Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kasım-Aralık 2016

Aktüel Arkeoloji - Sayı 54

Aktüel Arkeoloji Dergisi

Aktüel Arkeoloji - Sayı 54 Hakkında

Aktüel Arkeoloji - Sayı 54 konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
5
Okunma
Beğeni
322
Görüntülenme

Hakkında

Aslında siz bir göçmensiniz! Bugün olmasa da geçmişte atalarınız büyük olasılıkla göç etmişlerdi. Bugün çevremizde gördüğümüz ama sanki bu coğrafyaya ait olmadığını düşündüğünüz insanlar da 21. yüzyılın göçmenleri. Her çağ kendi göçmenini yaratıyor. Göçmenlik, insanlık tarihinden bile eski, çünkü insanın ilk ataları olarak görebileceğimiz Homo türleri de göç eden evrimsel sürekliliğin bir parçası ve elbette bu ilk atalarımız da göçmendi. Göç etmek, insanlık tarihinin en büyük metaforu ve kimliğimizin bir parçası olmasına rağmen, kendimizi bir yere ait hissetmek için onu reddediyoruz. Bunu sadece insanlar değil, toplumlar ve uluslaştığını sanan devletler de yapıyor. Ama insanlık tarihine baktığımız zaman, “göç” olgusunun, bizi sürekli değiştirerek melezleştirdiğini ve ötekinin bir parçasını her zaman içimizde taşıdığımızı, tek büyük gerçeklik olarak gösteriyor. Hiç durmadan sürekli olarak bir yerden bir yere göç etmiş bir insanlıkla karşı karşıyayız ama zor olan, kendimizi bu dünyaya ait hissetmek yerine, bu dünyanın küçük bir parçasına ait hissetmeye zorlanmamız. Özellikle DNA ve ADNA gibi artık sonuçlarından emin olduğumuz bilimsel araştırmalar, bizim aslında biz olmadığımızı gösteriyor ve bu gerçeklik bizi görünmez bir şekilde incitmeye başlıyor. Uzun zamandır var gücünüzle savunduğunuz bir ırka, millete, ulusa ait olma hissiniz bir anda yıkılıveriyor. Çünkü sizin dedelerinizin dedesi bugün etrafınızda gördüğünüz ama içten içe hoşlanmadığınız bu göçmenlerin ülkesinden göç etmiş görünüyor. Bu sayıyı hazırlarken gözümüzün önünde duran ama onu görmemek için çabaladığımız 21. yüzyılın en büyük korkusu, göçmenlerin dünyayı nasıl değişmeye ittiği gerçekliğiydi. Göç dünyayı değiştirir. Her zaman değiştirdi. Arkeolojik olarak milyon yıllık bir tarihten başlayarak Yunan Kolonizasyonu olarak adlandırdığımız döneme kadar anlatmaya çalıştığımız göç hareketleri, doğunun batıya, batının doğuya doğru çizdiği yolu anlatıyor. İlk büyük göç olan ve Afrika’dan dünyaya yayılan ilk insanın en uzun göçü, insanın kökenine ilişkin en büyük vurguyu yapıyor. Hepimizin Afrika’dan yola çıktığını ve dünyaya dağıldığını anlatıyor. Bir sonraki büyük göç dalgasını, yaklaşık on iki bin yıl önce Mezopotamya ve Anadolu’da filizlenen neolitik tarım topluluklarının birkaç bin yıl sonra yeniden doğuya göç etmek zorunda kalmaları oluşturuyor. Özellikle tarımın göçü Avrupa’nın ilk yerleşik insanlarının temelini oluşturuyor. Yani Avrupalıların aslında Ortadoğulu ve Anadolulu olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Bunu devam ettiren ve belki bugünkü dünyanın ilk temellerini atan üç büyük göç dalgasından ilki olan Bronz çağı ve Demir çağı göçleri, yine batı yani Avrupa coğrafyasında sıkışan insanın doğuya göçünü anlatıyor. Bu göçü önemli kılan hem doğuda hem de batıda insan topluluklarının kalabalıklaşarak yerleşik olması ve yeni gelenler ile yerleşiklerin birbirine karışarak, zamanla birbirlerinin içinde erimeleri. Avrupa dili ve kültürüne ait en eski kanıtların Anadolu’da olması şaşırtıcı olmasa gerek. Sonrasında her şeyin (kültür, mitoloji, tarih, edebiyat gibi olgunlaşmış her bilginin ki, yaklaşık birkaç bin yıldır en ince detayına kadar doğu dünyasında işlenmişti) birbirine karışmasını sağlayan ve değiştiren Yunanların kolonizasyon göçü gerçekleşiyor. Bu sayıda işleyemediğimiz bir sonraki göç ise Asyatik toplumların MS 1. binyılın sonlarına kadar batıya yaptıkları göç hareketleridir. Bu yeni karışımlar ile birlikte yeni melez kültürler ortaya çıkarıyor. Bu göçlerin her biri arkeolojik olarak kanıtlanabilmekte, ADNA ve DNA sonuçları ile de artık kesinleştirilebilmekte. Buna rağmen yazıları okuduğunuzda bazı yazılar arasında tarihsel çelişkiler olduğunu göreceksiniz, dil bilimciler ve arkeologlar bazen birbirinden farklı şeyler söyleyebiliyorlar. Yeni araştırmalar bu göç hareketliliğini ilerleyen zamanda daha da netleştirecek gibi görünüyor. Bu çelişkiler insanlık tarihinin göçler tarihi olduğu gerçeğini ise değiştiremiyor. Her ne olursa olsun bu dünyanın bir parçası ve göçmen olduğunuzu unutmayın. İyi okumalar!
Basım Tarihi: Kasım 2016Yayınevi: Nağış Basım
ISBN: 97713075756Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Aktüel Arkeoloji Dergisi
Aktüel Arkeoloji DergisiYazar · 78 kitap
Türkiye’nin “Arkeoloji Dergisi” ünvanı ile 2007 Temmuz ayında yayın hayatına başlayan Aktüel Arkeoloji Dergisi, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden bir araya gelmiş bir grup akademisyen, arkeolog ve gönüllü katılımcı birleşmesiyle kuruldu. Aktüel Arkeoloji’nin temel amacı yüzyıllar boyunca yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapmış ve halen izlerini yoğun olarak taşımakta olan Anadolu’nun Dünya Kültürel Mirası kapsamında hak ettiği yeri almasını, buna bağlı olarak da Anadolu insanını bilinçlendirerek kültürel, tarihsel mirasa sahip çıkılmasını sağlamaktır. Anadolu arkeolojisi ve dünya arkeolojisi üzerine Türkçe ve İngilizce olarak birbirinden özel tematik konulardan (arkeoloji, mitoloji, tarih, sanat tarihi, kültür) seçilen çalışmaları güncel, sade, özgün ve AKTÜEL bir dille okuyucuya anlatmayı benimsemiştir. Geleceğe Bir Anadolu Bırakmak mottosu ile Anadolu Tarihini Anadolu İnsanına Anlatan Aktüel Arkeoloji Dergisi, yüzlerce arkeolojik kazı ve araştırmanın yapıldığı, her kentinin hatta her ilçesinin altında geçmişine ait bir miras kalıntısının bulunduğu bir coğrafyada yayınlanan tek ulusal arkeoloji dergisidir. Sahibi: Aktüel Arkeoloji Basın Yayıncılık Turizm Org. Ltd. Şti aktuelarkeoloji.com.tr