Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amerikan Belgeleriyle Amerikan Emperyalizminin Doğuşu

Türkkaya Ataöv

Amerikan Belgeleriyle Amerikan Emperyalizminin Doğuşu Gönderileri

Amerikan Belgeleriyle Amerikan Emperyalizminin Doğuşu kitaplarını, Amerikan Belgeleriyle Amerikan Emperyalizminin Doğuşu sözleri ve alıntılarını, Amerikan Belgeleriyle Amerikan Emperyalizminin Doğuşu yazarlarını, Amerikan Belgeleriyle Amerikan Emperyalizminin Doğuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" (...) Bugün Vietnam’da da kullanılan orta boy bir Amerikan tankının yapımın­ da işe yarayan krom ve kalayın %100'u, nikelin %99’ü, manganezin %93’ ü, boksitin %65’i ve ba­kırın %42’sini dışardan sağlamaktadır. Ayrıca, Amerika iç yatırımlardan daha çok kâr getiren dış yatırım bölgelerini korumak ve bunlara yenilerini eklemek istemektedir. Önceki yıllarda olduğu gibi, bugün de yabancı ülkelere yatırdığından çok daha fazlasını kendi ülkesinin egemen sınıflarının cebi­ne aktarmaktadır. Amerika’nın bugünkü yaşama dü­zeyi, işte, ilk olarak, 1898’deki birinci büyük patla­maya dayanan yayılma ve emperyalizm politikası­nın başarıyla yürütülmesine bağlıdır. Bu devletin dış dünya ile ilişkileri, dünde, bugün de, Amerikan kapitalizminin sürekliliğini sağlayacak biçimde dü­zenlenmektedir. "
Sayfa 148
" John D. Rookefieller’ in 1899’daki itirafını yol gösterici fikir olarak kabul etmek zorundayız: «Sa­dece bölgesel ticarete dayansaydık, yıllarca önce başarısızlığa uğrardık. Pazarlanırım genişletmek ve ihracata dayanan ticaret çarelerini aramak zo­rundaydık.»
Sayfa 136
Reklam
" Bağımsızlığın ne zaman tehlikeye girdiğini ve böylece onu korumak için ne zaman müdahale etmek gerektiği kararını Birleşik Devletlere bırakmak, gece ya da gündüz, diledikleri za­man, iyi ya da kötü niyetle girebilmeleri için evimizin anahtarını teslim etmek demek­tir. "
Sayfa 114
" İspanya Hükümetine sunulan ültimatomda Ameri­ka'nın şartlannı kabul etmek için yalnızca üç gün verilmişti. Elçi Woodford'un da Madrit'ten ayrılma­sıyla diplomatik ilişkiler kesildi ve savaş başladı. Savaşın resmen ilânından tam iki gün sonra, yani 27 Nisan 1898'de, Senatör Albert J. Beveridge’in sözleri ve düşünceleri üstünde dikkatle durmak zorundayız. Amerika’nın bu tarihten sonraki dış politikasınm itici gücü ve yön vericisi bu sözlerde bu­lunabilir: «...Daha soylu ve daha erkek insanlardan do­ğan daha yüksek uygarlıklar önünde, alçak uy­garlıkların ve çürümekte olan ırkların ortadan kalkması Tanrının sınırsız tasarısının bir parçasıdır. Amerikan fabrikaları Amerikan halkının kullanabileceğinden daha fazlasını yapmaktadırlar; Amerikan toprağı tüketebildiğinden daha fazlasını çıkarıyor. Tutacağımız yol bizim için çizilmiş bir yazgıdır; dünya ticareti bizim olmalıdır, olacaktır. Ve bunu anamızın [İngiltere] örnek olduğu biçimde ya­ pacağız. Bütün yeryüzünde Amerikan ürünle­rinin dağıtım noktalan olarak ticaret karakolları kuracak, Okyanus’u ticaret filomuzla ku­şatacak ve büyüklüğümüzle orantılı bir do­nanma meydana getireceğiz. Ticaret karakol­larımızın çevresinde bizim bayrağımızı dalga­landıran ve bizimle ticaret yapan, kendi hükü­metlerine sahip büyük sömürgeler kurulacak, kurumlanınız ticaretin kanatlan altında bay­rağımızı izleyecektir.» "
Sayfa 79
Reklam
Amerikan İç Sa­vaşından önce kölelikten yana olanların Küba'yı il­hak niyetinde oldukları bilinen bir şeydir, fakat 1868-1878 Küba başkaldırması sırasında gerilla sa­vaşı can ve mal güvensizliğine sebep olunca, müda­hale eğilimleri tekrar güçlendi. 1880'lere kadar, Ame­rika’nın Küba’ya girişi şu iki yoldan biri ile olmuş­tu: ya Amerikalılar Küba’da toprak alarak kahve, şeker, kakao, tütün ve hayvan yetiştirmişler, ya da tüccar, banker ve gemi sahipleri ile limanları dol­ durmuşlardı. Henry O. Havemeyer 1890’a kadar «Şe­ker Tröstü» nü kurdu. 1883’ten beri demir madenle­rini Bethlehem Demir ve Pennsylvania Çelik Şirket­leri ele geçirdi. Amerika’nın elindeki Küba şekeri hem bir ham madde, hem de siyasî bir silâhtı.
Sayfa 69
" (...) Hawai’nin alınmasının, gerçekten tek başına bir olay olmadığını ardı ardına beliren gelişmeler ortaya koydu. Bu gelişmelerin ilk büyük kilometre taşı Amerika'nın İspanya ile savaşıdır. "
Sayfa 65
" Endüstrileşmiş Amerika’nın ekonomik gelişme düzeyi, iç buhranları ve işsizliğin artışı, artı üretimi sorunu, pazar ihtiyacı ve örgüt­lenen iş çevreleri şu gerçekleri gizleyemiyordu: Amerika'da bütün ekonomik ve toplumsal sınıflar İspanya ile savaştan birçok şeyler umuyorlardı; Çiftçi, paranın dengeye kavuşmasını, ihracatın gelişmesini; işçi yakın ekonomik güçlüklerin çözülmesini; iş adamı yatırım ve tüketim olanaklarını dü­şünmekteydi. Roosevelt'in şu sözleri başka türlü yorumlanamaz: «Küba'ya müdahalemizi sağlamayı umuyor ve [bu yönde] sonsuz çaba gösteriyo­rum.» Amerika'nın Uzak Doğu’daki davranışıda buna paraleldi. 1894'de Çin-Japon Savaşı patladığı zaman en çok tedirgin olan başkentlerden biri Washington'du. O zaman, Başkan Cleveland olayı şöyle değerlendirmişti: Çatışma, «gittikçe büyüyen ticarî çıkarlarımızı rahatsız etmektedir; bu yüzden, bu konuya duyduğumuz ilgi sonsuzdur.» "
Sayfa 56
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.