Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Farsça
Âhû zi to âmûht behengâm-ı devîden Rem gerden o istâden o vâpes nigerîden (Ceylan, koşarken ürkmüş gibi durmayı ve dönüp arkasına bakmayı senden öğrendi)
Sayfa 47 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar, 2004Kitabı okudu
Oyunda tâlihi yâr olan, aşkta bedbaht; oyunda tâlihi yâr olmayan, aşkta nikbaht olur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Madem ki gidecekmişsiniz, benim gibi zavallıyı divaneye döndürüp de buralara kadar niçin getirdiniz?
"... sebebini mümkünü yok keşfedemedim."
Sayfa 91
Recaizâde Mahmut Ekrem'in Edebiyat Hakkındaki Görüşleri
Edebiyatta mantık gerekmez, çünkü edebiyattan maksat düşünce, duygu ve düşlemce olan güzellikleri ortaya çıkarmaktır. (...) Bir şair, iki kere iki, yine iki eder diyebilir. Fakat öyle bir yerde, öyle bir biçimde söyler ki, iki kere iki dört eder gerçeğiyle çeliştiğini duyumsamazsınız bile. İşte edebiyat gerçeği de budur. (Edebiyatımızda Eleştiri Anlayışlarına Öznel Bir Bakış- Kemal Bek, s. 88)
Sayfa 9 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar, 2004Kitabı okudu
" İnsan mutlu olunca zaman nasıl çabuk geçiyor !" değil mi ya?
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
150 yıl sonra da Fransızca yerini İngilizceye bıraktı :)
Recaizâde Mahmut Ekrem, romanının kahramanı olan Bihruz Bey ve Keşfî Bey gibi gençleri şu sözlerle tanıtır: "Şu hikâyeyi oluşturan olayların geçtiği zaman olan bundan yirmi beş, otuz yıl önceleri Avrupa görmüş bazı gençlerden önce kibar ailelerin zarif çocuklarına ve sonraları hâlleri vakitleri ikinci derecede bulunan memur çocuklarına bulaşan alafrangalık hastalığına, eğilimi dolayısıyla Keşfî Bey de uğramış ve babasının para gücünün ve konumunun elverdiği oranda olmak üzere frenkler gibi süslü gezmek, Fransızca okumak, 'Bonjur! Bonsuvar! Vuz alle biyen?' (Günaydın! İyi akşamlar! Nasılsınız?) demek için Beyoğlu'nda adam aramak, Türkçe konuşurken araya Fransızca sözcükler katmak, koltuğunun altında roman taşımak, savurganlığa ve sefahate, borç etmeye özenmek ve Türkçeyi edebiyatsız, kaba bir dil sayıp bu dilin cahili bulunmakla övünmek gibi alafrangalığın o zamanca ve belki hâlâ bile gereklerinden ve kurallarından sayılan, düşüncede, tavırda ve bilgide, kısacası ulusal göreneklerden elden geldiğince sıyrılmak konusunda, bu da yaşıtları derecesine yetişmişti." (Ön Bilgi kısmından)
Sayfa 15 - Bordo Siyah Klasik Yayınlar, 2004Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.