Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anadolu Suriye Mısır Seyahatnamesi

Mevlana Şibli Numani

Anadolu Suriye Mısır Seyahatnamesi Hakkında

Anadolu Suriye Mısır Seyahatnamesi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9.2/10
8 Kişi
26
Okunma
8
Beğeni
1.694
Görüntülenme

Hakkında

Orjinal adı Sefernâme-i Rûm u Şâm-u Mısır olan bu eserde bilge bir âlimin Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında Ortadoğu coğrafyasında yaptığı seyahatini ve gözlemlerini bulacaksınız. Osmanlı Devleti’nin önde gelen şahsiyetleri yanısıra gezdiği gördüğü yerlerdeki incelediği eğitim kurumları hakkında da bilgi veren Şiblî Numânî, bu eseriyle dönemin toplum yapısını ve insan ilişkilerini de konu edinmektedir.
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 56 dk.Sayfa Sayısı: 280Basım Tarihi: 2 Mayıs 2018Yayınevi: Dünya Bizim YayınlarıOrijinal Adı: Sefernâme-i Rûm u Şâm-u Mısır
ISBN: 9789944275781Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 65.2
Erkek% 34.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Mevlana Şibli Numani
Mevlana Şibli NumaniYazar · 12 kitap
Hindistanlı Edebiyatçı ve tarihçi olan Muhammed Şibli Nu'mani, 1857 yılında A'zamgarh şehrine yaklaşık 13 km. uzaklıkta bulunan bir köyde doğmuştur. Babası Şeyh Habibullah varlıklı bir avukat idi. Şibli babasının evinde, meşhur alim Çirayiyakut'lu Muhammed Faruk'un nezaretinde İslami ilimleri öğrendikten sonra, Rampur'da Mevlevi İrşad Hüseyin'in yanında fıkıh araştırmalarını daha ileriye götürdü. 1872'de Lahor'a giderek burada büyük bir Arapça uzmanı olan Prof. Feyz el-Hasan'ın yanında kendisini Arap Edebiyatına vakfetti. Lahor'dan dönüşünde Sabarapur'lu Mevlevi Ahmed Ali'nin yanında hadis ilmi tahsil etti ve sonra Deoband'a döndü. 1880'de avukatlık imtihanına girerek bir süre Azamgarh ve Basti'de avukatlık yaptı. Kısa bir süre Azamgarh idari bölgesinde katiplik ve Eminlik görevi yaptıktan sonra ticaretle meşgul oldu. Ancak bu işlerin hiçbiri onun ideallerine uymuyordu. Şibli, eğitimine devam etmekte olan kardeşinin yanında Aligarh'ta bulunduğu sırada Sir Seyyid Ahmed'e takdim edildi, o da kendisine Collegiate School'da bir hocalık verdi ve az zaman sonra onu Arapça ve Farsça profesörü tayin etti (1 şubat 1882). Sir Seyyid ile kurduğu bu temasın genç adamın edebi faaliyeti üzerinde çok önemli etkisi oldu ve hayatının geçmiş yıllarında toplamış olduğu bilgi hazinesini faydalı kılmayı öğrendi. 1892'de edebi ve kültürel durumu incelemek için bir seyahata çıktı ve İstanbul, Beyrut, Kudüs, Kahire ve diğer bazı şehirleri ziyaret etti. 1896'da Haydarabad Nizamından bir tahsisat aldı ve 1898'de profesörlükten istifa etti. Haydarabad'da Ulum-u Fünun kısmının müdürü (Nisan 1901), sonra da Lahnau'da Nedvetü'l-Ulema'nın Darü'l-Ulum'unun katibi (1805-1913) oldu, daha sonra bir süre için Encümen-i Terakki-i Urdu'nun katibi oldu. 1914'te vefat etti. Vefatından hemen sonra talebesi A'zamgarh'ta onun hatırasına bir kütüphane ve bir yayınevi ile donatılmış Darü'l-Musannifin'i kurdular. Bu kurum aylık olarak Maarif adlı bir dergi çıkardı.