Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar

Murat Arslan

Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar Gönderileri

Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar kitaplarını, Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar sözleri ve alıntılarını, Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar yazarlarını, Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
322 syf.
·
Puan vermedi
Galatlar
Arkeoloji sevenler ve Anadolu kavimlerini anlamak isteyenler için güzel bir araştırma kitabı. Galat kavminin kökeni arastirildigi gibi anadolunun farklı yerlerindede merak uyandıracak bilgiler veriyor
Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi Galatlar
Antikçağ Anadolusu'nun Savaşcı Kavmi GalatlarMurat Arslan · Arkeoloji Sanat Yayınları · 20006 okunma
Galiçya
Keltler, M.ö. II. binyılda Güney Almanya'dan Doğu Fransa ve Avusturya'ya kadar yayılmışlardır. Büyük kabileler halinde Kuzey İtalya'daki Alpler, Pirene Dağları'yla Ren Irmağı ara­sında kalan ve Belçika'ya kadar uzanan bir alan içinde yer­leşmişlerdir. Herkynia'dan çıkan bir kol, Alpler ve Tuna Irma­ğı'nı aşıp, güneye doğru Polonya'ya kadar
Reklam
Caesar'a göre, kendi dillerinde "Keltler" Latin dilinde ise, "Galyalılar" (= Galli) diye anılan kavmin ataları Ren ( Rhenus) Irmağı'nın kuzeyindeki Herkynia Ormanları'nda otururlardı. Bu ormanın genişliği yük taşı­mayan bir insan için dokuz günlük bir yola tekabül ediyordu. Ormanın kapladığı alan Ren ve Tuna (Danuvius) ırmakları boyunca devam etmekteydi. Fakat Gallerin nüfuslarının çokluğu ve sahip oldukları arazilerin azlığı nedeniyle Ren lrmağı'nın güney tarafında koloniler kurmaya başlamaları, bu bölgenin Germen kabileleri tarafından işgaline yol açmıştır. Nüfuslarının azalması dolayısıyla Germen baskısına dayana­mayan bazı Gal kabileleri de Ren Irmağı'nın güney tarafına göç etmek zorunda kalmışlar, bu şekilde Ren Irmağı'nın iki yakasına yerleşmiş olan bu Gal ve Germen kabileleri bazen birbiriyle çarpışmış, bazen de müttefik olarak yabancı güçlere karşı birleşmişlerdir.
Keltler, Hellenlere göre, Güneş Tanrısı Helios'un her kış Hellas'ı mateme boğarak gittiği ülkede otururlardı. Gene Hellen inancına göre, bu ülkede kaldıkları sürece, Apollon'un seçtiği ölümsüzlerin "güzel ülkesi" Hyperborea'ya insanla­rın girmelerini önleyen Keltler, korkunç hayvanların bulun­duğu, çiçeksiz, meyvesiz, buz tutmuş ormanların içindeki ül­kelerde yaşarlardı. Pausanias'a göre, Keltler Avrupa'nın kuzeydoğusunda, büyük denizin kıyılarında, topraklarından Eridanos Irmağı geçen, gemiyle gidilemeyecek kadar uzak bir bölgede otururlardı. Akdeniz havzasında yaşayan halklar en eski zamanlardan beri ticaret yaparken, yurtlarını değişti­rirken, koloni kurarken ya da uzak ülkelere sefer düzenlerken karadan ziyade, daha çabuk ve zahmetsiz olan deniz yol­culuğunu tercih etmişlerdir. Denizin uçsuz bucaksız genişliği ve Akdeniz için yapılmış gemilerle Cebelitarık Boğazı'nı aşa­rak yapılacak bir seyahatin tehlikelerle dolu olması nedeniyle çok ender olarak gidilen, Keltlerin yaşadığı bölgeler, antik yazarlar tarafından "dünyanın öbür ucu" diye adlandırılmış­tı. Bu fırtınalı ve meçhul denizin tehlikelerinin de ötesinde, manzarası korkunç, iklimi kötü, yaşanması ve bakılması bile insana kasvet veren bu bölgenin Asya, Afrika ya da İtalya kıyılarının yanında ne Hellenler ne de Romalılar tarafından önemsenmemesini doğal karşılamak gerekir
Bir milleti üç ayrı isimle zikretmek takibi zorlaştırır ama neyse
Dolayısıyla biz de, Hellen yazarlarının kullandıkları ifadeler söz konusu olduğunda "Kelt" Latin yazarların ifadeleri söz konusu olduğunda "Galyalı" (Galli) ve M.ö. III. yüzyılda Avrupa üzerinden Küçükasya'ya göç eden Keltler söz konusu olduğunda ise, "Galatlar" sözcüğünü kullanacağız.
Titanlar ve Galatlar
M.ö. III. yüzyılda Hellenistik Mısır Kralı II. Ptolemaios'un saray şairi olan Kallimakhos, daha da ileri gi­derek, "Delos'a İlahi" ( Hymnos eis Delon) adlı eserinde Galatları Titanların soyundan türe­miş, korkusuz insanlar olarak tanımlamıştır. Daha sonraları Diodoros, Parthenios ve Ammianus Galatos ya da Keltos'un babasının Herakles olduğunu iddia ederek Galat soyunu bu tanrıya bağlarlar. Sonuç olarak, sebebi her ne olursa olsun, M.ö. 111. yüzyıldan itibaren "Galatlar" sözcüğü, hem Hellenler hem de Romalılar tarafından, üç büyük kol halinde Avrupa 'nın içlerine yapılan bir yağma hareketinden sonra Küçükasya 'ya geçen ve sonraları Kızılırmak yayı içinde, Orta Anadolu'nun kuzeyinde, doğudan Pontos ve Kappadokia; batıdan Phrygia; kuzeyden Paphlagonia'yla sınırlandırılmış bölgede oturan halkları adlandırmak için kullanılmıştır.
Reklam
Pygmalion ve ideal kadın Galateanın Galatos ilişkisi
M.ö. IV.-III. yüzyıl yazarlarından Timaios'a göre, Keltler Nympha Galatea'yla vahşi ve kanlı Kyklops Polyphemos'un birleşmesinden doğan Galatos'un soyundan gelmek­tedirler.
Galatea, daha sonra Yunan mitolojisinde hayata geçen Kıbrıs Pygmalion tarafından fildişi oyulmuş heykele yaygın olarak uygulanan bir isimdir.
Eng: Warrior Ir; Laoch, Galdea. Tr: Savaşçı, muhârip.
Diğer yandan, bu söz­cüğün etimolojik açıdan incelendiğinde, eski İrlanda dilindeki "savaşçı" (galdea) ya da "şampiyon" ( gallart) kelimeleriyle olan yakın benzerliği dikkat çekmektedir.
Galata Galatya Gallatia formları
"Galatlar" formu ise, belki Gallus ve o KEA'tos sözcükleri­nin birleşmesindenı; belki de topraktan doğdukları için Hellence'deki "Toprak Ana" sözcüğünden türemiş­tir. Bununla beraber, Hellence'de "süt" sözcüğü, Antikçağ giz bilgilerine göre, yaşamın simgesi sayıldığı için "Galatlar" sözcüğünün Hellence "süt yolu", galatai "Samanyolu" anlamına gelen kelimesinden de türemiş olabileceği düşünülmektedir.
Γαλάτες Galata
Caesar Gallia'yı üç ana bölüme ayırmıştı: Belga'lar, Aquitan'lar ve üçüncüsü, kendi dillerinde Keltlerı Latince'de "Galler" ( Galli) diye anılan kavimdi.
Γαλάτες
Reklam
"Kelt" isminin anlamı belirsizdir. Bu isim Hellen­ce'de KEA-kökünden gelen, "yükseltme", "övme" ya da "vu­ruş" anlamında bir sözcük olabilir. Romalılar tarafından "Galler (Galli) olarak adlandırılan bu topluluğa, M.ö. 387 yılında Roma'yı yağmalarken çıkardıkları "gürültü" nede­niyle Latince tumultus, ya da "yabancı", "düşman" anlamına gelen hostis sözcüğünden dolayı bu ismin verildiği düşünül­mektedir. Öte yandan, Galli sözcüğü, Apollo'nun öfkeli, çabuk kızan bekçileri horoza benzetildiklerinden Latince Gallus sözcüğünden ya da bu kavmin kuzey ülkelerinden ge­len insanlara has, süt rengi derileri olması nedeniyle Hellence "süt" (= kelimesinden türemiş olabilir. Nedeni her ne olursa olsun, Romalılar M.ö. 387 yılından Caesar'a ka­dar olan süre içerisinde Galli sözcüğünü, geleneksel olarak, bütün Kelt dilini ve kültürünü taşıyan topluluklar için kullan­mışlardır.
M.ö. III. yüzyılda Avrupa üzerinden Küçükasya'ya göç eden Keltlere hem Latinler hem de Hellenler, "Galatlar" adını verdiler
Keltler, M.ö. VI. yüzyıldan itibaren Hellenler tarafından Güney Fransa'da, Massalia'nın (Marsilya) doğusunda ve kuzeyinde yaşayan barbar topluluklar olarak tanındılar. Keltler hakkında ilk defa bilgi veren antik yazar, M.ö. VI.-V. yüzyılda yaşamış olan Miletoslu Hekataios'tur. Hekataios'un "Yeryüzünün Tasviri" ( Periodos Ges) adlı
Kelt Dünyasına Genel Bakış Keltler, M.Ö. VI. yüzyıldan itibaren Hellenler tarafından Güney Fransa'da, Massalia'nın (Marsilya) doğusunda ve kuzeyinde yaşayan barbar topluluklar olarak tanındılar. Keltler hakkında ilk defa bilgi veren antik yazar, M.ö. VI.-V. yüzyılda yaşamış olan Miletos'lu Hekataios'tur. Hekataios'un "Yeryüzünün
Galatlar
... .Hellenistik krallar, "Galat" adının yarat­tığı korku ve yenilmez Galat savaşçılarının amansız silahları olmadan hiçbir şeyin ne krallıklarını garanti altına alabileceğine, ne de kaybedilen bir şeyin tekrar kazanılabilece­ğine inanıyorlardı. ... lust. xxv. 2
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.