Zihnin sapması, ve, sanki, kendine sırtını dönmesi, inatla kendi gerçeğinin karikatürüne dönüşmesi benim gözümde şaşırtıcı bir şey değildir. Eğer insan yalan söyleme gereksinimini duyuyorsa, ne de olsa, keyfi bilir! Belki onur sahibi olan insan da insanlık kitlesi içinde kaybolup gider... Ama nihayet: Gözlerini açıp da meydana geleni, olanı açıkça görme isteğiyle şiddetli ve hayranlık verici olarak birleşen şeyi hiçbir zaman unutmayacağım.