Aşkın Anatomisi
A. KrichSözler ve Alıntılar
Frenczi, "İnsanlar birbirlerini sevmek istiyorlar, fakat bunu nasıl başaracaklarını bilmiyorlar” demişti. Bir söz, bir dokunuş, bir gülümseme açlığı çeken insanlar, bu boşluğu sevgi benzerleri ile doldurmak isterler: Eylemle, iyilikseverlikle, ün'le... Hiçbiri de doyurucu olmayan binlerce yol vardır ve hepsi de sevginin yerine geçirilmek istenir.
Sayfa 180 - Say YayınlarıKitabı okudu
Byron'un pek güzel belirttiği gibi, ”Aşk, erkeğin hayatının yalnız bir parçası, kadının ise bütün varlığıdır.”
Sayfa 195 - Say YayınlarıKitabı okudu
İnsan tohumunun Tanrı’nın gerçek maddesini içerdiği ve Tanrı’nın cinsel ilişki sırasında erkeği kendi aracı olarak kullandığı düşüncesi, ‘mistik teoloji’ döneminden günümüze kadar kalmıştır. Din otoriteleri ‘iffet’in insanın içindeki tanrısal özün korunmasına yardım ettiği düşüncesindedirler. Eski İbraniler, en ciddi yeminleri, yemin edenin elini hayalarına sürdürerek ettirirlerdi. Tanıklık etmek (testify), vasiyet (testament) gibi kelimelerin hepsinin testis (haya) kelimesinden türediği göz önüne alınırsa, bu düşüncenin ne kadar yaygınlaştığı anlaşılabilir.
Sayfa 40
Çoğunlukla birbirimize duyduğumuz sevgi, bedensel olmayan biçimlerde, bir fikirler alışverişiyle ya da aynı zevkin ortaklaşa tadılmasıyla belirtilir. Bunlardan biri de birlikte yemek (ya da içmek) alışkanlığıdır. "Yiyecek verilmek’', bebeğin anladığı ilk sevgi belirtisi, onun sevgiyi tanımasıdır. Bunun için, beslenmenin sembolik değeri hayal boyunca yüksek kalmaktadır Bilinçaltında, Yiyecek=Yaşamak'tır. Yani pek sıradan olmasına rağmen, yemek davetlerinin dostluğun süregelen ortamı niteliğinde bulunması, anlaşılır bir şeydir. Birbirlerine tutulan iki insanın ilk içgüdüleri, birlikte yemek yemektir; bu durum, genellikle konuşmak ya da kur yapma hazırlığı için basit fırsatlar olarak düşünülürse de, yemek yemenin sembolik anlamı, karşılıklı söylenen sözlerin bilinçli anlamından çok daha derindir.
Sayfa 181 - Say YayınlarıKitabı okudu
Kadın, güçsüzlüğü değil, güçlülüğü içinde; kendinden kaçmak değil, kendini bulabilmek; kendini alçaltmak değil, kabul ettirmek üzere sevebildiği gün, aşk, hem onun için, hem de erkek açısından korkunç bir tehlike olmaktan çıkacak, bir hayat kaynağı haline gelecektir.
Sayfa 241