Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anarşizm mi Sosyalizm mi?

Josef Stalin

Anarşizm mi Sosyalizm mi? Sözleri ve Alıntıları

Anarşizm mi Sosyalizm mi? sözleri ve alıntılarını, Anarşizm mi Sosyalizm mi? kitap alıntılarını, Anarşizm mi Sosyalizm mi? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Marx'ın görüşüne göre, insanların "istek ve özlemi", özlerini iktisadi koşullardan alırlar, ama bu, insanların kendilerinin, iktisadi ilişkilerin gelişmesi üzerine hiç bir etki yapmadığı anlamına: mı gelmektedir? Böylesine basit bir düşünceyi anlamak, anarşistlere gerçekten çok mu zor geliyor?
darvinizm, yalnızca Cuvier'in afetlerini reddetmekle kalmaz, gelişmenin, devrimi de içeren, diyalektik yönden kavranmasını da reddeder; oysa, diyalektik yönteme göre, evrim ve devrim, nicel ve nitel değişmeler, aynı hareketin zorunlu iki biçimidir.
Reklam
Arthur Arnould'un bu sorunun cevabını kısaca veren, Paris Komününün Basit Tarihi adlı eseri duruyor. 300.000 Parisli işçi, bölükler ve taburlar halinde örgütlendikleri ve saflarından delegeler seçtikleri sırada, mücadele daha henüz başlamıştı. Merkez Komitesi, bu yolla kuruldu. Arnould şöyle diyor: "Bölükleri ve taburlarınca kısmi (sayfa 74) seçimler sırasında seçilmiş olan bütün bu yurttaşlar [Merkez Komitesi üyeleri], yalnızca, delegeleri oldukları küçük gruplar tarafından biliniyorlardı. Kimdi bu adamlar, ne biçim insanlardı ve ne yapmak istiyorlardı? Bu "hemen hemen tamamen, dörtte üçünün adı, sokakları veya işyerleri dışında bilinmeyen, sıradan işçiler ve küçük memurlardan oluşan isimsizlerin bir hükümetiydi. ... Gelenekler altüst olmuştu. Beklenmedik bir şey olmuştu dünyada. Aralarında egemen sınıflardan bir tek kişi yoktu. Bir tek avukat, mebus, gazeteci veya general tarafından bile temsil edilmeyen bir devrim patlak vermişti. Bunlar yerine, Creusot'dan bir madenci, bir ciltçi, bir aşçı ve başkaları bulunuyordu."[
Karl Marx, Proudhon'a karşı, diyalektik yöntem yardımıyla savaştı ve dünyadaki her şey değiştiğine göre, "adaletin" de değişmesi gerektiğini ve dolayısıyla "değişmez adaletin" sadece metafizik saçmalık olduğunu kanıtladı
Durmadan büyüyen, her zaman ilerleyen ve gelecek için savaşan tek sınıfın, kent ve kır proletaryası olduğunu görüyoruz.
Proleter Sosyalizmi
Grevler, boykot, parlamentarizm, toplantılar, gösteriler, hepsi, proletaryayı hazırlamada ve örgütlemede araç olarak iyi mücadele biçimleridir. Ama bu araçlardan hiç biri mevcut eşitsizliği ortadan kaldıramaz. Bütün bu araçlar, bir tek temel ve belirleyici araç halinde toplanmalıdır; proletarya kapitalizmi temelinden yıkmak için burjuvaziye karşı kararlı bir saldırıya geçmelidir. Bu asıl ve belirleyici araç, sosyalist devrimdir. Sosyalist devrim, ani, kısa bir darbe olarak düşünülmemelidir; bu, burjuvaziyi yenilgiye uğratan ve onun mevzilerini ele geçiren proleter yığınlarının verdiği uzun bir mücadeledir, Ve proletaryanın zaferi, aynı zamanda, yenilen burjuvazi üzerindeki egemenliği kuracağına göre, sınıf çatışmalarında, bir sınıfın yenilgisi, diğerini egemenliğini gösterdiğine göre, sosyalist devrimin ilk aşaması, proletaryanın burjuvazi üzerinde siyası egemenliği olacaktır. Proletaryanın sosyalist diktatörlüğü, iktidarın proletarya tarafından ele geçirilmesi - işte sosyalist devrim bununla başlamalıdır.
Sayfa 79 - Epub
Reklam
Materyalist Teori
Materyalist teoriden çıkarılan ilk pratik sonuç budur. Eğer insanların bilinci, alışkanlıkları ve gelenekleri, dış koşullarca belirleniyorsa, eğer uygun olmayan hukuki ve siyasi biçimler, iktisadi bir öze dayanıyorlarsa, halkın gelenek ve alışkanlıklarında ve siyasi sisteminde köklü bir değişiklik yaratabilmek için, iktisadi ilişkilerde, köklü bir değişiklik doğmasına yardım etmemiz gerektiği açıktır.
Sayfa 42 - Epub
Materyalist Teori
Eğer, ilkönce iktisadi koşullar değişiyor ve insanların bilinci, daha sonraları buna uygun olan bir değişmeye uğruyorsa, açıktır ki, belirli bir ülkünün temellerini, insanların kafalarında, hayallerinde değil, iktisadi gelişmenin koşullarında aramalıyız.
Sayfa 41 - Epub
İKİ MATERYALİST TEORİ
"İnsanların varlığını belirleyen şey, onların bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır." KARL MARX
Sayfa 29 - Epub
Mesele şudur ki, marksizm ve anarşizm, her ikisi de, mücadele arenasına sosyalizm bayrağı altında girmelerine rağmen, bütünüyle farklı ilkeler üzerine kurulmuşlardır. Anarşizmin temel taşı, bireydir. [Anarşizmin] öğretilerine göre, [bireyin] kurtuluşu, yığınların, [yani] kolektif vücudun kurtuluşunun baş koşuludur. Anarşizmin öğretilerine göre, birey kurtulmadıkça, yığınların kurtulması olanaksızdır. Buna uygun olarak, sloganı, "Her şey birey için"dir. Oysa marksizmin temel taşı yığınlardır. [Marksizmin] öğretilerine göre, [yığınların] kurtuluşu, bireyin kurtuluşunun baş koşuludur. Yani, marksizmin öğretilerine göre, yığınlar kurtulmadıkça, bireyin kurtulması olanaksızdır. Buna uygun olarak, sloganı, "Her şey yığınlar için"dir. Açıktır ki, burada, sadece taktikler üzerine anlaşmazlık değil, biri diğerini reddeden iki ilke bulunmaktadır.
Sayfa 7 - Epub
Reklam
Toplumsal yaşamda da önce dış koşullar değişir, önce maddi koşullar değişir, sonra buna uygun olarak da insanların düşünceleri, alışkanlıkları, gelenekleri ve dünya görüşleri değişir. İşte bu yüzden Marx şöyle der: "İnsanların varlıklarını belirleyen şey, bilinçleri değildir, tam tersine, bilinçlerini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.
sosyalizmi, ayrı (sayfa 43) kentlerin ve toplulukların sınırları içine hapseden Kropotkin'in doktrini, üretimin güçlü bir biçimde genişlemesine bir engel oluşturur; proletaryaya zarar verir
Geri150
762 öğeden 751 ile 762 arasındakiler gösteriliyor.