Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alevi Felsefesi

Esat Korkmaz

Alevi Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

Alevi Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Alevi Felsefesi kitap alıntılarını, Alevi Felsefesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vicdanlarını uyuttular...
“İnsanların vicdanı, faşizmi engellemedi, hatta faşizm ve soykırım vicdanlı insanlarla gerçekleşti. Çünkü vicdanlar kendilerini yasaya uymuş olmakla temizlediler."
Sayfa 160Kitabı okudu
-ön söz-
“Her şey kendi ayıbını, her doğru kendi yanlışını içinde barındırır."
Reklam
“Modern insan, kendi ürettiklerinin kölesi durumundadır."
“Hiç anlamama ve yarım anlama arasında bir tercih yapılacak olsa Adomo hiç anlamamayı tercih eder. Çünkü ona göre ‘yarım anlaşılan ve yarım fark edilen eğitimin ön aşaması değil, onun ölümcül düşmanıdır.’.."
“İnsan nereye gideceğini iyi bildiği zaman serüvenlere kapısını kapamış demektir...”
Reklam
Platon ve Aristoteles, bütün Ortaçağ düşüncesini etkisi altına aldı. Bu kapsamda, kendisi hareket etmeyen hareket ettiriciye “Tanrı”dendi. ["Tanrı her yerdedir." düşüncesinden dolayı mı "kendisi hareket etmeyen" demişler acaba? Çünkü bir şey her yerdeyse hareket etmesine gerek yoktur.]
Alevilikte “din” terimi yoktur; din teriminin karşılığı, “bâtınî felsefedir”. “Bâtınî felsefe” bir “bilgi” felsefesi değil, bir “yaşam” felsefesidir, “yaşanmış” olanın üzerine kurulmuştur; yaşamı tartışır, yaşamı savunur, yaşam deneyimlerinin “düşünülmüş” bir biçimidir.
İşte "aşk" bu... Doğrudan ya da dolayı Tanrı'ya duyulur.
Alevi felsefesinde aşk, “Tanrı sevgisi” anlamınadır; cinsel aşk ise Tanrı sevgisine ulaşabilmek için, Tanrı'nın görünüşe çıkmış biçimi olarak algılanan “karşı cinse” duyulan sevgidir.
Sayfa 164Kitabı okudu
İnsan birey olarak eylemlerinin “yaratıcısıdır”; özgür istencine göre davrandığından, yaptıklarından “sorumludur”: Kendi elinde olmayan, yazgı gereği yerine getirilen bir eylemden ötürü “ceza” ya da “ödül” söz konusu olamaz.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Bâtınî(Alevi) Felsefenin bilim anlayışını Yunus çarpıcı biçimde açıklar: “İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendüni bilmezsin Ya nice okumaktır.”
Sayfa 135Kitabı okudu
Sokrates
O’na göre, hiç kimse “bilerek" kötü olamazdı. İnsanların ahlak ölçüleri “dışına” çıkmaları, temelde “yanlış” bilgilenmenin sonucuydu; bu nedenle “doğruları”öğrenen her insan ister istemez iyi olacaktı.
Sayfa 206Kitabı okudu
"Eline, beline, diline sahip ol!"
Alevilikte edep kapsamında “üç şey” önemlidir: a) Eline sahip olmak: Hırsızlık yapmama, kan akıtmama anlamında, Alevi barışçılığının ve cana saygısının bir simgesi durumundadır. Bu yolla bir Alevi eli, suç işleme aracı olmaktan çıkarıp güzellikleri yaratma aracı haline dönüştürmüş olur. b) Diline sahip olmak: Yalan söylememe, sözle insanları birbirine düşürmeme anlamında, Alevi açıklığının bir simgesi durumundadır. Bu yolla bir Alevi dili, dedikodu yapma, fitne ve fesada katılma aracı olmaktan çıkarıp doğruyu söyleme, söz güzelliğini yaratma aracı haline dönüştürmüş olur. c) Beline sahip olmak: Nefsine sahip olma, zina yapmama anlamında, gayrimeşru ilişkilerden uzak durma anlayışının bir simgesi durumundadır. Bu yolla bir Alevi cinsel organları, zina yapma aracı olmaktan çıkarıp herkesin eşiyle-sevgilisiyle birlikte yaşamasının güzelliklerini yaratma aracı haline dönüştürmüş olur.
Sayfa 212Kitabı okudu
Alevi felsefesine “toprak” olan Anadolu’yu kısaca değerlendirelim: VII. yy’a girilirken Anadolu insanı dinsel-düşünsel insanlık değerlerine; Arap Bedevilerinden ve Orta Asya Türklerinden daha yakındı. Çünkü bu toprak insanı, daha uygar bir “kafa" ürünü olan “tektanrıcı düşünceyi” çok daha önceden tanımıştı.
“Yazarların, sanatçıların tehlikeli ya da gereksiz bulunduğu bir dünya... Zihin açmanın neredeyse cinayetle, orospulukla bir tutulduğu bir dünya...”
Sayfa 199Kitabı okudu
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.