Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Aldatmak
Ahmet AltanAldatmak Yorumları ve İncelemeleri
Aldatmak yorumları ve incelemelerini, Aldatmak kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Aldatmak puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öncelikle bir kitabı okumadan önce bayağı bir inceleyip,araştırıp okurdum.Kitabı okuma nedenim arkadaşımın kitaplığından onun tavsiyesi üzere okumam.Genel olarak bir kadının ruhsal olarak kendini tatmin etmesini konu alıyor.Kocasını da sürekli başka erkeklerle kıyaslayan ve aldatan bir kadının iç dünyası.Bazı bölümleri sürekleyici olsada genel anlamda olay örgüsü sürekli cinsellik olduğu için belli süre sonra beni şahsen sıkmaya başladı.Ama genel anlamda güzel yani.İyi okumalar :)
Ahmet Altan'ın klasik her kitabında gördüğümüz tarzda yazdiği kitaplarından biri daha. Psikolojik duyguları çok güzel aktarmış. Aldatilmanin ve aldatmanin nasıl hissettirdiğini okuyucuya çok iyi açıklamış. Şahsen ben Ahmet Altan'ı beğeniyorum ama çok fazla erotizm kullanıyor kitaplarında bunu göze alarak başlamanız lazim. Puanım 6/10
İNCELEMELER #7
Kitabın konusu; zeki, başarılı, genç ve güzel bir kadın olan Aydan'ın baba parası yiyen, kendinden başka kimseyi umursamayan Cem'le, ona her zaman sadık kalan, sonsuz güvenen ve her daim seven kocasını aldatmasını konu ediniyor.
Kitapta sadece Aydan'ın kocasını aldatması ve Cem'le olan ilişkilerinden başka olay örgüsü yok. Sadece son sayfalara doğru bazı olaylar da eklense de bütüne bakıldığında tek düzeydi. Kitabın tek çekici yönü bu kadar tekdüze ilerlemesine rağmen kişilerin psikolojisindeki dalgalanmalar o kadar güzel irdelenmiş ki aldatan, aldatılan ve aldatılmış olma duygularını ayrı ayrı ilikleriniz kadar hissedeceksiniz. Bu açıdan psikolojiye ilgi duyanların kesinlikle okuması gerektiğini düşünüyorum.
Genel itibariyle kitap güzeldi fakat bazı bölümler daha örtük bir dille anlatılsaydı daha da güzel olabilirdi.
İyi okumalar.)
Kitaba başladığımda buna benzer bir hikaye bulacağımdan emindim zaten ama beni bu kadar derinden etkileyeceğinden haberim yoktu. Beni etkiledi diyorum çünkü empati kurdukça ne kadar benliğimi yaraladığının farkına vardım. Durum her iki taraf için hatta her üç taraf için ne kadar zordu...
Hayat bir oyun değil , özellikle de kararlarımızdan insanların hayatları söz konusuysa. Bu hayatları derinden etkileyecek şeyleri yapmadan önce bir kez daha düşünmeliyiz , çoğu zaman bencilliğimiz içten içe hep bizi haklı çıkaracak mazeretler üretip dursa bile . . .
Bence üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir kitap.
İlk okumaya başladığımda yarım bırakmak istedim. Kitapları yarım bırakma gibi bir huyum olmadığı için vazgeçtim.
İlerleyen sayfalarda öyle cümleler vardı ki.. hem kızdım hem okudum.
Sonlara yaklaştığımda Aydan için üzüldüğümü fark ettim. İçinde yaşadığı ruhsal durum tasvirleri beni etkilemedi desem yalan söylemiş olurum.
Ahmet Altan’ın okuduğum ilk kitabıydı.
Zaman zaman cümlelerin uzunluğundan dolayı dönüp aynı yerleri tekrar okumak zorunda kaldım.
Ruhsal durumun böyle derinlemesine ve doğru kelimelerle anlatılması hoşuma gitti.
Onun dışında ufuk açıcı bir kitap olduğunu söyleyemem.
Bu kitaba yazmak istediğim istediğim aslında çokca şey var. Öncelikle okurken sonunu merak ederek ve kesinlikle sinir olarak okuduğumu belirtmeliyim. Aydan, Aydan'ın kocası ve Cem ve tabi birde dünyadan Bihaber minik karakter Aydan'ın kızı. Kitap bir insanın iç dünyasını barındırıyor. Okurken onu anlamaya haklı ve haksız yönlerini bulmaya çalışıyorsunuz. Ben herşeyden çok Aydan'ın haksız yönlerini ve saçmalamalarını gördüğümü söyleyebilirim. Herşeyi bi anda çok kolay hiçe sayabiliyor. Kocasını kızını dünyayı unutup kendini çok kolay Cem'e teslim ediyor ve bu olayın neticesinde birçok ayrı olaylar yaşanıyor. Kitabı beğenmediğimi söyleyebilirim sanırım çünkü Aydan'ı anlayabileceğim herhangi bir durum ortaya konamamış yazar tarafımdan. İncelemem bu şekildeydi okuduğunuz için teşekkürler! :)
Asla
Koskocaman bir ASLA çizersiniz, ASLA diye kalınca bir çizgi. Bu çizgiler sizin sınırlarınızdır ve sınırlar tıpkı kurallar gibi çiğnenmek için varmışçasına sizi her an dürter. ASLA yapılmayacak şey yoktur lakin asla hissedilmesi gereken şey vardır. İşte o hissizlik sizi ASLA dediklerinizden koruyacaktır. Ahmet Altan bize açıkça hissettirdi. Kitap sıradışı ve fevkalade heyecan verici değil fakat sınırlarını zorlayacak olan kadın ise şayet, kadının yırtıcılığını hissettirmiş. Okunaklı bir metin sunmuş.
Yayınlandığı dönemde büyük ses getiren, eleştiriler alan ve yerden yere vurulan kitap aslında insan mayasında olan bir içgüdü olan aldatmanın psikolojisini anlatmış. Neden bu kadar tantana çıkarıldığını hâlâ anlayabilmiş değilim. Sanki herkes sütten çıkmış ak kaşık...
Yazar kitapta çoğumuzun benzerlerini defalarca görüp duyduğu basit bir olayı konu almış.Yazar aldatmanın temelinde yatan sorunlardan çok bu fiilin sonuçları üzerinde durmuş. Kitapta aldatmanın temelinde yatan sorunlardan veya bir başka ifadeyle aldatmak fiilini hazırlayıcı faktörlerden de bahsedilmiş.Ama kitabı okurken bunların çok basit ve yüzeysel kaldığını görüyorsunuz.Yazar kadın kahramanın aldatma fiilinden aldığı zevki vurgulamak için uğraştığı kadar, kadını bu yola iten sebeplere kitabında yer vermek için uğraşmamış.
Kitabı okurken bazen kendime acaba yazar aldatmayı savunuyor mu diye sormadan edemedim.
Aldatmak
Ahmet Altan, demokrasi mücadelesin de, bedeller ödemiş, hala da bedel ödemeye devam eden saygın ve değerli bir gazetecidir. Aldatmak, yayınlandığı 2002 yılında, sesli ve görsel medyada, o dönem baya ses getirmişti. Hatta bazı kadınlar, kitabın öyküsünden etkilenip, Aydan gibi hırsızlık girişimlerinde bulunup ve yakalandıkların da kitabın etkisinden kalıp heyecan olsun diye yaptıklarını söylemişlerdi. Aklımın bir köşesinde kalmış, mutlaka okuyacağım dediğim bir kitaptı. Kısmet corona günlerine denk geldi. Okudum...
Kitabın konusu, iş hayatında kariyer yapmış, hali vakti gayet yerinde olan, evli, çocuklu bir kadının ihtiraslarının peşinden sürüklenmesini anlatıyor. Monotonlaşmış evliliğinden sıkılan Aydan, farklı heyecanlar, deneyimler peşine düşüyor. Genel fikrim; derinlikten uzak, müstehcen ve ensestliğe bolca güzellemenin yapıldığı ve yazarın bolca uzun uzun cümleler kurduğu layt bir öykü. Yinede okurken sıkılmadım. Keyifliydi....Bolca okumalar.
Çok akıcı, hemen okunan bir kitapla geldim fakat beni oldukça üzen bir eserdi. Ahmet Altan'ın okuduğum ilk eseri. Hayal kırıklığı...
Yapılan hatalar...
Yaşanmaması gereken şeyler...
Tutukluları, ihtirasları peşinde koşan kadının "aldatan" değil de hikâyenin sonunda aslında "aldanan" olması!
Sahip olduğun güzel, huzurlu bir hayat varken bir anlığına yanlış yola sapmak nelere yol açacak?
Uğruna delirdiğin şeyi yapmak için, bir şeylere sahip olmak için elindekileri ateşe attığında hikâyenin sonunda ateşe attıklarının seni kurtarmak için uğraş vermesi büyük bir utanç olmalı...
Bir kadın, iki adam biri hiç bırakmayan, biri aslında hiç tutmamış olan siz hangisinin yanında olurdunuz?
Onca şeyi yaşadıktan sonra dönüştüğün insan, nefret ettiğinse?
Kitap tamamen adıyla birebir uyum içinde başından sonuna kadar Aldatmak...
216 syf.
10/10 puan verdi
Ahmet Altan ismiyle ilk tanışıklığım lise yıllarına dayanıyor.O vakitler Ahmet Altan ve bu Aldatmak romanı son derece revaçtaydı ve herkesin ağzındaydı.Bende henüz yeni yetme bir kitap okuru iken merak etmiş ve bir kitapçıda soluğu almıştım.Herhalde o zamanlar çok sattığı için Aldatmak romanı kalmamış olacak ki kitapçı bana onun yerine "Sudaki İz" romanını vermişti ve berbat bulmuştum.Sonra yine belki bu romanı güzeldir diye " İçimizde Bir Yerde" romanını almış fakat yine hayal kırıklığına uğramıştım.İçimde bir ukde olarak kalmış olmalı ki geçen gün kitapçı da bu "Aldatmak" kitabını görünce bir daha Ahmet Altan okumayacağım dememe rağmen kitabı aldım.Diğer iki kitabına nazaran bu kitabı -her ne kadar diğer Ahmet Altan romanlarında tanık olduğumuz gibi bol sevişmeli, erotizm dolu olsa da- beğendim.Oldukça akıcı ve sürükleyici.Bir bankada yönetim kurulu üyesi Aydan ile baba parası yiyen, zengin Cem'in yasak aşklarını anlatıyor.Özellikle yazar bir kadının -Aydan'ın- aldatma psikolojisini çok iyi yansıtmış, kadın bir yazar bile Ahmet Altan kadar bu durumu iyi anlatamazdı galiba :)) Son bir not Aydan'ın kocası Haluk'ta ne mezhepsiz adammış yahu, başhekim yapmamakla doğru karar vermişler :)) Boş vaktiniz varsa ve eğer deniz kenarında canınızın sıkılmamasını istiyor, keyifli bir vakit geçirmek istiyorsanız okuyun derim.Keyifli okumalar.
Edebiyatı kapitalist baskıların altında ezdirmeyelim. Yazıktır. Bu kitap çıktığında boy boy billboard reklamları yapıldı her yerde. Yazar yerlere göklere sığdırılamadı. Kitap kötü değil ama abartılacak bir kitap da değil. Okunur, unutulur. Reklamı yapılmaya değer ama, çünkü reklamdan başka hiçbir şey bu kitabı göz önünde tutamaz.
Olay örgüsü, kişilerin analizleri ve duyguların insanlar üzerindeki tesirini çok çok müthiş şekilde anlatmış. Bir insanı aldatmaya yönlendiren temel sebepleri anlatma açısından çok başarılı buldum. Bence yazarın bir esere eklemesi gerekenler de var. Yazar sürekli kadının duyguları ve onu aldatmaya meylededen unsurlar üstünde durmuş. Fakat aldatılan adamın duygulari neden bu kadar eksik bir şekilde kalmış açıkçası merak ettim. Bir insanı birini aldatırken karşı tarafın hiçbir seyi hissetmemesi hele ki öğrendikten sonraki tepkisi bence daha farklı bir şekilde anlatılabilirdi. Belki de yazar insanın sevdikçe kendisine ne kadar acımasız olduğunu, kendisini nasıl ziyan ettiğini, karşıda olup biten hiçbir seyi görmeyecek kadar nasıl kör olduğunu anlatmak için sadece Aydan(Aldatan) 'in penceresinden ele almıştır. Bunlar elbette yazarımızın takdir-i olan şeyler. Bu Roman bana şu sözü anımsattı " İnsan sevildiğine emin oldukça nasılda cüretkar oluyordu. " Galiba romanın özeti tam olarak bu söz olsa gerek. Yeni okuyuculara şiddetle tavsiye edilir. Yazarın da kalemine sağlık.