Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi)

Ali Rahnema

Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) Gönderileri

Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) kitaplarını, Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) sözleri ve alıntılarını, Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) yazarlarını, Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
600 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Başlarken : İran’a kısa bir bakış Ali Şeriati için 1979 İran Devrimi’ne giden yolda Humeyni kadar önemli bir kişi olduğu söylenebilir. Onun fikirleri ve söylemlerinin çoğu Humeyni tarafından örtülü bir şekilde kabul ve takip edilmiştir. Ali Şeriati’nin hayat hikayesini tek taraflı okuyamayız. Onun politik ve devrimci söylemlerinin temelinde
Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi)
Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi)Ali Rahnema · Kapı Yayınları · 200618 okunma
Şeriati'nin isyan konuşmaları onun aciliyet duygusunu; vaktin ve ele geçmez fırsatın kaçırılmaması gerektiği hissini yansıtmaktadır. Bu konuşmaların, sadece aydınları değil halkı da ayaklandırıp isyana sevk ve teşvik etmek için vurulan kuvvetli aşılar olması umuluyordu. Şeriati'nin tahrik etmeye çalıştığı devrim siyasi-dini bir devrimdi.
Sayfa 425 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Reklam
Ali Şeriati, modern çağda çok eşliliği ve örtünmeyi çirkin ve küçük düşürücü bulmuştur. Aynı zamanda İslam'da cinsiyet eşitliğinin olmadığını da kabul etmiştir.
Sayfa 295 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Hz. Ali ve Hz. Hüseyin gibi İslam kahramanları insanlar tarafından hakikaten tanınmıyorsa, bunun sebebi mollaların "Ali Sevgisi" ve "Hüseyin için gözyaşı dökme"nin onlara yeterli olduğuna inanmalarıydı.
Sayfa 285 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Yalnızlık bir yarı varoluştan ibarettir. "Eşsiz olmak cenneti bile çöle çevirdi". Şeriati, Tanrı'nın, Adem'in yalnızlık acısına deva olması için ona bir eş olarak Havva'yı yarattığını söylüyordu. Fakat Şeriati'ye göre insanın asıl ıstırabı, acısının kaynağının "yalnızlık"ta değil, "ayrılık"ta olduğunu anlamasıyla başlıyordu. Şeriati, kendisini incitenin "eşsiz" olmak değil, O'nunla olmamak olduğunu söylüyordu.
Sayfa 210 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Ali Şeriati, hocası George Gurvitch'in cesaretine ve siyasi görüşüne hayrandı. Rus yahudisi olan hocasını, İranlı mollardan daha yakın görüyordu kendisine. Sosyal ve ekonomik adalet için savaş veren Yahudi bir mücadeleci, Şii olan Şeriati için tevhit ehli bir din kardeşiyken; dindarların taklit kaynağı olan, sömürü ve zulme dayanan statükoyu onaylayan ve devam ettiren Ayetullah Milani müşrik bir düşmandı.
Sayfa 173 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Reklam
Louis Massignon, Paris'teyken Ali Şeriati'yi en çok etkileyen ve dönüştüren entelektüeldi. Massignon yıllar önce gençliğinde İran'da bir Seyyid ile tanışıyor ve o günden sonra dönüşüyor. İyi bir Hristiyan olmayı, bir Müslümandan öğreniyor. Aradan geçen yıllar sonrasında Ali Şeriati'de iyi bir Müslüman olma yolculuğunda Massignon'dan kendi dinine olan inancını kuvvetlendirmeyi öğrendi. Hristiyan yolcu olan Massignon, Müslüman Şeriati'nin piri, manevi rehberi olmuştu.
Sayfa 169 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Şeriati'ye göre İran, dini de içine alan tarihsel geçmişinden çok etkileniyordu. Buna karşılık eğitimli insanların gözü geleceğe odaklanmıştı ve kendi tarihlerinden bihaber, hatta tarihlerine düşmandılar. Geçmişe büyük hürmet duyan avam ise geleceğin kendisine ait olduğunu düşünmüyordu. Şeriati şu sonuca varıyordu: "Geleceksiz bir geçmiş, bir uyuşukluk ve durgunluk hâli; geçmişsiz bir gelecek de yabancı ve anlamsızdır."
Sayfa 149 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Şeriati'nin karışık ruh hali ve hakiki benliğini bulmak, hayatın anlamına dair bir cevap bulmak ve insan, doğa ve Tanrı arasındaki ilişkinin sırrını çözmek için hiç durmadan sürdürdüğü arayış, onu hüzne itiyordu.
Sayfa 131 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Şeriati aldığı bursla 1959 yılında Paris’e gittiğinde ömrünün 26 yılını Horasan’da geçiren bir gençti. Memleketinden hiç dışarıya çıkmamış bir adamın, Fransa’ya gitmesi kolay bir karar değildi. Ailesini, arkadaşlarını ve altı aylık eşini ardında bırakarak tek başına Paris’e gitti. O zamanların Paris’i, dünyanın kültürel ve siyasi faaliyetlerinin merkeziydi. Fransa’nın Cezayir’deki baskı ve sömürge politikasına karşı Paris direnişin merkeziydi. Camus, Sartre, De Beauvoir, Merleau-Ponty gibi devler entelektüel tartışmalarda başı çekiyordu.
Sayfa 123 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Reklam
Ali Şeriati, eşi Puran'a evlenme teklifi ettikten sonra üstesinden gelmesi gereken çetin bir mücadele vardı. Babası Muhammed Taki din konusunda çok hassas ve katı kurallara sahipti. Ayrıca bazı âdet ve geleneklere önem veriyordu. Geleneğe göre Ali'nin evlenmesi gereken kızın aile içinden olması gerekiyordu ve kuzenlerinden biri gelin olarak seçilmişti. Ayrıca Ali'nin eşinin İslamın emirlerine kesin olarak riayet eden birisi olması gerekiyordu. Fakat eşi Puran'ın modern ailesi ile Ali'nin gelenekçi ailesi arasında büyük farklılıklar vardı. Oğlunun örtünmeyen ve evlendikten sonra da örtünmeyi istemeyen bir kızla evlenmesini Muhammed Taki kolay kabul etmezdi. Ancak bir yıllık uğraşlar sonunda hem Puran'ı hem de babasını ikna etmeyi başardı.
Sayfa 120 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
1953 yılında Musaddık'a yapılan darbeden sonra Şeriati hayatın anlamını sorgulamaya başlamıştı. Siyasette neden ilgilenmesi gerektiğini düşünüyordu. Darbenin yarattığı muazzam hayal kırıklığı ve sonrasında hissedilen hüsran ve güçsüzlük duygusu karşısında Şeriati siyasi yargılarını sorguluyordu.
Sayfa 112 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Şeriati'nin Ben Neyim şiiri şöyle bitiyordu: "Ben hayat gecesinin pençesine yakalanmış isimsiz ve yuvasız, ölüm güneşinin doğmasını bekleyen bir çiğ tanesiyim."
Sayfa 109 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Şeriati gençliğinde de çokça mollaları eleştiriyordu. "Halka rehberlik edip yönlendirmek için sarığa ihtiyaç yoktur" diyordu.
Sayfa 107 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Ahmed Kesrevi'ye göre, Şii inancındaki sapmaların kurumsallaşmasında iki faktör etkili olmuştur. Altıncı imam ve Şii fıkhının kurucusu İmam Cafer Sadık ve Safevi Hanedanlığı. Safeviler döneminde halifeler Ebu Bekir, Ömer ve Osman'a hakaret etme âdetini kurumsallaştırarak Şiilerle Sünniler arasındaki nefreti körüklediler. Yine onların döneminde İslam matem merasimlerine katılıp ağlamak, imamların türbelerinde hac yapmak ve imamlardan duayla bir şey istemek gibi belli biçimsel ritüellerle bir tutulur hale geldi.
Sayfa 13 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.