Ah Mine'l aşk ile'l hicran
Mine'l hicran ile'l gurbe.
Kitapta altini cizecek cumleler o kadar cok ki, cizmeye kalksam kitap rengarenk olacak. Lakin benim için bu satirlardir bu kitabi ozetleyen.
Aşkın bugün anlaşıldığından çok farklı olduğunu gösteren 5 hikaye.Hepsinde meğer aşk bize öğretilen ve bildirilenden nekadar farklıymış diyorsunuz.Ve aşıkım diye geçinenlerin nekadar hiçbirşey olmadığını farkediyorsunuz.
Eser, orta çağın puslu dönemlerini, gizemli ortadoğuyu okuruna gezdiren bir sevda hikayesi. Mistisizm, tasavvuf, Arap ve Fars Edebiyatı, Türk kültürü, şiir, aşk hepsi iç içe geçmiş. Tek kusuru okurunun biraz edebiyat okumuşluğu olması gerekiyor. Dili biraz ağır.
Bu zamana kadar kitaplığımda durduğu halde neden okumaya başlamışım pişmanlığı var.
Kitap 5 hikayeden oluşuyor.
Öyle güzeldi ki hikayeleri, beni etkiyen en çok hayal hatunun aşk hikayesi oldu yazar sayesinde aşkı hüznü acıyı beklemeyi umudu tutsaklığı yaşadım ve hikayenin içinde kayboldum. Hikayeyi kim okursa okusun bir parça yaralanıyor aslında hikaye bitmesin istedim ama bir taraftan da sonunu çok merak ederek okumaya devam ettim ve hikayenin içinde olmaktan ayrı bi keyif aldım.
Gerçekten aşktan bir parça nasiplenmek isteyen herkesin okuması gereken bir eser.
İskender Pala'nın eserlerinden biri daha yolculuğuma katılmış oldu. Okurken Osmanlı zamanını tam manasıyla yaşayıp anlayabiliyor insan. Anlatım çok iyi. Osmanlı zamanında yazılan beyitlere de yer verilmiştir.
Kitap Osmanlı zamanında ki yaşanılan aşktan, sevgiden bahsediyor. Aşkın sözde seviyorum demekle olmadığını anlatıyor. Eğer aşk iddasındaysan cisimden geçmelisin, bedeni ve varlığı aşk ateşine yakmalı, aşkın rengine boyanmalısın. Aşk; Ruh maddeden çok manaya, dıştan çok içe, kabuktan çok öze yönelmeli..
Aşkı anlamak istiyorsanız çok güzel bir kitap tavsiye ederim.
