"Bazen düşünürdüm, acaba kenti benim algıladığım gibi mi algılardı bu insanlar; geceyi, kimsesiz sokakları, gündüzün kentin üstündeki değişik vurgusunu, o çok sevdiğim sokakları, kimi zaman izlediğim televizyon dizilerini, vitrinine baktığım birtakım dükkanları, İzmir Caddesi’nde öğle zamanı aç karnına yediğim bir simidi acaba benim algıladığım gibi mi algılardı?”