Yakınlarda , kadının biri sabahın üçünde bana telefon etti ve intihar etmeye kesin kararlı olduğunu ama bu konu hakkında neler diyeceğimi de merak ettiğini söyledi. Ona bu kararın aleyhindeki ve hayatta kalmanın lehindeki tüm delilleri sıralayarak cevap verdim. Onunla yarım saat, en sonunda canına kıymayacağına ve hastaneye beni görmeye geleceğine dair söz verinceye kadar konuştum. Hastaneye geldiğinde ona sıraladığım delillerin hiçbirinin onu etkilemediği ortaya çıktı. Onu intihar etmemeye ikna eden , gece yarısı uykumda rahatsız edildiğim için sinirlenmek yerine onu sabırla dinlemem ve yarım saat konuşmammış. Böyle bir olayım gerçekleşebildiği dünyayı , kadın, yaşamaya değer bir dünya olarak görmüş.
Önemli olan, kendi başına kişiliğimizin özellikleri veya dürtülerimiz ve iç güdülerimiz değildir; önemli olan bunlara karşı takındığımız tavırdır. Böyle bir tavrı takınabilme kapasitesi de bizi insan yapan şeydir.
Aslında vicdanlı olmak kendi üzerine yükselme,kendi eylemlerini ahlaki ve etik açıdan değerlendirme ve yargılama şeklindeki benzersiz insani kapasiteyi önden varsayar.