Aklın G'özü Gönderileri
Aklın G'özü kitaplarını, Aklın G'özü sözleri ve alıntılarını, Aklın G'özü yazarlarını, Aklın G'özü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir dusunce bir elektronun yolunu degistirir mi?
Sinir hücrelerinin tetiklemesi hakkında William Calvin ile George Ojemann'in Inside the Brain adlı yapıtında bir dizi şkırtıcı soru vardır. "Bunu başlatan nedir?" diye soruyorlar. Sodyum kanallarının açılmasına ne yol açıyor? (Sodyum kanal- lanının görevi, sodyum iyonlarının sinir hücresine girmesini ve yeterli yoğunluğa ulaşınca, bir hücreden diğerine akarak sinir hücresi tetiklemesinin temelini oluşturan hücrelerarası iletken- lerin boşalmasını sağlamaktır.) Bu sorunun yanıtı, sodyum ka- allarının voltaja duyarlı olması ve yeterince güçlü bir voltaj
Yolcu, şimdi insanoğlunun dünyasından geçmekte olan Ruhtur. Ruhu biz yaratmadık, ona biz sahip değiliz, onu tanımlayamayız ama taşırız. Yası tutulmamış, unutulmuş bedenlerden onu alırız, kendi yaşam süremizde taşırız ve genişlemiş yada daralmış olarak bizden sonrakilere aktarırız. Ruh yolcu, insan taşıyıcıdır.
Uzun bir ipliğin ucundaki hafif bir kalınlaşma olarak vaelığa dönüşüyoruz. Hücreler çoğalıyor, fazlalaşıyor, bir insan biçimini alıyor. İpliğin ucu artık onun içinde korunarak, bozulmadan gömülüp yatıyor. Görevimiz onu ileriye götürmek, sonrakilere aktarmak. Bir an için gelişiyoruz, biraz şarkı söyleyip dans ediyoruz, birkaç anımızı taşa kazıyoruz, ardından kuruyoruz, şeklimiz bozuluyor. İpliğin ucu artık çocuklarımızda yatıyor, bizim içimizden geçip kırılmadan, bilinmeyecek kadar eskilere doğru uzanıyor.
İki bilge bir derenin üzerindeki köprüde duruyormuş. Biri ötekine, "Keşke ben bir balık olsaydım. Balıklar ne kadar mutlu!" demiş.
İkinci bilge, "Sen balık değilsin ki. Balıkların mutlu olup olmadıklarını nereden biliyorsun?" diye sormuş.
Birincisi, "Ama sen, ben değilsin; öyleyse balıkların ne hissettiğini bilip bilmediğimi nerden biliyorsun?
Var olmanın algılanamayan bir niteliği bulunduğunu kabul etmekten başka bir seçenek yok gibi görünüyor. Seçiminizi yapın. Nesnel ve öznel dünya görüşleri arasında salınıyoruz ve bu kuşku insan doğasının merkezini oluşturuyor.
Küçük bir çocukken kendimi aynada tanıyamazdım ve şimdi de yine bir an için yitirdiğim masumiyetimi yeniden kazanınca yine tanıyamıyorum.
Farkındalık içeren bir ahmaklığa gereksinimim var. Kendi kusursuz boşluklarını görebilmek için masum bir göz ve boş bir kafa gereklidir.
Nasıl ben tasarılarımı sizden gizleyebilirsem, benim id'im de bazı şeyleri ego'mdan gizleyebilirdi. Özneyi pek çok özneye ayırarak, her zihinsel durum birbirine ait bilinçli bir zihinsel durumdur aksiyonu korunabilirdi ve bu zihinsel durumların başka içsel sahipleri olduğu kabul edilerek onların erişilmezliği, varsayılan sahiplerine açıklanabilirdi.
Kişi zihninde olup bitenlerin farkına varmak için sadece "bakıyordu" -"içe bakıyordu"- ve kişinin bu şekilde keşfettiği şeylerin sınırları tam da zihnin sınırlarıydı.
Ölümlü:Özgur iradaye sahip olmak benim seçimim degildi.Ozgür iradeye sahip olmayi ozgürce kendim seçmedim.
Sayfa 393Kitabı okudu
En azindan bilincin bir kacis,evrimin sigindigi bir hile oldugunu ,kendine ozgu calisma yontemine ait zorunlu firsatciligini korumak,koseye sıkısinca kurtulmak icin kullandigi hizli bir firar yolu oldugunu biliyoruz.
Sayfa 372Kitabı okudu
Roman kağıda dökülmezse, belki de bölünmüş karakterler yazarın beyninde kendi çoklu öykülerini geliştirmeyi sürdüreceklerdir...
Sayfa 64Kitabı okuyor
Hiç kimse bir kasırganın ne olduğunu tam olarak tanımlayamaz....
Sayfa 99Kitabı okuyor