Kitapta, öncelikle akıllı güç, akıllı savaş ve akıllı savunma kavramlarının izahları yapılarak tarihî köklerine inilmiş ve sonrasında ise Hamaneî'nin beyanları esas alınarak, onun düşüncesinde bu kavramların yerine işaret edilmiştir.
Onun düşüncesinde akıllı savunmanın bileşenleri; bilim, hüner, bütün kapasitelerde tedbir almak ve güç kaynakları -maddî ve manevî- daimi hazırlık ve nizama yönelik her türlü tehditlere karşı koymak, zekâ, basiret ve etrafını görebilmektir (s. 245).
İran'ın siyasî düşüncesi İslâmî mahiyete ve istikbar karşıtı bir anlayışa dayanmaktadır (s. 235). İstikbar karşıtı söyleminin içine genellikle Amerika ve İsrail'i yerleştiriyorlar. Bu iki devleti zorba olarak görüp onları karşılarına alıyorlar.
Hamaneî'nin direniş ekonomisi ismiyle ortaya attığı kavram benim dikkatimi çekti. İçeriğini ve metodunu belirlediği mefhumu İran'ın ekonomik faaliyetlerinde zaten görmekteyiz.
Kitabın yazarı, İranlı ve Şiî olmasından dolayı bu iki fikrin propagandasını yapmış. Bunları fazlaca överek sürekli olumlu bir bakış açısı serdetmiş. Bundan dolayı bazı yerlerde okuyucuya ütopik bir perspektif sunmuş.