Söz çoktan havada salınmaya başlamıştır, haften harfe, kitaptan kitaba, ağızdan ağza dolaşmakta, durdurulamaz ve ölümsüz bir şekilde zamanı ve mekanı aşmaktadır, çünkü aynı anda hem gerçekliğin hem de fikrin ta kendisidir o.
Stefan Zweig dan tarihsel bir bakış açısıyla iki büyük kıtaya ve önemli bir devlete adını veren Amerigo'ya dair akıcı bir kitap.
Okulda anlatılan tarih/coğrafya derslerinden biliriz ki, önce Kolomb yeni kıtaya ayak basmış ancak orasının Hindistan olduğunu iddia etmiş, sncak somra Vespucci oraya gitmiş ve bölgenin "yeni bir dünya" olduğunu farketmiştir. Bu sebeple kaşifi ve isim vereni de Amerigo Vespucci olarak kabul edilir.
Peki Vespucci hiç yola çıkmamışsa?
Hiçbir keşif gezisine katılmamışsa?
Tüm bilgiler sadece birkaç yayıncının altından çıkan bir karmaşalar yumağıysa?
Stefan Zweig, belgeler ve tarihi kişiler üzerinden kanıtlar göstererek "Yeni Dünya"nın keşfine çok farklı bir bakış açısı getiriyor. Önce sorguluyorsunuz, Vespucci'yi neredeyse sahtekar ilan ediyorsunuz..sonra..Kolomb'a acıyorsunuz, üzülüyorsunuz...ve daha sonra gerçekleri öğreniyorsunuz.
Baştan sona akıcıydı, tam Zweig'ın tarzındaydı.
Bilgilerimi sorgulamaya yönlendirdiği için daha çok sevdim.
Ve bir cümlenin önemini daha iyi kavradım, sadece keşfetmek değil, bu keşfin ne olduğunj açıklamak, anlatmak keşif yapmaktan neredeyse daha önemli. Tarih, isimlendirmeyi, tanımlamayı daha çok önemsiyor.
AmerigoStefan Zweig · Can Yayınları · 20171,596 okunma
"Yapılan bir şeyi anlatan ve açıklayan kişi, çoğu zaman onu yapandan daha önemlidir ve tarihin önceden kestirilemez güçler dengesi içinde genellikle en küçük bir hareket bile en inanılmaz etkileri neden olabilir."
"Adını insanlığın en muzaffer defterinden silmek mümkün değildir artık; belki de onun dünyamızın keşif tarihi içindeki başarısını en iyi tarif eden çelişki, Kolomb'un Amerika'yı keşfetmiş ama tanıyamamış; Vespucci'nin ise orayı keşfetmediği halde bunun yeni bir kıta olduğunu anlamış olmasıdır."