Alamut Kalesi ve Hasan El Sabah
Bernard LewisAlamut Kalesi ve Hasan El Sabah Sözleri ve Alıntıları
Alamut Kalesi ve Hasan El Sabah sözleri ve alıntılarını, Alamut Kalesi ve Hasan El Sabah kitap alıntılarını, Alamut Kalesi ve Hasan El Sabah en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...insanlar giderek rahatı ve huzuru başka yerlerde aramaya koyulmuşlardır.
Sayfa 62 - 2.Bölüm - İsmaililerKitabı yarım bıraktı
bir an evvel şu cümleyi kurmak dileğiyle
“Böylece onların kötülükleriyle kirlenmiş dünyamız arınmış oldu.“
Sayfa 168Kitabı okudu
Çoğu Müslüman'ın gözünde İslam cemaati ve devleti yanlış bir yola sapmıştı.
Sayfa 50 - 2.Bölüm - İsmaililerKitabı yarım bıraktı
▪"Bu, akledenler için bir uyarıdır."
(Hud Suresi,114)
Sayfa 169 - 4.Bölüm - İranKitabı yarım bıraktı
Bazen affetmek cezalandırmaktan daha iyi sonuçlar verir.
Sayfa 195 - pdfKitabı okudu
"Tamam beni öldürdünüz, peki ya kaledekiler, onları nasıl öldüreceksiniz?"
Sayfa 103 - 3.Bölüm - Yeni DavetKitabı yarım bıraktı
Bizi mutlu ya da mutsuz kılan olaylar değil, onları algılama biçimimizdir.
1192 senesinde, Haşhaşilerin o güne dek birçok Müslüman hükümdar ve kumandanın canını almış olan hançerleri ilk Haçlı kurbanını seçmişti: Kudüs Latin Krallığı’nın hükümdarı Montferratlı Conrad..
Sayfa 18Kitabı okudu
Hasan Sabbah kaleye girişinden ölümüne dek geçen otuz beş yıllık süre zarfında bir kez bile kayalıktan aşağıya inmemiş, ikamet ettiği evin dışındaysa yalnızca iki kez bulunmuş ve her iki seferde de çatıya çıkmıştır.
“Bu Şehdiz Kalesi denen yerde, hile ve fesat alıp yürümüştü... İbn Attaş adında biri vardı ki günah yolunda aklını, mantığını yitirmiş, sapkınlaşmıştı; adamlarına bir yandan Sırat’ı Müstakim yolunun yanlış olduğunu söylerken, bir yandan yalanlarla dolu bir kitabı referans alarak Müslümanların kanlarının dökülmesine ve mallarının yağmalanmasına ehliyet çıkarıyordu. Isfahan’a ilk geldiklerinden beri yaptıkları o güne dek yaptıklarını kat be kat aşmıştı. Saraydan ve ulemanın seçkinleri arasından başlayarak, ard arda seçtikleri sayısız kurbanlarını sinisice takip edip haince tuzaklarına düşürmüşler ve korkunç bir biçimde katletmişler ve İslam’ı ayaklar altına alan daha pek çok günah işlemişlerdi. Dinimizi savunma yolunda bu savaşı vermek ve Çin’e dahi gidecek olsalar atlarımızı var gücümüzle onların üzerine sürmek boynumuzun borcu olmuştur.”
1811’de Halep Konsolosu Rousseau İran’a seyahati sırasında İsmaililere dair soruşturmalar yaparken, ülkede halen İsmail’in soyundan gelen bir imama sadakatle bağlı pek çok kimsenin olduğunu öğrenmesiyle şaşkınlığa uğramıştı.
Sayfa 34 - pdfKitabı okudu
Avrupalıların tahayyüllünü zorlayan, Haşhaşilerin öldürme yöntemlerinden çok, fanatik bağlılıkları olmuştur. Provanslı bir ozan, karısına, “Üzerimdeki nüfuzunuz, bir Haşhaşi şeyhinin can düşmanlarının üzerine saldığı fedailerinin üzerindeki nüfuzundan kat be kat fazladır” derken, bir diğeriyse “Haşhaşiler şeyhlerine nasıl bir bağlılıkla hizmet etmişse, ben de aşka öyle şaşmaz bir sadakatle hizmet ettim” demiştir.
Sayfa 20 - pdfKitabı okudu
Hristiyanlık ve Yahudilik gibi îslam da ahlaki bir dindir ve îslam inanışında ya da emirlerinde terör ve şantaja asla yer yoktur.
Sayfa 11 - pdfKitabı okudu
Düşüncelerde inat ve şiddet, aptallığın en açık belirtisidir.
Kurbanlarının gözünde suikastçılar, dine ve cemaate karşı cinai bir komploya bağlı cani fanatiklerdi.
Sayfa 90 - pdfKitabı okudu