Aşk Öyküleri Sözleri ve Alıntıları
Aşk Öyküleri sözleri ve alıntılarını, Aşk Öyküleri kitap alıntılarını, Aşk Öyküleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ağlamak isteyip de ağlayamamak ne dayanılmaz bir acıdır...
Sayfa 88Kitabı okudu
İnsan aşkta kendi kendisinin büyücüsüdür. Sevmek, büyülenmek değil de nedir?
Sayfa 391Kitabı okudu
İnsan, sevebilir miyim diye düşünüyorsa sevemeyecek demektir. İyi ki sevide düşünce yok; yoksa kimse kimseyi sevemezdi.
Sayfa 376Kitabı okudu
Aşk, iki cins arasına dikilen engelden başka nedir ki. Araya konulan engelle aşkın büyüklüğü doğru orantılıdır.
Sayfa 62Kitabı okudu
Genç kadın,
— İnsan son sevgisini en büyük sevgi sanır... dedi.
Sayfa 113Kitabı okudu
Yinede yaşam çok güzel, yaşamak gerekli. Yaşamak için yüreğimi kendi sesimle ısıtmalıyım.
Sayfa 95Kitabı okudu
Kullandığım eşya, salt benim kişisel tarihselliğimi taşısın istiyorum. Bunlar, başkaları için hiç değeri olmayan herhangi şeyler olabilir; ama benim gözümde değer biçilemez değerdedirler.
Sayfa 327Kitabı okudu
Kimi insan bütün yaşamında ancak bikez sevebilir. Ondan sonrakiler o ilk sevginin çeşitlemeleridir, yani hep o ilk sevgi sürer. Kimi insan da her son sevgisini yaşamının en büyük sevgisi sanarak hep arar, hep değiştirir. Bunlardan hangisinin doğru olduğu tartışılamaz.
Sayfa 236Kitabı okudu
İnsanı, herhangilikten kurtaran, içinde yaşadığı ortamın özellikleridir; okuduğu kitaplarıyla, vazosundaki çiçekleriyle, su içtiği bardağıyla, tabağıyla, kalemiyle, kısacası bütünleştiği eşyalarıyla insan, herhangilikten kurtulup kendi olabilir.
Sayfa 321Kitabı okudu
Ona göre, insanın çok sınırlı yaşamı içinde güzel şeylere ikinci bir sınır daha konmamalı, yaşamın kendi sınırlılığı içinde güzellikler sonsuz, sınırsız olmalıydı. Sevmekse güzelliklerin en güzeliydi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Oblomov
Oblomov belki dünyanın en tutkulu insanı... Ama tutkularını gerçekleştirecek gücü yok. Gücü, daha doğrusu güçsüzlüğü, aşırının aşırısı tutkularına yetişemiyor. Oblomov'un dramı bu. Tutkularını gerçekleştirecek gücü olmadığından tutkularını içinde boğup öldürerek tutkusuzluğu yaşıyor. İçi de dışı da çirkin, üstelik kendisini güzelleştirmesini de bilmeyen o kadın Oblomov'un salt dışını gördüğü, içinde yanıp tutuşan tutkularını sezemediği için Oblomov'u tutkusuz biri sanıyordu.
Sayfa 381Kitabı okudu
Ne korkunç şeydir koca dünyada senden başka kimsenin olmaması.
Sayfa 81Kitabı okudu
Ne demişler, devenin çanı bile, "dengi dengineee, dengi dengineee..." dermiş.
Sayfa 62Kitabı okudu
"Hamama gidip kurnaya, kahveye gidip zurnaya" tutulmanın yeri, anlamı var mı?
Sayfa 62Kitabı okudu
"Hazreti Süleyman bir masal."
"Masallar da yaşanır."