1912-1922 Türk Savaşları Belgeseli

Anadolu İhtilali 1.Cilt

Sabahattin Selek

Anadolu İhtilali 1.Cilt Gönderileri

Anadolu İhtilali 1.Cilt kitaplarını, Anadolu İhtilali 1.Cilt sözleri ve alıntılarını, Anadolu İhtilali 1.Cilt yazarlarını, Anadolu İhtilali 1.Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Son halk bükücü
Sultan Vahidettin, ağabeyi II. Abdülhamid'in kötü bir kopyasıdır. (...) Osmanlı hanedanının şerefli olduğu kadar bayağı hadiselerle yüklü hayatının son çağında, normal insan yetiştiği pek az görülmüştür. Saltanat makamına nice tehlikelerden gelerek ulaşmak, ondan sonra da elde edilen bütün dünya nimetlerine rağmen iğneli bir taht üzerinde
1. Dünya Savaşında halkın genel durumu
Türk halkı, Birinci Dünya Harbinde, hiçbir harpte olmadığı kadar, çok ezilmişti. Halk arasında hala "Seferberlik" olarak anılan bu harb, Osmanlı Devletinin umumi bir seferberlikle giriştiği ilk harpti. Bu sebeple harbin her türlü musibetini bütün millet çekmişti. Ve yine bu sebeple, ilk defa harb bezginliği, harbe karşı nefret pek yaygın, ortak bir duygu haline gelmişti. Enver Paşa ve takımı harbin baş suçlusu görüldüğü için bütün subaylar İttihatçı sayılıyor ve halk arasında tehlikeli bir subay düşmanlığı duygusu yerleşiyordu. Cephelerden yayılan bozgun havası, tabi yollar dışında kaçaklarla Anadolu'nun içlerine kadar yayılmıştı. 300 bini aşan asker kaçağının önemli bir kısmı, bütün Anadolu'da eşkiyalık yaparak zaten sarsılmış olan devlet otoritesini hiçe indiriyordu. Anavatanın savunulması başlayınca bunlar ile de uğraşmak gerekecekti.
Reklam
Talat, Enver ve Cemal Paşalar, işlenen cinayetlerin hasebiyle İtilaf Devletlerince suçlu sayıldıklarını biliyorlardı. Fakat uçuruma doğru koşmakta inat ediyorlardı. Harbin sonuna kadar aynı yönetim, aynı hataları tekrar ederek sürüp gitti. Halbuki harb hükümetlerinin ve bilhassa Başkumandanın, başarısızlık gösterdikçe değişmesi kadar tabii bir şey olamaz. Nitekim, bu harb içinde Avusturya ve Almanya'da olduğu gibi Fransa, İngiltere ve Rusya'da da bir veya birkaç defa Başkumandan değişikliği yapılmıştır. Böyle bir devirde hiç olmazsa Osmanlı tahtında aklı başında ve kuvvetli bir padişah bulunsa idi, harbin yönetimine değişik bir yön verebilirdi. Fakat Sultan Reşat "Meşrutiyet zamanında ben işe karışacak olursam biraderin suçu ne idi?" diye, memleketin üzerine çöken felaket karşısındaki duygusuz ve ilgisiz halini haklı görüyordu.
Türkiye 1. Dünya Savaşını niçin kaybediyordu?
Türkiye, bu harbi yalnız düşman kuvvetlerinin üstünlüğü ve harb gücünün yetersizliği yüzünden kaybetmiyordu. Kaybın ve fazla yıpranmanın asıl sebebi, harbin son derece fena idare edilmesi ve üstüste büyük stratejik hatalar yapılması idi. Hata sahipleri yerlerinde duruyorlardı ve aşağı kademelerden gelen tenkit, uyarma ve şikayetler kendilerine tesir etmiyordu. İktidar, memleketin mutlak hakimi idi. Denetleme denilen müessesenin en basit anlamda işlemesine imkan yoktu. İttihat ve Terakki Fırkasının bütün muhalifleri susmuş, sinmiş, kimsede ses çıkaracak cesaret kalmamıştı. Meclis de denetleme yapmıyor ve yapamıyordu.
Geri19
94 öğeden 91 ile 94 arasındakiler gösteriliyor.