Biri felsefeci diğeri fizikçi iki alim oturmuş, varlık, bilinç, benlik algısı, zihin, beden zihin ilişkisi, özgür irade gibi arka arkaya sıralandığında bile aklı sarsan soruları farklı metinler ve disiplinler eşliğinde ele alan, en azından doğru soruları doğru biçimde sordurmaya çalışan böyle bir kitap yazmışlar. Okurken en çok zorlandığım ama iyi ki yarıda bırakmamışım dediğim kitap (birkaç kere daha üstünden geçmek gerekecek ama olsun) Çevirmeni de ayrıca kutlamak gerek.
Aklın G'özüDaniel C. Dennett · Boğaziçi Üniversitesi Yayınları · 201484 okunma
Buna karşılık insanlarda zihin ve karakter doğumdan sonra yıllarca şekilienmeyi sürdürüyor ve bu uzun zaman süresinde sinir hücreleri, çevreden aldıkları geri iletimleri özümseyerek, bir dizi tarz yaratacak şekilde yeniden şekil alıyorlar.
Yeni doğmuş bir buzağı gibi daha basit bir hayvanı düşünün. Bir saatlik buzağı yalnızca görüp yürümekle kalmaz , içgüdüsel olarak insanlardan da kaçar. Bu davranışlar çok eski kaynaklardan gelmektedir; çünkü bu tip davranış genleri bulunan "Prototİp inekler"in sağ kalım yüzdesi daha yüksekti.
AKHILLEUS: Eğer uygun bir kanıt bulunduysa, 'Varsayım' yerine 'Teorem' demek daha doğru olmaz mı?
KARINCAYİYEN: Doğrusunu isterseniz haklısınız ama geleneksel olarak bu tanım kullanılıyor.
TOSBAĞA: Sebastiant ne tür müzikle uğraşıyordu?
Kendisi benim bilinç felsefesiyle tanışmama vesile olan kitaptır. Bilinçle ilgili daha önce hiç aklıma gelmeyen soruları yıllarca kafama takmama sebep olmuş metinlerle ve onların eleştirileriyle doludur. Argümanlarını metaforlarla, diyaloglarla, öykülerle, masallarla, sezgi pompalarıyla, düşünce deneyleriyle somutlaştırma konusunda daha iyisiyle karşılaşmadığım iki analitik düşünürün ortak çıkardığı bir şaheser. Kitabın ismi ve arka kapak yazısı içinin spiritüel saçmalıklarla dolu olduğu izlenimini verse de yazarlara aşina olanlar öyle olmadığını bilecektir diye tahmin ediyorum. Dennett görmüş geçirmiş bir Darwinci ve mahşerin dört ateist atlısından biri, ve Hofstadter ise o ünlü efsanevi kitabın yazarı; mantık, matematik, bilinç ve bilimsel düşünüşün harikalar diyarı GEB.
Mesela kitaptaki öykülerden birinde beyni ilk önce ikiye bölünen, sonra dörde, sonra gitgide her bir sinir hücresinin ayrı kavanozlara konulduğu o adamın öyküsü anlatılır. Beni hala çok heyecanlandırır bu hikaye, çünkü olayın teknolojik imkansızlığından ziyade ilkesel olarak bir tutarsızlığı olup olmadığını hala bilmiyorum, bir açığını bulamıyorum. Dennett bu hikayedeki aynı mantıksal çıkarımı kendi yazdığı başka önemli bir kitabında, Darwin'in Tehlikeli Fikri'nde daha da derinleştirmiştir. İşin içine tüm olası kitapların bulunduğu Borges'in sonsuz kütüphanesi, Dawkins'in içinde bütün olası canlıların bulunduğu genetik uzayı vs. girer ve matematiğin soyut platoncu uzayında matematiğin ne olduğu tartışılır. Beyin gıdıklayıcı....
Aklın G'özüDaniel C. Dennett · Boğaziçi Üniversitesi Yayınları · 201484 okunma
Eğer ilgi nedeniyle rnotive olmasam, hiç kimseyle konuşmaya zahmet etmem. Üstelik ilgi, bilinçaltındaki önyargılann bir
bütünüdür. Ben konuşurken tüm önyargılanrn birlikte çalışır ve
sizler yüzeyde benim tarzırnı, benim kişiliğiınİ algılarsınız. Ama bu
tarz, sayısız önceliğin, önyargının, eğilirnin bir araya gelişinden
oluşmuştur. Bunlann milyonlarcasının etkileşimi de ortaya arzu-
lan çıkanr. Her şey bir araya toplanır! Böylece duygu içermeyen
hesaplamalara gelmiş oluyorum. Elbette bu durum hesap rnakinelerinde, yazar kasalarda görülür. Hatta günümüzdeki bilgisayar
prograrnlan için bile doğru olduğunu söyleyebilirim. Ama yeterli
sayıda duygu içermeyen hesaplamayı koordineli bir organizasyon
içinde toplarsanız, başka düzeyde özellikleri bulunan bir şey elde
ederseniz. Artık bunu minik hesapiann bir demeti olarak değil, arzular, inanışlar ve eğilimlerin bir sistemi olarak görürsünüz, daha
doğrusu görrnek zorundasınız. Her şey yeterince karmaşık bir hal
alınca da tanımlama düzeyini değiştirmeniz gerekir. Belirli bir dereceye kadar bunlar zaten oluyor ve bu nedenle satranç prograrnlan ve mekanik düşüncenin başka girişimlerinden söz ederken
'isternek', 'düşünmek', 'denemek' ve 'umut etmek' sözcüklerini kullanıyoruz. Gözlemcinin bu düzey değişikliğine Dennett, "amaçlı duruşu benirnserne' adını veriyor. Sanının programın kendisi, amaçlı
duruşu kendine karşı benimsemeye başladığı zaman yapay zekada
ilginç şeyler oluşmaya başlayacak
Uzun araştırmalarım sonucu yeni yıl için okuma listem hazır. 🥳Tavsiyelerini aldığım arkadaşlarıma da ayrı ayrı teşekkür ederim. 🙏🤗 İsteyen yararlanabilir 🤹♂️
Bilim;
1.