Altın Gözde Yansımalar

Carson McCullers

En Eski Altın Gözde Yansımalar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Altın Gözde Yansımalar sözleri ve alıntılarını, en eski Altın Gözde Yansımalar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yani,” dedi Yüzbaşı Penderton, “normallik pahasına elde edilen herhangi bir tatmin duygusu yanlış ve bu duygunun mutluluk getirmesine izin verilmemeli. Kısacası, ahlaksal yönden onurlu olduğu için kare uçlu bir çivinin yuvarlak bir deliği kazıyıp durması ve geleneksele aykırı, kendisine uyacak kare biçimli deliği kullanmaması daha mı iyi?” “Tam olarak doğru söyledin,” dedi Binbaşı. “Aynı fikirde değil misin?” “Hayır,” dedi Yüzbaşı kısa bir duraklamadan sonra. Birden kendi ruhuna korkunç bir açıklıkla bakıp kendini gördü. Bir kez olsun kendini başkalarının gözüyle görmedi; gözünün önüne kötücül suratlı ve grotesk bir şekli olan, oyuncak bebeği andırır bir görüntü geldi. Yüzbaşı bu görüntüyü hiç acıma duymadan uzun uzun düşündü. Bunu değiştirmeksizin ve mazur görmeksizin kabullendi. “Değilim,” diye tekrarladı dalgın bir edayla.
Yüzbaşı’nın yüreğinden üç sözcük geçti. Bunları fısıldayacak kadar bile soluğu kalmadığı için, titreyen dudaklarını sessizce oynatarak dile getirdi: “Benim işim bitik.” Yaşamaktan pes eden Yüzbaşı ansızın yaşamaya başladı. İçinde delicesine büyük bir sevinç yükseldi. Atın doludizgin fırlaması kadar beklenmedik bir biçimde baş gösteren bu duyguyu Yüzbaşı daha önce hiç deneyimlememişti. Gözleri bir hezeyandaymışçasına donuk ve yarı kapalıydı, ama birdenbire dünyayı daha önce hiç görmediği gibi görüyordu. Dünya bir kaleydoskoptu ve gördüğü bir sürü imgeden her biri zihnine yakıcı bir parlaklıkla nakşoluyordu. Yerde, yaprakların altında yarı gömülü küçük bir çiçek vardı, göz kamaştırıcı bir beyazlıkta ve çok güzel biçimde. Dikenli bir çam kozalağı, esintili mavi gökyüzünde bir kuşun uçuşu, yeşil koyulukta ateş gibi bir güneş huzmesi... Yüzbaşı sanki yaşamında ilk kez görüyordu bunları. Temiz ve keskin havayı algılıyor ve kendi gergin bedeninin, hızla çarpan kalbinin ve kan, kas, sinir ve kemiklerinin mucizesini hissediyordu.
Reklam
Yüzbaşı o anda her şeyi anladığını söyleyecekti kendi kendine. Aslında, büyük ama bilinmeyen bir şok beklendiğinde, zihin içgüdüsel olarak bir an için şaşırma yetisini yitirerek kendini hazırlar. O savunmasızlık anında yarı yarıya tahmine dayanan çeşit çeşit olasılıklar öne çıkar ve felaket biçimlendiğinde bunu doğaüstü bir yoldan önceden anlamış olma duygusu oluşur. Yüzbaşı komodinin çekmecesinden tabancasını çıkardı, koridoru geçti ve karısının odasının ışığını yaktı. Bunu yaparken, uykuda bekleyen birtakım anı kırıntıları -pencerenin önündeki bir gölge, gecenin içindeki bir ses-zihninde canlandı. Her şeyi bildiğini söyledi kendi kendine. Ama bunun ne olduğunu dile getiremeyeceğini biliyordu.
Zihin, renklerin duyusal deneyimlerden damıtıldığı ve motifin aklın kıvrımlarından süzüldüğü, sık dokunmuş bir halı gibidir.
büyük ama bilinmeyen bir şok beklendiğinde, zihin içgüdüsel olarak bir an için şaşırma yetisini yitirerek kendini hazırlar. O savunmasızlık anında yarı yarıya tahmine dayanan çeşit çeşit olasılıklar öne çıkar ve felaket biçimlendiğinde bunu doğaüstü bir yoldan önceden anlamış olma duygusu oluşur.
Oysa farklı konularda birçok gerçeği bilmesine karşın, Yüzbaşı'nın ömrü boyunca kafasında bir fikir olmamıştı. Zira bir fikrin oluşumu bilinen iki ya da daha fazla gerçeğin bileşimini gerektirir. Yüzbaşı'da da bunu yapma cesareti yoktu.
Reklam
523 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.