Sözler ve Alıntılar
Kalbini ne kadar basite indirgesen de
Hiç sevmediğin gövden sevişebilecek kadar sıcak hala.
Sayfa 7
727.jpg){kind=small}
Yoksa yeni yerleştiğim aşkın amazonu, musonu beni üzmüyor
Doktor dediğime de aldırma, onların hepsi unutulmuş şiirler
Bile bile insan harcayan mısralar, imgeler onların hepsi
Hani sözdü kimse kimsenin yalnızlığından medet ummayacaktı
Hani yağmur aldatan sevgilinin ardından bir Fatiha gibi okunacaktı
İlk kez seviştiğimiz günün adını milat koyacaktık sözdü hani
Bunlar senin iddiaların
Herkesten sakladığımız aşk hastalığı
Herkesten sakladığımız son akşam yenilen iğrenç yemek ve sadece ellerimizde çakan şimşeğin gürültüsü ile saadetten şikayetçi, şiddetten umutluyuz.
Genzimizden akıp geçen iltihapken hayat Bize bir şeyler kanıtla, bize bir şeyler anlat diye sesleneceğiz ona -tek milli marş, o da canhıraş feryat
Sen sağ adımını atsan o sol adımı atıp öne eğiliyor
Sen sol adımı atsan o parmak uçlarında yükseliyor nedense
Kimse müziksiz dans etmeyi beceremiyorsa evrende
Kimse işitmediyse kendi içinde çalan orkestrayı
Artık ne fark eder, o otobüs gelse de olur gelmese de
Sonra başını omzuma koydu
Omzumu orada bırakıp kalktım, uyusun biraz çocuk
Zaten saysan saysan kaç şiirdir ki bir şair
Saysan saysan bir hayat kaç hikâye
Bir tayyare daha uçtu içinde bin bir çeşit suçlu
Neyse .. Anlatacağım sadece buydu
“en basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen aptallar tanıdım. inandığımı sandılar; bense onların kuş kadar akılları ve cahil cesaretlerine hayrandım.”
Size göre nedeni yoktur ağacın büyürken gövdesini gizlemesinin
Yahut düşüp kırılan buğulu bir tuzluğun aslında biber taşıdığı
Anlaşılamayan şeyler olur mutlaka ne zaman Bach çalsa
Güzel bir kadının kırık aşk hikayeleriyle süslü hayatı gibidir sular
Çoğumuzun dilinin ucuna gelip de dışarı çıkamayan iyi yalanlar
Sevişmelerimizdeki benzersiz dokunuşlarla heykeltaraşızdır belki
Bir taştan bir aşk yaratmak için içeriz, ağlarız, severiz, ayrılırız
Sonra dönüp baktığımızda, yaşadıklarımız baştan aşağı sefalet aslında
Tek bir hoş hatıra edinmek için utanmadan bir ömür harcarız
Uyanır bakarız ki yatağımızda yanımız hep boş ve hep suçlu
Yatakta ne bir sevgiliye ait saç teli, ne kapıda bir çift ayakkabı daha
Başkalarından kalanlarla karnını doyurmak sayılmaz mı tabiat
Bütün hayvanlar nasıl öldürür, ölüme bırakırsa en aciz yavrusunu
Sevgi de öyledir, bırakıverir sizi doğurduğu an gecenin kuytusuna