En Beğenilen Aşktan Kaçış kitaplarını, en beğenilen Aşktan Kaçış sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Aşktan Kaçış yazarlarını, en beğenilen Aşktan Kaçış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
#okudumbitti #kitapyorumu
Selam canlar,nasılsınız?Yine güzel bir yorumla ben geldim.
Ayaklı bela Beatrice...Abisi Dante ve Jessica'nın nikahından sonra başının belası Sean'ı(İspiyoncu Dük)biriyle hararetli bir şekilde konuşurken duyar.Ne konuştuklarını fazlasıyla merak eden Beatrice,Sean'ı takip eder ve limanda gemisine bindiğini görür.Sean'ın
“Eğlenceli sohbetinizin konusu nedir?”
“Eros’un okunun isabet ettiği hiç kimsenin aşktan kaçışının mümkün olmadığını konuşuyorduk. Bu arada ben Eros’un çok çekici ve yakışıklı bir adam olduğunu düşünüyorum. Ağabeyin ise yarı çıplak oradan oraya koşturan birinin Tanrı olamayacağını savunuyordu.”
Sean bir süre düşündükten sonra, “Bence de Eros oradan oraya koşturan yarı çıplak bir Tanrı değil. İçimizden biri…” dedi.
Beatrice ona döndü. “Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?”
“Evet, kesinlikle.”
“Peki, sizin Eros’unuz kim olabilir?”
“Gazeteye o haberi veren kişi,” derken Beatrice’ye baktı. “Sen ne düşünüyorsun?”
“Sana katılıyorum. Belki birbirimize âşık olmamızı sağlamadı çünkü daha önceden âşık olmuştuk ama bizi bir araya o getirdi. Bizim Eros’umuz o haberin yapılmasını sağlayan kişi…”
Yazıma koca harflerle "NEDEN?" diyerek başlamak istiyorum. Neden romantik kitap yazan Türk yazarlar "tam işi kotardı" diye düşünürken ardından buz etkisi yaratacak bir kitapla karşıma çıkıyorlar? Cümlemden anladığınız üzere olumsuz eleştirilerimin ağırlıkta olduğu bir yorumla daha sizlerleyim.
Bu sene Rita Hunter, Bahar
İnsanlar korkaktı. Ölmekten korkarlar, yaşamaktan korkarlar, birbirlerinden korkarlar ama en çok gerçeklerden korkarlardı. Bu yüzden kendi gerçeklerini bulmak yerine başkalarının onlara sunduklarına, düşünmeden körü körüne inanırlardı. Saflığın güvenli uykusunu, farkındalığın acı veren uyanıklığına tercih ederlerdi. Güvenli dünyalarına ait olmayan her şeyden nefret ederler ve bağnaz inançlarına sıkı sıkıya sarılırlardı. Çünkü bildiklerine dair şeylerden şüphe etmeye başladıklarında gerçek uyanışa doğru bir adım atmışlardır.
“Suç ortağın da kendine geldiğinde hatasını itiraf edecektir. Öyle değil mi Sean?” Fahid’in alaycı sesi kulağına geldiğinde irkilmemek için kendini kastı. Piç herif, kesinlikle çok dikkatliydi! Gözünden hiçbir şey kaçmıyordu.
“Baygın adamla mı konuşuyorsun?” diyen Cabir’in sesini duydu.
“Bir süredir kendinde ve bizi dinliyor.”
“Sıranın sana gelmesinden korkarak ölü taklidi mi yapıyorsun, Sean? bence kendini kandırıyorsun.” Dante konuşarak yaklaştığı genç adamı dürttü.
Yüce Tanrım, yediği yumrukların ağrısı ve ikiye ayrılan kafatasından gelen çığlıkları arasında en son isteyeceği; geçmişinin eşelenmesine ilave olarak karakterinin, hiçbir ayrıntının kaçamayacağı gözler tarafından irlenmesiydi.
İnlerken, “Defolun gidin!” diye sızlandı.