Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anadolu Uygarlıkları

Marc Desti

Anadolu Uygarlıkları Sözleri ve Alıntıları

Anadolu Uygarlıkları sözleri ve alıntılarını, Anadolu Uygarlıkları kitap alıntılarını, Anadolu Uygarlıkları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1. T udhaliya iktidan babasının yardımıyla aldı; Mitanni Krallığı'nın desteklediği muhalif aşirete karşı baba-oğul birlikte mücadele etmişlerdi ve bu durum iki devlet arasında uzun sürecek bir ihtilafın başlangıcıydı. 1. Tudhaliya Hurriler'e karşı büyük zaferler de kazanarak Halep'i yerle bir etti. Tudhaliya hanedanının kökeni Hurriler'le bağlantılıydı, bu nedenle hanedanın döneminde Hurri kültürünün etkileri görülür: Gelecek kraliçelerin ve prenseslerin neredeyse tümü bir Hurri adı taşıyacaktı; doğduklannda bir Hurri adı taşıyan hükümdarların çoğu tahta geçince bir Hitit adı alacaklardı; örneğin, İÖ 1 240'larda tahta geçen IV. Tudhaliya'nın doğum adı Hişmi-Şarruma'ydı. 1. Tudhaliya'nın oğlu 11. Hattuşili'nin iktidarı kısa sürer; oğlu Il. Tudhaliya'yla birlikte Suriye'ye ve Mezopotamya'ya pek çok sefer düzenleyerek Hitit topraklarının bütünlüğünü korumaya çalışır. Il. Tudhaliya, batı yönünde yaptığı bir sefer sırasında, Anadolu'ya yeni yerleşen Mykenaili Yunanlar'la ilk kez temasa geçer. Bu halkın adı Hitit metinlerinde "Ahhiya(va) ülkesinin insanları" diye anılır, yani Akkalar.
Hititler'in kökeni konusundaki tartışmalar artık hız kesmeye başlamıştır, çünkü bu halkın Hint-Avrupalı olduğu konusunda ilgili çevreler bir fikir birliğine varmış sayılabilir. Fakat söz konusu olan kitlesel bir istila değil, belirgin arkeolojik izler bırakmayan ve İÖ 3. binin son yüzyılları boyunca işleyen yavaş bir yerleşme sürecidir. Anadolu kökenli olmayan bu halk, öncülleri Hattiler'in güçlü etkisi altında kalacak ve Anadolu'nun en güçlü maddi kültür geleneklerini (mimari, mitoloji...) kendine özgü bir şekilde yeniden üretecekti.
Reklam
9 defa yıkılıp kurulan kent: Troya
Dörpfeld, Hisarlık Tepesi'nin dokuz ayrı katmandan, bir başka deyişle zaman ve uzama yayılan üst üste binen dokuz ayrı şehirden oluştuğunu tanımladı. Homeros'un destanında anlattığı Troya bunlardan hangisiydi?
Hattiler'den Hititler'e
Din, mitoloji, saray törenleri, dinsel ayinler bağlamında Hitit uygarlığının bütünü Hatti etkisinin damgasını taşır.
"Tunç Çağı gerçek anlamda İÖ 3. binin ortasında başlar; bu da, yazıyı bilmediği için adı yalnızca dış kaynaklardan günümüze kadar ulaşan, Anadolu'nun ortasına yerleşmiş Hatti halkının var olduğu döneme denk gelir. Bu halk Orta ve Güneydoğu Anadolu'da geniş bir alana yayılan bölgeye adını vererek buraya Akkad (İÖ 2350-2 1 50) döneminden Asur (İÖ 9.-8. yüzyıllar arası) dönemine kadarki Mezopotamya yazılı metinlerinde "Hattilcrin Ülkesi" denilmesine yol açIIllJitır. Daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan Hitit yazılı belgelerinde, Hitit halkı Hattiler'den farklı olsa da, aynı ad korunmuştur. Hitit İmparatorluğu'nun başkenti Hattuşaş'ın isim kökünde de Hatti soyunun ve yörenin adının anısı korunur. Hattiler'in etkisi, onların ardından gelen Hitit İmparatorluğu'nun sonuna kadar giden uzun bir zaman sürer. Hitit rahipleri, İÖ 13. yüzyılda yapnklan dinsel törenlerde, esas anlamlanru yitirmiş olsalar da, Hatti dilindeki kimi cümleleri aynen kullanıyorlardı. Din, mitoloji, saray törenleri, dinsel ayinler bağlamında Hitit uygarlığının bütünü Hatti etkisinin damgasını taşır."
Sayfa 40 - Dost Kitabevi
"Gerçekten de birçok efsaneyle süslü bir tarihe sahip olan ve
Herodotos
Herodotos
'un sözcülüğünü yaptığı Lydia, hem gerçek hem de mecazi anlamda altın dökmüş ve insanlığı ilk kez parayla tanıştırmıştır. Lydia bölgesi, Tmolos Dağı ve Paktolos lrmağı'yla zengin altın yataklarına sahipti. Lydialılar yörenin yerlileriydi ve adlarını krallığı yöneten iki hanedandan önce hükümdar olan Lydos'tan almışlardı. Sözü edilen hanedanlardan ilki Heraklides soyuydu ve adını atası saydığı yarı-tanrı Herakles'ten almıştı. Bu hanedan Lydia'yı beş yüz yıl boyunca yönetmişti ve
Herodotos
Herodotos
'a göre son temsilcisi Kandaulos'tu."
Sayfa 125 - Dost Kitabevi - Lydia Krallığı
Reklam
"Karanlık bir çağla başlamış olsa da, İÖ 1. bin, Batı dünyasının tarihsel, efsanevi ve mitolojik anlatılar aracılığıyla pek çok anısını sakladığı gerçek bir kültür ve uygarlık mozaiğinin gelişmesine sahne olmuştur. Bu yeni döneme kadar, Troya dışında ortaya çıkan uygarlıkların daha çok Orta Anadolu' da yerleşmiş olmalarına karşılık, yeni dönemde kıyılar temel bir rol oynayacatır. İÖ 1. bin önce Fenikeliler'in, sonra Yunanlar'ın çağıdır ve denizciliğin müthiş bir ilerleme kaydettiği bir dönemdir."
Sayfa 107 - Dost Kitabevi - VI. Bölüm - İÖ Birinci Bin Yüzyılda Anadolu
"Teşhislere göre, Homeros'un destanını yazdığı kent İÖ 2600-2200 ila 1800-1300 tarihlerinde yaşamlş olmalıydı. Günümüzdeyse genel kanı, ozan
Homeros
Homeros
'u esinleyen kentin vila seviyesinde bulunduğu yönündedir."
Hattiler ve Hittitler
İÖ 3. binin ortasında başlar; bu da, yazıyı bilmediği için adı yalnızca dış kaynaklar­ dan günümüze kadar ula§an, Anadolu'nun ortasına yerleşmiş Hatti halkının var olduğu döneme denk gelir. Bu halk Orta ve Güneydoğu Anadolu'da geniş bir alana yayılan bölgeye adını vererek buraya Akkad (İÖ 23 50-2150) döneminden Asur (İ Ö 9.-8. yüzyıllar arası) dönemine kadarki Mezopotamya yazılı metinlerinde "Hattilerin Ülkesi" denilmesine yol açmıştır. Daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan Hitit yazılı belgelerinde, Hitit halkı Hattilerden farklı olsa da, aynı ad korunmuştur. Hitit İmparatorluğu'nun başkenti Hattuşaş'ın isim kökünde de Hatti soyunun ve yörenin adının anısı korunur. Hattilerin etkisi, on­ ların ardından gelen Hitit İmparatorluğu'nun sonuna kadar giden uzun bir zaman sürer. Hitit rahipleri, İÖ 13. yüzyılda yap­ tıklandinsel törenlerde, esas anlamlannı yitirmişolsalar da, Hatti dilindeki kimi cümleleri aynen kullanıyorlardı. Din, mitoloji, saray törenleri, dinsel ayinler bağlamında Hitit uygarlığının bü­tünü Hatti etkisinin damgasını taşır.
"Urartu adına ilk kez 1. Salmanazar'ın (İÖ 1275-1245) Doğu Anadolu beyliklerine karşı çıktığı ilk seferin anlatıldığı bir metinde (İÖ 1275) rastlarız. İktidarı sırasında Nairi topraklarından (Urartu ülkesini belirtmek için kullanılan bir ad) 43 kralın başkaldırdığı, 1. Salmanazar'ın oğlu 1. Tikulti Ninurta'nın dönemine ait belgelerde de Urartu'dan söz edilir. Ayaklanan krallar yenilgiye uğratılarak zincire vurulmuş halde Asur'a getirilirler. Bu olaydan sonra, Asur vakayınamelerinde tam iki yüzyıl boyunca Urartu'dan söz edilmez. İÖ 9. yüzyılda, III. Salmanazar ilk kez Urartu'nun berkitilmiş kentlerinden ve krallık kentlerinden söz eder. Kuzeye doğru topraklarını genişletmeye çalışırken, Asurlular, tam da İÖ 9. yüzyılda Urartular'ın sert direnişiyle karşılaşacaklardır. İÖ 844'te, Asur kralı Anadolu'daki Urartu Krallığı'na karşı bir sefer düzenler, hükümdarlari Arame'yi ve 1. Sarduri'yi püskürtür ve Dicle'nin kaynağına kabartmalarla bezenmiş bir anıt diktirir."
Sayfa 112 - Dost Kitabevi - Urartu Krallığı (İÖ 900-580)
Reklam
Van Gölü'nün güneydoğusundaki Toprakkale'den bol miktarda tunç malzemesi çıkartılmıştır. 19. yüzyılın sonunda antika eşya pazarlarını dolduran arkeolojik nesneler dönemin en büyük müzeleri (New York Metropolitan Müzesi, Saint-Petersburg Müzesi, Berlin Müzesi, Louvre Müzesi) ve özel koleksiyoncular arasında paylaşılmıştır.
Sayfa 117Kitabı okudu
Urartu ülkesi adını Ararat (Ağrı) Dağı'ndan alır.
Sayfa 111Kitabı okudu
Cafer Höyük
Cafer Höyük'ün sakinleri en eski evrelerden beri tanmla uğraşıyor, nişastalı buğday, Anadolu buğdayı ve mercimek eki­ yorlardı. Ortadoğu'nun genelinde gözlendiği gibi burada da tan­ ma erken dönemlerde geçilmiştir, ama et temelli besinler yalnızca avlanarak elde edilir. Evcilleştirilen yegane hayvan köpek­tir. Höyük sakinlerinin en önemli etkinliği avdır ve zaman içe­risinde avianan hayvanların seçiminde belli bir evrim gözlenir. Başlarda daha çok yaban tavşam gibi küçük hayvanlar av­ lanırken ilgi daha sonra yaban domuzuna yönelir ve yerleşimin son dönemlerinde yaban öküzü ve geyikgiller gibi daha iri hayvanlar avlanır. Ören yerinin değişik tabakalarında bol mik­ tarda yaban keçisi kemiklerine rastlanır.
Hititlere ait yerleşim yeri:
İngiliz şarkiyatçı John Garstang'a kazı izni vermeyi reddeden Sultan ll . Abdülhamit, tercihirıi daha sonra ll . Wilhelm'in Almanyası lehine kullanmıştı. 1906 ' da yapı­lan ilk kazı çalışması sırasında krallık sarayı arşivlerine ait bir mik­tar tablet bulununca, ören yerinin kimliği de kesinlik kazanmıştı.
Günümüzde, Bergama'daki büyük Zeus Altarı Berlin'de, Xanthos'taki Nereidler Anıtı'ysa Londra'da bulunmaktadır. Bu durum tesadüfi olmayıp Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. ve 20. yüzyıllarda Avrupa'nın güçlü devletleriyle girdiği ilişkilerin sonuçlarıdır.
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.