İnsanların yaşam biçimlerini hesaba katmayan bir din, o yaşam biçimindeki güzelliklerin ve doğruların farkına varmayan bir din işe yaramazdı. Tatmin edemezdi. Bir yaşam deneyimi, bir hayat kaynağı ve yaşama gücü olamazdı. Yalnızca bir adamı yaralar, onu vaat edilen güvenlik her neyse ona fanatikçe tutunmaya zorlardı; aksi halde de kaybolup giderdi o adam.