"Daha önce hiç atlıkarınca görmediyse güzel bulmasını anlayabiliyorum ama insan her şeye alışır. İnsan birkaç gün içinde saraya bile alışır, ardından başka bir şey ister."
Onun istediği bir tek şey vardı: Güzel bir şehirde güzel bir evi ,iki çocuğu, bir de evinin merdiveni olsun, o kadar; başka bir şey istemiyordu. Güzel giyinir, evine akşam yemeğine misafir çağırırdı. Kocası olacaktı elbette ama, onun gözünün önüne getiremiyordu, çünkü bu hülyaları kadın dergilerindeki ilânlardan çıkarmıştı, o ilânlarda da hiç erkek resmi bulunmazdı. Yalnız, güzel elbiseler içinde güzel bir kadın, merdivenden aşağı iniyor, yemek odasında misafirler, şamdanlar, siyah bir ağaçtan yemek masası; tertemiz çocuklar, anneleri onları
öpüp «İyi geceler!» diyor.