Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Analitik Felsefeye Giriş

John Hospers

Analitik Felsefeye Giriş Sözleri ve Alıntıları

Analitik Felsefeye Giriş sözleri ve alıntılarını, Analitik Felsefeye Giriş kitap alıntılarını, Analitik Felsefeye Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cevaplarını yoruma yazabilirsiniz :)
Alıştırmalar .Domates bir meyve mi, yoksa bir sebze midir? Bu ne tür bir sorudur ve sen bunu nasıl çö­zerdin? Şimdi "Müzik bir dil midir?" sorusuna aynı şekilde yaklaşın.
Sayfa 54 - e kitapKitabı yarım bıraktı
Hadi beyin fırtınası yapalım
Alıştırmalar Atabandaki arızalı bir parçayı değiştiriyorsun. Ertesi gün aynı şeyi başka bir parçayla ya­pıyorsun ve sonra her parçayı yenisiyle değiştirinceye kadar her gün böyle yapıyorsun. Bu sürecin sonunda o, sahip olduğun aynı araba (yeni parçalarla birlikte) ya da farklı bir araba mıdır? Farklıysa o ne zaman böyle oldu?
Sayfa 54 - e kitapKitabı yarım bıraktı
Reklam
“Bana ne bilmek istediğini başka şekilde anlat”
Bu durumlarda (bizzat “anlam” sözcüğünün bu halinde) çok fazla anlamlarla karşılaşırız: tanım olarak anlam, niyet olarak anlam, içerme/îmâ olarak anlam, amaç olarak anlam, geleceğin ifadesi olarak anlam vesaire. O halde, birisi, “Hayatın anlamı nedir?” diye sorduğunda ilk görevimiz, soru soranın hangi bilgiyi tedarik etmek istediğini belirlemeye çalışmaktır. Niçin yaşamaya devam etmesi gerekir? Hayatının çok yönlü bir amaca hizmet edip etmediğini bilmek ister mi? Keşfetmediği ama geleceği için önemli olan hayatındaki olayların bir çizgisi olup olmaması söz konusu mu? Veya hayatına ilişkin ne yapması gerekir? Belki de Tanrı onu, onun keşfetmesini beklediği bir şeyden dolayı yaratmıştır. “Bana ne bilmek istediğini başka şekilde anlat” diyebiliriz.
Herakleitos'un her şey değişir metaforuna bir eleştiri
Ama kuşkusuz her şey devamlı olarak değişiyorsa meydana gelen değişiklikleri önceden var eden ve sürekli kılan değişen şeyleri meydana getirmek için var olan şeylerin olması gerekir. Değiş­me, değişiklik yapan bir şeyin olmasını gerekli kılmaz mı
Sayfa 25 - e kitapKitabı yarım bıraktı
"Bill Brown vardır. Eğer farklı bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelmiş olsaydı, o aynı kişi olacak mıydı? Ya XIX. Yüzyılda doğmuş olsaydı? Ya şu andakinden on dakika daha erken doğmuş olsaydı? Bill'in 1900'den önce doğmuş olması mümkündür ve buna yakın görünüyor. Adını yeni değiştirdiğini farz et. Bill Brown yine de var olacak mıydı? Pekâlâ, o artık Bill Brown diye adlandırılmayacaktı, ama hala önceden adlandırıldığı gibi aynı kişi olacaktı. O yine de Bill olacak mıydı? Eğer farklı anne babadan dünyaya gelseydi yani, şimdi “Bill Brown” ismini taşıyan kişi olacak mıydı? Tabii ki hayır deriz; o zaman o farklı bir kişi olacaktı. Annesi kürtaj yapmış olsaydı, Bill'e sahip olmayacaktı; ona benzer daha sonra başka bir oğlu olmuş olacaktı. Aynı kişi olmak için o spermden ve o yumurtadan gelmek zorunda olacaktı. Ama eğer iki hafta erken doğmuş olsaydı, aynı Bill Brown olacak mıydı? Olabilirdi. Annesi onu prematüre olarak dünyaya getirmiş olabilirdi. Ancak o hala annesinin doğurduğu Bill olacaktı. Ancak bir yıl daha erken, henüz annesi ona gebe olmadığında, dünyaya gelmiş olsaydı o Bill olmayacaktı."
Reklam
Kolektivist yanılgı : aynı sözcük ,aynı şey yanılgısıdır
Dil o farkları bilmezden gelme eğilimindedir ,o bize kolektivist yanılgı suçu işlemeye iter. Bu yüzden ( Herakleitos öyle diyecektir.) dil ,dünya ile ilişki kurmanın kusurlu bir yöntemidir.
Sayfa 26 - e kitapKitabı yarım bıraktı
… eskiden neyse şimdi de odur, yalnızca sen onları farklı şekilde etiketlendirdin. Sözcükler dışında hiçbir şey değişmedi.
"O halde, birisi, “Hayatın anlamı nedir?” diye sorduğunda ilk görevimiz, soru soranın hangi bilgiyi tedarik etmek istediğini belirlemeye çalışmaktır. Niçin yaşamaya devam etmesi gerekir? Hayatının çok yönlü bir amaca hizmet edip etmediğini bilmek ister mi? Keşfetmediği ama geleceği için önemli olan hayatındaki olayların bir çizgisi olup olmaması söz konusu mu? Veya hayatına ilişkin ne yapması gerekir? Belki de Tanrı onu, onun keşfetmesini beklediği bir şeyden dolayı yaratmıştır. “Bana ne bilmek istediğini başka şekilde anlat” diyebiliriz. Ancak böyle yapmak, özellikle bunlar gibi ayırımları yapamayan, ipe sapa gelmez düşünceleri ve izlenimleri değerlendirmede çok iyi olmayan kimseler için başlangıçta son derece zor, hatta imkânsız, olabilir. O, gerekli olmayan tatsız bir çaba ve yoğunlaşma içine çekildiğini düşünebilir: Onun bilmek istediği bütün şey, “Hayatın anlamı nedir?” ve burada, sorusunu bu kadar çok hafife almadan önce alternatif çözümlemeler arasında onu seçime zorlayarak onu zora sokuyoruz. Anlaşılırdır ki bu son derece sinir bozucudur. Bununla birlikte önümüzü kesen sis perdesini aralamadıkça felsefede daha ileriye gidemeyiz. Soru soran kişi bile sisli bir soru sorduğunun farkında değildir ama sorusunu neden basit şekilde ve doğrudan cevaplamadığımızı merak eder. Bu noktada pek çok insan kendi sisli sorularına takılır kalır, eşit şekilde birinin sisli karanlık ama bir parça tumturaklı olan ve çekici görünen cevabını alır. Hayatın anlamı, alın yazınızı gerçekleştirmektir (içindir) ve sonra tatminkâr bir şekilde döner, gider. Ama bu insanlar, felsefenin konularına teğet geçerler."
Reklam
1. "Doğru diye bir şey olup olmadığına inanmıyorum;' diyen birisine, "Bir iddia bile ortaya koymadın ki?" diye sorulabilir. Bu kişi bütün iddiaların yanlış olduğunu mu söylemek istiyordur? Sadece "Kar siyahtır"ın değil, ama aynı zamanda, "Kar beyazdır"ın da mı yanlış olduğunu öne sürüyordur? Bu kişi, ortaya
A Hiçbir şey "metinde gömülü" değildir. Bir sözcüğü veya bir deyimi nasıl yorumlamayacağımızı belirlemek gerekir. Bir cümle birine anlamlı, bir başkasına anlamsız gelebilir. B Tabii ki. Sen Fransızcayı anlarsan ve ben anlamazsam, Fransızca bir cümle, sana anlamlı geldiği halde bana anlamlı gelmeyecektir. Tüm kastettiğin bu mu? A Benim
İnsan Nedir?
A Sanırım, Aristoteles doğru tanımı ortaya koymuştur. İnsan akıllı hayvandır. Akıllılık en azından düşünebilme, kavramlar kurabilme, akıl yürütebilme, alternatifler üretebilme ve eylemler başlatabilme yeteneğini içerir. B Ama bütün insanlar bunları yapmaz. Bebekler yapmaz. Onlar akli potansiyele sahip olabilirler, ama potansiyel henüz fiili
Tanımlar icat mı edilir yoksa keşif mi edilir?
A Tanımlar keşfedilir, icat edilmez. B Onları keşfederiz; doğuştan bilmeyiz. Ama icat ettiğimiz şey, dili kullanan başka insanların halihazırda sözcüğü nasıl kullandıkları olgusundan daha fazlası değildir. Bir sözcük verilen bir duruma uyduğunda veya uymadığında Sokrates, kahramanlarının karar vermek için kullandıkları ölçütü keşfetmeye
Analoji zordur. Önüne gelen yapmaya çalışmamalı..
Şairler genellikle dili, daha önce çoğu okurların karşılaşmadıkları bir benzerliği ortaya koymak için kullanırlar. Aristoteles’in (382-324) dediği gibi metafor, benzemeyen şeyler arasındaki benzerliği fark edebilme yetisidir. Metafor sırf dilbilimsel bir süsleme veya dekorasyon değildir. Shakespeare Kısasa Kısas adlı tiyatro eserinde ölümü, “görünmeyen esintilerde mahpus gibi uzanmak” diye tasvir eder ki bu, “o kişi öldü” demekten daha öte bir haykırıştır. Onun öldüğünü söylemek, orijinal metnin “gücünü artırmaz”.