Anton Çehov Hikayeler-İlk Gençlik Klasikleri Dizisi 19 Gönderileri
Anton Çehov Hikayeler-İlk Gençlik Klasikleri Dizisi 19 kitaplarını, Anton Çehov Hikayeler-İlk Gençlik Klasikleri Dizisi 19 sözleri ve alıntılarını, Anton Çehov Hikayeler-İlk Gençlik Klasikleri Dizisi 19 yazarlarını, Anton Çehov Hikayeler-İlk Gençlik Klasikleri Dizisi 19 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diyebilirim ki birbirimizi sevmediğimizi söylemekten duyduğumuz mutluluk, başkalarının karşılıklı sevgilerini bildirmelerinden duydukları mutluluktan daha büyüktü.
Tanrı insanlar yaşasınlar diye, hem neşeli, hem elemli, hem kederli olsunlar diye yarattı. Fakat sen hiçbir şey istemiyorsun. Çünkü sen yaşamıyorsun. Taştan farkın yok senin!
Fakat efendiler, benim onu sevişimin sebebi ne öyle güzel oluşu ne de narin yapısıydı. Bu çeşit kaliteler bir kadının tabiatındadır. Bulunması zor şeyler değildir. Onu, ruhunun önemli bir güzelliği sebebiyle severdim. Çok severdim.
Ve tornacı ağlamaya başladı. Üzgün oluşundan fazla kızgındı. Tam ıstırap çekmeye başladığını zannetmeye başladığı bir sırada her şey birdenbire sona ermişti. İhtiyar karısıyla daha doğru dürüst yaşamaya başlamamıştı bile. Ona kalbini açmaya, ona nasıl acıdığını söylemeye fırsat dahi bulamamıştı. Tam kırk sene onunla beraber yaşamıştı, fakat bu kırk sene sanki sis içinde geçmiş gibi geliyordu ona. İçki, kavga, dövüş ve sefalet içinde hayatın nasıl geçtiğinin farkına bile varmamıştı. Ve karısı sanki kendisinden öç alırmış gibi ona, onu ne kadar sevdiğini, nasıl onsuz yapamayacağını, ona karşı yaptıklarından son derece pişman olduğunu söylemek fırsatını vermeden ölüp gitmişti. İşte o daha ziyade buna içerliyordu...
Belki de ölmesi gerekiyordu o gün. Kapattığı tüm ışıklar gibi sönmeyi bilemedi. Umut derdi utanmaz; belki de dediği ne varsa içinde kaldı hep, büyük bir acıyla...