Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Akışkan Hayat

Zygmunt Bauman

Akışkan Hayat Gönderileri

Akışkan Hayat kitaplarını, Akışkan Hayat sözleri ve alıntılarını, Akışkan Hayat yazarlarını, Akışkan Hayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Su gibi akmalısınız... hızla ilerlemeli, akıntıya karşı koymadan, hiçbir yerde durağanlaşacak veya nehir yataklarına, kayalara yani yaşamınızda sahip olduğunuz şeylere, tanık olduğunuz durumlara veya karşılaştığınız insanlara takılacak kadar uzak kalmadan ilerlemelisiniz. Hatta kanaatlerinize veya dünya görüşünüze dahi takılıp kalmamalı, basitçe kendinizi hafifçe fakat ferasetle geçerken kendisini size sunan şeylere dokunup, ardından kavramadan gönüllüce onları bırakmalısınız... Lao-Tzu
Bir Çin atasözü
Bir yıl sonrasını düşünüyorsan mısır ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, bir ömür sonrasını düşünüyorsan insanları eğit ve onlara bir şey öğret.
Sayfa 154
Reklam
Neden devletin o iyiliksever lütfunu sadece bireyin bedeninin korunması ile sınırlıyoruz ki? İnsanın zihnine ve ruhuna verdiği hasar, bedensel kötülüklerden çok daha korkunç sonuçlar üretmez mi? Kötü ideolojilerin yarattığı zararlı etki, gerek bireylerin gerekse toplumun uyuşturucu kullanarak yarattığı riskten çok daha tehlikelidir.
Sayfa 52 - Ayrıntı Y.Kitabı okudu
İradenin olduğu yerde bir yol da vardır. Nitekim talebin olduğu yerde, hemen arkasından arz gelir.
Sayfa 28 - Ayrıntı Y.Kitabı okudu
Özü itibariyle öznel olan hisler, ''eşsizliğin'' esas özünü teşkil eder.
Sayfa 28 - Doğan Kitap.Kitabı okudu
Müslümanların okuyup destek vermesi gereken bir gönderi:
bir müslüman, "modern" dünyanın her türlü terörizmine karşı kendisini donatmalı ve onların silahlarını onlardan iyi bildiğini haykıracak cesarete okuyarak, izleyerek ve dinleyerek kavuşmalıdır. yah.dilerden bir su bile almayın diye oluşturulmuş hesaplar: twitter.com/bilincli_tuket bilinclituketim.com eşcinsel
Reklam
Sürekli yenilenmesi gereken şeyler teknik becerilerden ibaret değildir. Yaşam boyu olması gereken şey de yalnızca meslek odaklı eğitim değildir. Bunların yanında ve daha acilen yurttaşlık eğitimine ihtiyacımız vardır.
Sermayenin işlettiği piyasa ekonomisinin yaygın eğilimi ve alamet farikası olan israf, eşitsizlik ve aşağılamaların yarattığı sorunları ulus devlet yönetimi ile çözmek artık imkansızdır.
Sayfa 190Kitabı okudu
Demokrasinin sesi boğulacağı veya elleri bağlanacağı zaman kullanılan ipler cehaletten ve eylemsizlikten örürülür.
Sayfa 165Kitabı okudu
Bataklıkta yürümek
Bilgi birikiminin hızla büyümesi ve önceki bilgilerin aynı hızla eskimesi ortaya büyük çaplı bir cehalet çıkarıyor ve insanların cahilliği sürekli yeniden üretiliyor hatta daha da artıyor.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Çocukluğu tüketmek
Çocukluk, benliğin satılması için yapılan bir hazırlık aşamasına dönüşmektedir. Çünkü çocuklar tüm ilişkileri piyasa terimleri ile görmeleri ve aile üyeleri de dahil olmak üzere tüm insanları piyasanın yarattığı algılar ve değerlendirmelerin merceğinden bakmaları için eğitilmektedirler.
Sayfa 150Kitabı okudu
Akışkan modern toplumda tüketiciler
Hedefleri düşük tutmak, bizi hedeflerimizle buluşturan şeylere kolayca erişmek, hakiki ve gerçekçi arzulara nesnel sınırlar koyabileceğimize inanmak, tüketim toplumunun, tüketim endüstrisinin ve tüketici piyasalarının ölüm çanlarıdır. Tüketime endeksli ekonominin esas çarkları, arzuların tatmin edilmemesi, onları tatmin etmeye dönük her girişimin daha fazla arzu yaratacağına ve daha iyisinin yapılabileceğine kararlı ve kalıcı bir şekilde inanılmasıdır.
Sayfa 106Kitabı okudu
... esas mesele sadece "kim baştadır" sorusuna verecek yanıttan ibaret değil, "başta olmanın" ne anlama geldiği, amacı ve yarattığı sonuçlardır. Bir adım daha atıp meselenin, Altamira mağaralarındaki duvarların boyandığı günden beri bildiğimiz şekliyle kültürün sağ kalıp kalmama meselesi olduğunu söyleyebiliriz. Kültür, tüketici piyasalarının zaferi dolayısıyla yaşanan kayıplar karşısında yani sürekliliğin, kalıcılığını ve sonsuzluğun yok olması karşısında varlığını sürdürebilecek mi?
Eski dinlerin ve ekollerin tarihi aynı modern partilerle devrimlerin tarihi gibi, bize sağ kalmanın bedelinin fikirlerin buyunduruğa dönüşmesi olduğunu öğretir.
Nasıl "tarım" çiftçinin bakış açısıyla mısır tarlasını çerçeveye oturtan bir vizyonsa, metaforik bir biçimde insanlara uygulanan "kültür" fikri de insanların çiftçilerine yani idarecilere ait bakış açısıyla toplumsal dünya çerçeveye oturtan bir vizyondu.
270 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.