ailede kalmasını öğütleyen bir Peygamberin ümmeti olarak, nasıl olur da zulmü herhangi bir kimlik kategorisine “kilitleyebiliriz” ve ataerkil düzel/eril dil “maymuncuğu” ile o kapının açılacağı yanılgısına teslim olabiliriz?
Reklam
bkz: Desmond Napoles
On yaşındaki bir çocuk, kendisine uzatılan mikrofona "cinsiyet akışkanlığı"ndan bahsediyor ve kendine "LGBT aktivisti" diyorsa, orda cinselliği konusunda kafası karıştırılmış ve endoktrine edilmiş bir masumun olduğundan emin olabilirsiniz...
Sayfa 147Kitabı okudu
"Şayet seküler bir perspektiften bakıldığında, nasıl ki bir feminist her tür mizojinizmle, bir sosyalist her tür neoliberal politikayla, bir liberal her tür yasakçılıkla kendi bakışı doğrultusunda mücadele etmek zorundaysa, bir muhafazakâr da nesli ifsat eden her tür girişimle mücadele etmelidir ve bu onun özgürlük alanıdır."
Sayfa 165Kitabı okudu
Eşcinsel - feminist hareketlerinin çıkmazı da : Hem kendilerini özgürlükçü - liberal bir yerde konumlandırıyorlar, hem de kendi söylemlerini papağan gibi tekrar etmeyenlere etiketler yapıştırıp onları linç etmeyi, işlerinden kovdurtmayı, hayatlarını dar etmeyi vazife biliyorlar. ... Avrupa Birliği desteği ile fonlanan onlarca eşcinsel grup olduğunu görebilirsiniz. ... Eşcinsel hareketin ürettiği dilin içinden konusmayan bilim insanları, aktörler, sanatçılar ve siyasiler nefret soylemi suçu işlemekle itham ediliyor, '' homofobik'' olarak etiketleniyor ve kurumsal hayattan tecrit ediliyor.
Sayfa 165Kitabı okudu
"Zira egemenliğin asıl işlevi, güç eksenlidir ve sizi ya susmaya ya da konuştuğunuzda cezalandırılmaya iter. "
Sayfa 166Kitabı okudu
Maalesef
Bugün neden başörtülü kızlar başörtüsünün taşıdığı anlamdan çok "şal bağlama teknikleri"ni dert ediyorlar?
Sayfa 168Kitabı okudu
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.