Orjinal adı “Little Children - Küçük Çocuklar” olan bu hikaye kitabını Tarık Dursun K. dilimize “Altın Çağ” ismi ile çevirmiş. Her ne kadar kendisi buna gerekçe olarak hepimizi için artık ulaşılmaz bir düş olan çocukluk çağını anlattığı için bu ismi uygun bulduğunu söylese de ben çevirmenimizle aynı fikirde değilim. “Altın Çağ” ismi ile gereksiz yere yaratılan heyecanlı, esrarengiz beklentinin kitabın içeriği ile hiç de uyumlu olmadığını söylemek zorundayım.
Kitap, çocuk gözünden büyüklere hikayeler anlatıyor. Tümü günlük yaşamdan, çeşitli kısa hikayeler; aralarında bir konu ya da zaman bütünlüğü yok. Saroyan’ın çeşitli yerlerde yayınlanmış hikayeleri böyle bir kitap altında bir araya getirilmiş. Bir kısmı Saroyan’ın çocukluk anıları, kalanı ise kurgu. Anlatıcı koltuğunda hep çocuklar var ama hikayeye konu olaylar çoğunlukla büyüklerin hayatından. Çocuk gözünden 1920li yılların Amerika’sındaki gerçek hayatı görmek keyifli. Dönemin Hollywood filmlerinde “fırsatlar ülkesi” olarak sunulan Amerika’nın pek de öyle hissetmeyen, yoksul ve şaşkın göçmenlerini tanımak da güzel.
Dili sade, akıcı; kısa sürede bitirilebilir cinsten. Okumazsanız çok şey kaybetmezsiniz belki, ama okursanız pişman olmazsınız.