“Annemin ajanları olduğu için, evlenince tabii ki benimle yaşamak zorunda kalacaksın. Fakat bu senin için çok zor olmaz.
Evim çok büyük ve bir sürü odası var. Sana yalnız yatacağın bir oda ayarlarız. Bunun dışında sanırım evde fazla görüşmeyiz.
Genelde eve geç gelirim. Annem şu anda Akçay’da yaşıyor. Çok ender olarak yanıma gelir. Senede bir bile olmaz bazen. Oranın havası sağlığına iyi geliyor. Ailemin geri kalanı da orada olduğu için genelde ben Akçay’a giderim. Fakat sık olmasa da bana geldiği zaman bir iki geceliğine birlikte olmamız gerekebilir...”
Yavuz kaşlarını kaldırdı. Bu kız garip birisiydi.
Numaradan evlenmelerine rağmen, kaynanasının kendisini beğenmesini önemsiyordu. Tıpkı âşık bir kadın gibi çekinikti.
Kocası olacak adamın annesini önemseyen, kocasını seven bir kadın gibi davranıyordu.
“Kızım... Sana garip gelmezse eğer?” Durakladı. Kendisini merakla süzen gelininin güzel yüzünü süzdü. Elini uzatıp düz, gür saçlarını yüzünden kıyıya çekti. “Eğer sen de uygun görürsen?..
Bana ‘Anne!’ diyebilirsin. İnan bana çok hoşuma gider!” Merve donup kaldı. Bu alımlı kadının sözlerinde ciddi olduğu belliydi. Dudakları sevinçle kıvrıldı. Güzel yeşil gözleri doldu. “Gerçekten mi?” diye sordu yavaşça.