Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alçakgönüllü Bir Öneri

Jonathan Swift

En Eski Alçakgönüllü Bir Öneri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Alçakgönüllü Bir Öneri sözleri ve alıntılarını, en eski Alçakgönüllü Bir Öneri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir adam kendisiyle benim arama belli bir mesafe koyduğunda, ikimizin de birbirimize eşit uzaklıkta olduğumuz fikri beni rahatlatıyor.
Bir insan kendisine yönelik eleştirilere karşı üç tutum alabilir: Eleştirileri hor görebilir; benzer eleştirilerle karşılık verebilir ya da eleştirilmesine hiç fırsat vermeden yaşamaya çalışabilir. Birincisi genellikle sahte bir tutum olmanın ötesine geçemez, sonuncusunu uygulamak neredeyse olanaksızdır; evrensel olarak kabul gören uygulama ikincisidir.
Reklam
Bilge insan, tüm koşulları hesaba katarak bağlantılar kurmaya ve sonuçlar çıkarmaya çalışır; ama araya giren en küçük bir rastlantı bile (olayların akışında bu türden rastlantıları önceden kestirebilmek olanaksızdır) öylesine farklılıklar ve değişimler yaratır ki, sonunda bilge kimse de, olaylar karşısında en cahil ve deneyimsiz kimse kadar donanımsız kalır.
Uyarıları dinlemeye bile bu denli direnirlerken insanların önerilere kulak vermesini nasıl bekleyebiliriz?
al götür beni bu köleler ülkesinden herkesin aptal ve herkesin korkak olduğu bu ülkeden her korkak ve aptalın satın alındığı fakat herbirisinin kendini bedava sattığı bu ülkeden !
Yazarın Önsözü Yergi öyle bir aynadır ki ona bakanlar orada herkesin yüzünü görürler de kendilerininkini görmezler; bu da şu yeryüzünde yergilerin pek etkili olmamasının, yergilerden çok az sayıda insanın gücenmesinin başlıca nedenidir. Ama yergiler büyük etkiler yaratsa da tehlike büyük değildir; uzun zaman boyunca edindiğim deneyimler bana yergilerimle kışkırttığım kişilerin öfkesinden hiçbir zaman çekinmemeyi öğretti: Çünkü öfke ve kızgınlık bedene güç verse de ruhu gevşetir ve onun bütün çabalarını zayıflatarak etkisiz kılar.
Reklam
Güçlüklere katlanabilen beyinler olduğu gibi, sabun köpüğü gibi beyinler de vardır; bu ikinci türden beynin sahibi, bırakın evini en ekonomik biçimde idare edenlere özgü çekingenlikle o küçük birikimini düzene sokmaya çalışıp dursun; ama onu, beynini kendinden üstün kimselerin kamçısı altına sokmaktan alıkoymalı, çünkü böyle bir kamçı tek bir darbeyle, o haddini bilmeyen, köpükten beyni darmadağın edecektir; beynin sahibiyse sevgili köpüklerini bir daha ömrü billah bir araya toplayamayacaktır.
Bilgi olmadan nükte ve zekâ, salt kremadan ibaret olduğundan, bir gecede toplanabildiği gibi, hünerli bir elin tek darbesiyle köpüğe, boş sözlere dönüştürülüp dağıtılabilir; krema ortadan kalktığında altından çıkanlar da domuzlara atılmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Aslına bakacak olursak, insanların yoksunluk çekmedikleri zamanlarda ayaklandıkları pek nadirdir; istilaların yönü genellikle kuzeyden güneye, başka deyişle yoksulluktan bolluğa doğru çizilmiştir. Tartışmaların en eski ve doğal temellerini, arzu ve hırs oluşturagelmiştir; gururun kardeşleri ya da aynı gövdeye bağlı dalları olarak görülebilecek olsa da, bunlar hiç kuşkusuz yoksunlukla bağıntılı meselelerdir.
Her şey kaçınılmaz bir savaşa doğru hızla ilerlerken, kraliyet kütüphanesinde kendisine ayrılan genişçe yere sık sık gidip gelen Kader tanrıçası, doğruca Jüpiter'in yanına uçup her zaman doğruyu söyleyen tek tanrıça olduğundan, aşağıdaki iki grup arasında geçenlerin doğru ve aslına sadık öyküsünü ona anlattı.
Reklam
Kuşkusuz insan bir Süpürge Sopasıdır! Doğa onu dünyaya güçlü ve sağlıklı bir halde göndermişti, serpilip gelişmeye açıktı, kafasının üstünde kendi saçları vardı, uslamlama yetisine sahip bir sebzeye uygundu bütün bunlar. Sonra ölçüsüzlüğün baltası yemyeşil dallarını kesip attı, onu kupkuru, çıplak bir kütüğe çevirdi, böylece insan da bu eksikliğini boş yere sanat yoluyla kapatmaya çalıştı: Başına bir peruk takarak kafasının doğal ürünü olmaktan çok uzak olan (pudrayla kaplı) saçlarıyla gururlanmaya başladı. Oysa bizim süpürge sopası çıkıp da, aslında kendine bile ait olmayan, tozla kaplı püskülleriyle övünmeye kalkışsa, en güzel hanımın yatak odasını süpürmekte kullanılan çok zarif bir süpürge bile olsa onu küçümser, kendini beğenmişliğiyle alay ederiz.
Mükemmelliğimizi ve başkalarının hatalarını vurgulamaktan hiç sıkılmayan, yan tutar yargıçlarız biz!
Şimdi karşıma geçip ama bir süpürge sopası dik değil, baş aşağı duran bir ağaç simgesidir, diyebilirsiniz pekâlâ. Peki, insan da baş aşağı duran bir varlık değil midir? Hayvanlarla paylaştığı daha aşağılık özellikleri daima kafasını işgal ederken, topukları yerine aklı yerlerde sürünür! Gene de insan, düştüğü onca hataya karşın, evreni düzeltmeye, yanlışları doğru kılmaya soyunur, acıları yeryüzünden silip yok edeceğini iddia eder; burnunu sokmadığı köşe bırakmaz; nerede gizli saklı kalmış bir yozlaşma varsa, herkes paylaşsın diye, onu tutar gün ışığına çıkarır; tertemiz yerlerde tozları ayağa kaldırır; temizliyormuş gibi yaptığı kirlere bulanır durur; son günlerini kadınlara, hem de genellikle en layık olmayanlarına köle olarak geçirir; sonunda da kardeşi olan çalı süpürgesi gibi ya kapının dışına konur ya da başkalarını ısıtan alevleri beslemek üzere ateşe atılır.
1.257 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.