Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arı Fısıltıları

Menekşe Toprak

Arı Fısıltıları Sözleri ve Alıntıları

Arı Fısıltıları sözleri ve alıntılarını, Arı Fısıltıları kitap alıntılarını, Arı Fısıltıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
10 EKİM 2015 ANKARA GAR KATLİAMI
Derken, kulakların ani bir gümbürtüyle zonklayacak, aynı anda kadının yüzü titreyecek, elin titreyecek, dünya tepetaklak olacak. Önce tarifsiz bir ağrı, sonra baş dönmesi, korkunç susamışlık, ardından gelen korku ve sen dibe, neresi olduğunu bilmediğin bir dibe doğru çekilirken genç bir adam 'Elim, elim!' diye bağıracak. Bir kadın inleyecek, bir adam önünde duran cansız koluna bakacak inanmazlıkla, yaşlı bir adam başını ellerinin arasına alıp ağlayacak ve daha böyle nicesini, neleri neleri görmeden, bir sürü detayı seçmeden kaçacaksın. Öyle mi oldu Suna? Sesler, çığlıklar, bağırtılar, ağlamalar, şaşkınlıkla, içi boş bakışlar... Kan, kan, sıcak ve ekşi kokan - insan pis kokar, dışkı kokar , ekşi kokar- insan da yandığında tıpkı ızgarada cızırdayan bir hayvanın yanık eti gibi kokar. Kokular, inlemeler, ağlamalar, ağrılar, korkular, hepsi, her şey uzaklaşacak ; için boşalmış, nihayet büyük bir yükten kurtulmuşsun gibi... Ve sen Suna, tanrıların unuttuğu, suspus olup geri çekildiği o mahşer yerinde bulutlara bakacak, iki bulutun üstleri puf, altları cetvelle çizilmiş dümdüz oluşları a şaşıracaksın ve sonra...
Sayfa 193 - İLETİŞİM YAYINLARI
Bir yalnızlık ve ulaşmazlık sarıyor içini.İç nedir sahi, neresindedir insanın ?
Sayfa 10 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Belki de bu yüzden günahlar en çok yoksul evlere uğrardi.
Sayfa 58
Bu sırrı sormağa karar verdim ben Hayatı hicranla dolu ölüden Baktı boş gözlerle ayet okurken Dedi ben hayatı ölümde gördüm.
Sayfa 105 - İLETİŞİM Yayınları - Nazım Hikmet, "Ölümün Sırrı"
İnsan yaşarken doğadan kopabilir ama ölümle ona geri dönecektir..
Sayfa 23
Rabbin balarısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver.
Sayfa 161 - İLETİŞİM YAYINLARI /Kur
Reklam
Aslıma karışıp toprak olunca Çiçek olur mezarımı süslerim Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar Gökyüzünde dalgalanır seslerim...
Sayfa 195 - İLETİŞİM YAYINLARI - Aşık Veysel
Annem hayatında ilk kez denizi gördüğünde, karnına ilk tekmemi atmışım. Annem denizin güzelliğine mi, benim bu ani tekmeme mi şaşırsın, bilememiş. Karnına koymuş elini, neye benzeyeceğini merak ettiği başımı okşamış. "İster kız ol, ister oğlan, adını Deniz koyacağım senin," diye fısıldamış.
Sayfa 98 - İLETİŞİM YAYINLARI
"Ne çok insan var onlar gibi. Ne çok kadın, ne çok erkek, genç, yaşlı… Sessizler. Konuşurlarsa, bir toplu yası bozacak, konuşurlarsa birbirlerinin acılarını incitecekler sanki. Ama uzaktan sesler geliyor…”
İletişim Yayıncılık
“Bedenini unuttuğunda, diğer her şeyi de unutacaksın. Bir zamanlar bir isminin olduğunu, tek bir dilde konuştuğunu, o dille o ismi aldığını, bir cemaate, bir aileye, bir eve ait olduğunu; hayat denilen gailenin aslında bir tesadüf, isimlerin önemsiz, yüzlerin unutulur, yalnızlığın kötü değil de aslın ve gerçeğin olduğunu. Bunları öğrenmen için de gözünün üzerindeki o pırıltılı dünyeviliğin çekilmesi gerek önce. Daha yedisi var bunun, kırkı, hatta elli ikisi… Boşuna değildir bunlar…”
İletişim Yayıncılık
Reklam
İnsanın geri döndüğü yer neresi ki? Acıya helallik isteyen bir teselli gibi ölümle bağ kurmak mı aslolan? Ya da nasılsa unutacak olduklarını hatırlamak mı? Beden toprağa neden erken kavuşur peki? "Ateş köze dönene, toprak gövdeyi örtene kadar boşlukta salınan ruhun tozunu mu taşır arılar oradan oraya yoksa?"
Iletişim yayıncılık
Mezar unutulmak için değil de hatırlanmak içinse, yaşarken bu topraklarla bağı oluşmamış birinin cansız bedenini neden getirmişlerdi? İnsan yaşamla bağlanmadığı bir yere, ölümle bağlanabilir miydi?
Sayfa 79 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
On dördünde gelin olmanın bedeli, hiç hatırlanmayan hayaller, edinilmiş ergenlik huyları. Heyhat Zahide, çok erken doğdun ve kadına kalp atışlarının sorulmadığı bir yerde ve zamanda büyüdün.
Sayfa 37 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
“Ömür boyu çalışsanız, maaşınızla ödeyemezsinizsiniz!” diyordu kadın .Ömür dediğin nedir, kaç vakit daha sürer ki? Bir ömre bu iş, sadece bu iş mi sığımalıydı?Bu daracık odada, kim bilir kimlerin, kaç kişinin elinden geçmiş bu pis paralara dokunarak mı geçecekti ömür?
Sayfa 16 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.