Nesin sen Özgürlük? Ah! o köleler
Cevap verebilseydi o canlı cenazeler
Haklarını alabilseydi, tiranlar tüyerdi
Karanlıkta dağılan bir düş gibi:
Sahtekârların dediği gibi sen,
Bir gölge değilsin geçip giden,
Ne bir hurafesin, ne sırf bir isimsin
Yankılanan ininden Şöhret'in.
Sen bir ekmek, işçi için
Ve güzel bir sofra demeksin
Her gün emekle elde edilen
Dirlik düzenlik, umut veren.
Kalkın Aslanlar gibi uykudan
Sel olup akın sokaklardan,
Silkinin, kırın zincirlerinizi korkunç
Çiyler gibi saran uykunuzda sizi
Siz hıncahınç – onlar bir avuç!
Kalkın Aslanlar gibi uykudan
Sel olup akın sokaklardan,
Silkinin, kırın zincirlerinizi korkunç
Çiyler gibi saran uykunuzda sizi
Siz hıncahınç – onlar bir avuç!
Mayıs'ın dizi dibinde çiçekler nasıl biterse,
Gece'nin dağınık saçlarından yıldızlar nasıl düşerse,
Rüzgârların çağrısına nasıl uyarsa dalgalar,
Düşünceleri ayaklandırdı geçtiği yerde o adımlar.
‘Çalışmak ve para kazanmak
Eli kolu bağlı, günleri saymak
Yaşarmışçasına bir hücrede
Tiranların barındığı yerde.
'Üretim araçları için üretilmiş olarak
Dokuma tezgâhı, saban ve orak
İster istemez önünde eğileceksiniz
Onların üzerine titreyeceksiniz.
'Çocuklarınız aç çıplak ağlasın diye mi?
Anaları elden ayaktan düşsün diye mi?
Soğuk kış rüzgârları deli gibi essin diye mi?
Ben bunları söylerken onlar ölsün diye mi?