Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nietzsche, Heidegger, Foucault, Derrida

Aşırılığın Peygamberleri

Allan Megill

Aşırılığın Peygamberleri Gönderileri

Aşırılığın Peygamberleri kitaplarını, Aşırılığın Peygamberleri sözleri ve alıntılarını, Aşırılığın Peygamberleri yazarlarını, Aşırılığın Peygamberleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nietzsche'ye göre, insan gerçekliğe hiçbir biçimde ulaşamaz. Rasyonel bir varlık olduğu da tartışmalıdır. O pek övülen soyutlamalarının kılık değiştirmiş metaforlardan başka bir şey olmadığı ortaya çıkmıştır; kullandığı dil ise mantıksal doğruluğu değil, kendisinin doğuştan gelen estetik yaratım yeteneğini cisimleştirir.
Sayfa 91 - Bilim ve Sanat
Her kavram, der Nietzsche, temsil ettiğini beyan ettiği şeyin yanlışlanmasıdır. Nietzsche'nin sözleriyle, "her kavram eşitsiz olanı eşitleme yoluyla doğar"
Sayfa 89 - Bilim ve Sanat
Reklam
"Ahlaki olgu diye bir şey yoktur, sadece olguların ahlaki yorumları vardır"
Sayfa 64 - Nietzsche / Bilim ve Sanat
"Şeyler"den koptuğumuz ve yalnızca "sözcükler"le karşı karşıya kaldığımız söylenir.
Sayfa 27 - Bilim ve Sanat
Kriz, aklın ulaşabileceği muteber iyi, doğru ve güzel standartlarının ve bununla birlikte İncil'deki Tanrı Kelamı'nın yitirilmesidir.
Sayfa 11 - Bilim ve Sanat
"Ruh yoksunu uzmanlar, yürek yoksunu hazcılar; bu hiçler, daha önce hiç ulaşılmamış bir uygarlık düzeyine ulaştıklarını zannederler."
Sayfa 8 - Bilim ve Sanat
Reklam
"Ahlaki olgu diye bir şey yoktur, sadece olguların ahlaki yorumları vardır."
Sayfa 57 - Metis
Kuşkuları Gideren Estetik bağlam
Estetik alanda kuşkularımızı kendi irademizle askıya alırız. Seyrettiğimiz oyuna ya da okuduğumuz romana betimlenen olaylar gerçek olaylarmış gibi yaklaşırız. Yanılsamanın yanılsama olduğunu hem biliriz hem bilmeyiz. Sanat yapıtının dünyasına gireriz ve bir süreliğine estetik olmayan dünya önemsizleşir ya da en azından bilincimizde bir kenara çekilir.
Sayfa 70 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Gündelik gerçeklik dünyası ve Dionysosçu gerçeklik dünyası
Soruna Apolloncu yanılsamanın bizi varoluşun gerçekliğinden nasıl koruduğu sorusunu sorarak yaklaşalım: ...Eğer yanılsamanın yanılsama olduğunu biliyorsak, o zaman bütün koruyucu gücünü kaybedecektir. Şimdi, tam tersini, yanılsamanın yanılsama olduğunu bilmediğimizi varsayalım. Nietzsche’nin savı burada da çöker; zira yanılsama kavramı ona zıt bir kavramı, gerçeklik kavramını öngerektirir gibi görünmektedir...Örneğin Foucault yaptığı tarihsel çalışmaların günümüzde belli siyasi sonuçlar yaratma amacıyla yazılmış kurmaca yapıtlar olduğunu söylediğinde, kendini Nietzsche ile aynı konumda bulur. Eğer Foucault'nun okurları onun tarihle ilgili oldukları iddia edilen yazılarının kurmaca olduğunu bilirlerse o zaman bu yazıların herhangi bir rasyonel standarda göre siyaset üzerinde istenen sonucu yaratması mümkün değildir. Öte yandan okurları onun yazılarının kurmaca olduğunu bilmezlerse de bu yazılar okurların uzlaşılmaz bir gerçeklikle (bu gerçekliğe de bir kurmaca desek bile) kurdukları ilk temasta yetersiz kalacaktır.
Sayfa 70 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Yanılsama kalkanı olarak Apollon
Sokratesçi kültürde insanlar bilgi sevgisi sayesinde ebedi varoluş yarasını iyileştirebilecekleri vehminin esiridir. Sanatsal kültürde gözlerinin önünde uçuşan ayartıcı güzellik tülünün tuzağına yakalanmış durumdadır. Trajik kültürde ise fenomenler girdabının altında ebedi hayatın akışının şaşmaz bir biçimde sürüp gittiği inancı onlara metafizik bir avuntu verir...Nietzsche’nin görüşünde, insanlar gerçekliğin yüküne dayanamazlar. Sonuç olarak, kültür ancak yanılsama sayesinde serpilir, hatta hayatta kalır.
Sayfa 69 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
678 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.