Yahudiler her yıl Yom Kipur ( kefaret, günah çıkartma günü ) gününde, kendilerine bir daha günah işletmemesi için Şeytan'a bir erkek keçi adarlar ve onu çöle bırakırlar. Buna " Günah Keçisi " denir.
Nasıl Hıristiyanların tapınaklarına Kilise , Yahudi tapınaklarına Sinagog , İslam tapınaklarına da Camii ya da Mescit deniliyorsa ; Sabii tapınaklarına da Savami- Savamaa deniliyordu . Savmaa’ların çatısında Ay tanrısı Sin ‘in sembolü olan Hilal şeklinde Ay bulunurdu . Kabe , Sabiiler için Güneş tapınağının bulunduğu “Tanrının evi “ olarak kabul edilir ve hac yeri olarak ziyaret edilirdi .
Ayın Tanrıça sayılmasında Mezopotamya Ana Tanrıça kültünün de çok önemli bir yeri olmalı . Bu yöredeki kavimler ayın Hilal halini bir genç kız gibi , yarım ay halini bir kadın gibi ve dolunay halini ise doğuma hazırlanan hamile sembolü olarak kabul etmişlerdir. Kadınların doğumlarına ve aybaşı dönemlerine de ayın hükmettiğine inanılır .
Babil’ler , kaderin gökyüzüne önceden yazıldığına , yıldızların durumuna ve hareketlerine göre bunun öğrenebileceğine inanmış ve astrolojinin temellerini oluşturmuşlardır .
Diğer bir görüşe göre Adem ve oğulları Aramice (eski Süryanice) ve eski Süryani toplumunun dini ; Hermes öğretilerine sahip , Babil’in Sin , Şamaş ve diğer yıldız kültlerinden doğan ve onlara sembolik anlamlar yükleyen Zerdüştlük’le tanışarak iyi -kötü düalizmini özümseyen Sabiilerin diniymiş .
İster Yemenden göç edenlerin dini olsun , ister Harran’da yerleşiklerin dini , her ikisinde de ilk çıkış noktası Sabii dinin hermetik öğretilerle iç içe olmuş tek tanrılı bir din olduğudur .