Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar

Murat Arslan

Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar Sözleri ve Alıntıları

Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar sözleri ve alıntılarını, Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar kitap alıntılarını, Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Murat ARSLAN, uzun ve zahmetli bir mesainin ürünü olan söz konusu çalışmasında, Anadolu 'ya yerleştikten sonra "Galatlar" adıyla anılmaya başlayan kavimle ilgili antik kay­nakların hepsine ve en eskisinden en yenisine kadar tüm mo­dern literatüre ulaşmaya çabalayarak elde ettiği bilimsel so­nuçları sistemli bir bütün halinde ortaya
Caesar'a göre, kendi dillerinde "Keltler" Latin dilinde ise, "Galyalılar" (= Galli) diye anılan kavmin ataları Ren ( Rhenus) Irmağı'nın kuzeyindeki Herkynia Ormanları'nda otururlardı. Bu ormanın genişliği yük taşı­mayan bir insan için dokuz günlük bir yola tekabül ediyordu. Ormanın kapladığı alan Ren ve Tuna (Danuvius) ırmakları boyunca devam etmekteydi. Fakat Gallerin nüfuslarının çokluğu ve sahip oldukları arazilerin azlığı nedeniyle Ren lrmağı'nın güney tarafında koloniler kurmaya başlamaları, bu bölgenin Germen kabileleri tarafından işgaline yol açmıştır. Nüfuslarının azalması dolayısıyla Germen baskısına dayana­mayan bazı Gal kabileleri de Ren Irmağı'nın güney tarafına göç etmek zorunda kalmışlar, bu şekilde Ren Irmağı'nın iki yakasına yerleşmiş olan bu Gal ve Germen kabileleri bazen birbiriyle çarpışmış, bazen de müttefik olarak yabancı güçlere karşı birleşmişlerdir.
Reklam
Eng: Warrior Ir; Laoch, Galdea. Tr: Savaşçı, muhârip.
Diğer yandan, bu söz­cüğün etimolojik açıdan incelendiğinde, eski İrlanda dilindeki "savaşçı" (galdea) ya da "şampiyon" ( gallart) kelimeleriyle olan yakın benzerliği dikkat çekmektedir.
Γαλάτες Galata
Caesar Gallia'yı üç ana bölüme ayırmıştı: Belga'lar, Aquitan'lar ve üçüncüsü, kendi dillerinde Keltlerı Latince'de "Galler" ( Galli) diye anılan kavimdi.
Γαλάτες
"Kelt" isminin anlamı belirsizdir. Bu isim Hellen­ce'de KEA-kökünden gelen, "yükseltme", "övme" ya da "vu­ruş" anlamında bir sözcük olabilir. Romalılar tarafından "Galler (Galli) olarak adlandırılan bu topluluğa, M.ö. 387 yılında Roma'yı yağmalarken çıkardıkları "gürültü" nede­niyle Latince tumultus, ya da "yabancı", "düşman" anlamına gelen hostis sözcüğünden dolayı bu ismin verildiği düşünül­mektedir. Öte yandan, Galli sözcüğü, Apollo'nun öfkeli, çabuk kızan bekçileri horoza benzetildiklerinden Latince Gallus sözcüğünden ya da bu kavmin kuzey ülkelerinden ge­len insanlara has, süt rengi derileri olması nedeniyle Hellence "süt" (= kelimesinden türemiş olabilir. Nedeni her ne olursa olsun, Romalılar M.ö. 387 yılından Caesar'a ka­dar olan süre içerisinde Galli sözcüğünü, geleneksel olarak, bütün Kelt dilini ve kültürünü taşıyan topluluklar için kullan­mışlardır.
Galata Galatya Gallatia formları
"Galatlar" formu ise, belki Gallus ve o KEA'tos sözcükleri­nin birleşmesindenı; belki de topraktan doğdukları için Hellence'deki "Toprak Ana" sözcüğünden türemiş­tir. Bununla beraber, Hellence'de "süt" sözcüğü, Antikçağ giz bilgilerine göre, yaşamın simgesi sayıldığı için "Galatlar" sözcüğünün Hellence "süt yolu", galatai "Samanyolu" anlamına gelen kelimesinden de türemiş olabileceği düşünülmektedir.
Reklam
Keltler, M.ö. VI. yüzyıldan itibaren Hellenler tarafından Güney Fransa'da, Massalia'nın (Marsilya) doğusunda ve kuzeyinde yaşayan barbar topluluklar olarak tanındılar. Keltler hakkında ilk defa bilgi veren antik yazar, M.ö. VI.-V. yüzyılda yaşamış olan Miletoslu Hekataios'tur. Hekataios'un "Yeryüzünün Tasviri" ( Periodos Ges) adlı
Galatlar
... .Hellenistik krallar, "Galat" adının yarat­tığı korku ve yenilmez Galat savaşçılarının amansız silahları olmadan hiçbir şeyin ne krallıklarını garanti altına alabileceğine, ne de kaybedilen bir şeyin tekrar kazanılabilece­ğine inanıyorlardı. ... lust. xxv. 2
Hellenistik Çağ Tarihi'ne henüz Bil.kent Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü'nde lisans öğrencisiyken ilgi duymaya başlamış ve o zamanlar bu alanda birkaç ödev ve seminer çalışması hazırlamıştım. Bu bakımdan, Marmara Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Yüksek Lisans Programı'nda bir tez konusu seçmem gerektiğinde, Küçükasya Hellenistik Çağ
Ayrıca, yayın hayatına başladığı 1978 yılından beri, yayım­ladığı birbirinden değerli eserlerle Türkiye'de arkeoloji, sanat tarihi, Eskiçağ tarihi, klasik filoloji, nümizmatik, epigrafya, tarihi coğrafya, antropoloji, etnografya alanlarına çok büyük katkılar sağlayan ve adı ülkemizde artık bu bilim dallarıyla özdeş hale gelen Arkeoloji ve Sanat Yaymlara'nı da burada anmadan geçemeyeceğim. Başta üniversiteler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının dahi yayın faaliyetini sür­dürmekte zorlandığı, birçok özel yayınevi ve kitabevinin ka­panma noktasına geldiği yahut güçlükle ayakta durabildiği günümüz ekonomik koşullarında Arkeoloji ve Sanat Ya­ymları'nın -Türkiye.de arkeoloji gibi, kitap satış şansı açı­sından maalesef daima risk taşıyan bir alanda- hfila ilk günkü heyecanı duyarak büyük bir inanç, kararlılık ve özveriyle ya­yınlarını sürdürme gayreti içinde bulunması her türlü övgüye değer. Bu güzel ve yararlı kitabı da Türk bilim ve kültür haya­tına kazandırması dolayısıyla, Arkeoloji ve Sanat Yaym­ları'na, sahipleri, değerli dostlarım Sayın Nezih BAşGELEN ve Sayın Bilge BAşGELEN'in şahıslarında takdir ve tebriklerimi sunmayı zevkli bir görev sayıyorum. Galatlarla ilgili araştırmaların ve yayınların artması, bu ki­tabı başka yapıtların izlemesi temennisiyle ... İstanbul, 2000 Doç. Dr. Ahmet Vedat ÇELGİN İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Öğretim Üyesi
Reklam
Pelasg'lar, Lelegler, Karlar gibi, Hellen tarih yazarları aracı­lığıyla haklarında bilgi sahibi olduğumuz halklar da aynı coğ­rafyayı paylaşarak isimlerini Anadolu tarihinin parlak sayfa­ları arasına yazdırmışlardır.
Bir milleti üç ayrı isimle zikretmek takibi zorlaştırır ama neyse
Dolayısıyla biz de, Hellen yazarlarının kullandıkları ifadeler söz konusu olduğunda "Kelt" Latin yazarların ifadeleri söz konusu olduğunda "Galyalı" (Galli) ve M.ö. III. yüzyılda Avrupa üzerinden Küçükasya'ya göç eden Keltler söz konusu olduğunda ise, "Galatlar" sözcüğünü kullanacağız.
Titanlar ve Galatlar
M.ö. III. yüzyılda Hellenistik Mısır Kralı II. Ptolemaios'un saray şairi olan Kallimakhos, daha da ileri gi­derek, "Delos'a İlahi" ( Hymnos eis Delon) adlı eserinde Galatları Titanların soyundan türe­miş, korkusuz insanlar olarak tanımlamıştır. Daha sonraları Diodoros, Parthenios ve Ammianus Galatos ya da Keltos'un babasının Herakles olduğunu iddia ederek Galat soyunu bu tanrıya bağlarlar. Sonuç olarak, sebebi her ne olursa olsun, M.ö. 111. yüzyıldan itibaren "Galatlar" sözcüğü, hem Hellenler hem de Romalılar tarafından, üç büyük kol halinde Avrupa 'nın içlerine yapılan bir yağma hareketinden sonra Küçükasya 'ya geçen ve sonraları Kızılırmak yayı içinde, Orta Anadolu'nun kuzeyinde, doğudan Pontos ve Kappadokia; batıdan Phrygia; kuzeyden Paphlagonia'yla sınırlandırılmış bölgede oturan halkları adlandırmak için kullanılmıştır.
M.ö. III. yüzyılda Avrupa üzerinden Küçükasya'ya göç eden Keltlere hem Latinler hem de Hellenler, "Galatlar" adını verdiler
Gerek askeri ve siyasi alanda oynadıkları önemli roller gerekse, kurdukları yerleşme yerleri ve kaleler, dinsel inanç­lar, coğrafi adlar gibi alanlarda bıraktıkları kalıcı izlerle Hellenistik ve Roma çağları Anadolu' sunun siyasal, sosyal, kültürel tarihine mal olmalarına; ayrıca haklarındaki bilgilerin her yıl yapılan araştırmalarla giderek
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.