At Sırtında Anadolu
Frederick BurnabyEn Yeni At Sırtında Anadolu Sözleri ve Alıntıları
En Yeni At Sırtında Anadolu sözleri ve alıntılarını, en yeni At Sırtında Anadolu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngiliz uşağıma yeni arkadaşını nasıl bulduğunu sorduğumda şöyle yanıt vermişti: "Efendim namaz vakitleri
dışında üç Osman'a bedeldir kendisi, ancak namaz vakti gelince ikisinin birbirinden hiç farkı yok. Vicdanlarıyla hesaplaşmak için günde beş kez dua etmeye gereksinim duyduklarımı
göre bu Müslümanlar çok günahkar olmalı.
Ben demiryolunun epey dolambaçlı bir yol izlediği yorumunda bulununca dostum gülümsedi.
"Evet öyle," dedi, "raylar tam döşenmek üzereyken hükümet kilometre başına öyle büyük bir para ödemeye yanaştı ki, sonuçta bölge düz olduğu halde raylar pek o kadar gereken düzlükte döşenmedi."
" Zavallı Türkler," dedi yanındaki, "hep Hıristiyanlarca suistimal ediliyorlar, üstelik Hıristiyanlar hiçbir fırsatı kaçınmyorlar. Geçen gün Krupp marka birtakım toplar geldi buraya. Top başına maliyet fiyatı 150 sterlin iken, Türkler tam 750 sterlin
ödemek zorunda kaldılar. "
Ancak daha sonra Ermenistan'da dolaşırken, Türklerin her şeyden önce Ermenileri evlerine kabule etmeyi istememekle; ikinci olarak da, onları evlerinde ağırlayacak kadar iyi yüreklilik gösterdikten sonra döşekleri imha etmekle çok akıllıca davrandıklarını anladım yavaş yavaş. Ermeniler vücut temizliğine hiç önem vermiyorlar, son derece pisler. Evleri giysileri hep haşarat kaynıyor. Türklerse aksine, çok daha titizler. En çok da yıkanmak konusunda titizler.
1897 Erzincan da bir kaymakam
Size bir şey söyleyeyim mi, Öyle sanıyorum ki bundan yüzyıl sonra ya hiç din olmayacak ya da bütün dinler tek bir din halinde birleşecek
Sayfa 58 - Merkez kitaplar
1897 izmit de bir hristiyan in isyani
Kuran bir Hristiyan tanigin ifadesi kanıt olarak kabul edilmeli diyor. Ama bir çok Müslüman günümüzde kuran i unuttu. ( Dün bugünden farksizmis )
Sayfa 39 - Merkez kitaplar
Olayazdı...
"Türkler midelerine düşkünler, ama kalplerinde de birşeyler var."
Söyledikleri dogruydu. İngiltere'dr Türklerin ıslahının olanaksız olduğunu ilan edenler, Türk dilini öğrenip padişahın topraklarında yolculuk etseler iyi olur.... Türkler iyi bir yönetime sahip olsalar, Osmanlı İmparatorluğu çok geçmeden uygar ülkeler arasında yerini alır.
Sayfa 371Kitabı okudu
Sonra hallederizzzz...
" O an geldiğinde savaşa girmeye yetecek zaman olacaktır. Ordumuza asker alınması işini o zaman konuşuruz.Diğer bütün milletlerden daha çok paramız var, bir savaşın başından ziyade sonunda güçlü olmalıyız." Bu tür savlara başvuranlar, Franda'nın çok zengin bir ülke olduğunu ama bütün parasını, alelacele toplanmış askerlerine rağmen Moltke' nin disiplinli ordularına karşı koyamadığını unutmaktadırlar.
Sayfa 358Kitabı okudu
Yarının işini bugünden yapma
"Kış bitince", " Bugün olmaz, yarın": Bunlar bir Türk'ün daima dilinde dolaşan tipik yanıtlardır. Patişahın uyruklarının, tüm imparatorlukta hüküm süren vurdumduymazlığı üstlerinden atana dek, diğer milletler karşısında ayakta kalmaları güçtür.
Sayfa 285Kitabı okudu
Kim haklı, eskiler mi, yeni nesil mi?
' Babam için yeterli olan şey, bana yetmez mi?' şeklindeki eski deyişi unutturacak bir şey. Yaşlı nesil bu anlayışı aklından çıkarana dek Osmanlı Devleti'nde pek ilerleme olmaz.
Sayfa 234Kitabı okudu
Okuma, okut, okusun...
Köşede duran bir kitaplık ev sahibimin hiçbirini okuyamadığı Fransızca kitaplarla doluydu.
" Fransızca biliyormusun?" diye sordum.
"Hayır!"
" Öyleyse o cilt cilt kitapların size ne yararı var?"
" Cehaletim hüzün veriyor bana," diye yanıtladı adam, " ama oğlumu İstanbul'a göndermek niyetindeyim. Orada Fransızca öğrenecek, sonra da bana o kitaplarda yazanları okuyabilecek. Kapakları ne güzel değil mi?" diye devam etti, ciltleri göstererek.
Sayfa 215Kitabı okudu
Doğru söze ne denir...
"Evet" dedi bir Türk, "Siz İngilizler ilerleme göstermişsiniz. Dedelerinizden çok şey biliyorsunuz. Aynı şeyi biz niye yapamadık?"
" Muhtemelen kadınlarınızı hareme kapattığınız, eğitmediğiniz için," diye yanıtladım. "Türk anneleri çok cahil, bu yüzden çocuklarını eğitemiyorlar. Neticede oğullarınız yarım yamalak eğitim alıyorlar. Hem sizler eşlerinizi dış görünüşlerine göre seciyorsunuz -en azından bana öyle söylendi- marifetlerine hiç bakmıyorsunuz.."
Sayfa 208Kitabı okudu
Afrodit' de severmiş...
( * ) Adonis: Yunan mitolojisinde Afrodit' in aşık olduğu yakışıklı genç.
Sayfa 194Kitabı okudu
Kim sevmez ki...
Bütün sabah bir doruğun üzerinde asılı durmuş, dolgun kara bir bulut, üzerimizde patladı, yavaş yavaş ileri sürüklenerek yağmurunu kum tepelerinin üzerine bıraktı. Pırıl pırıl parlayan güneş, muhteşem bir gökkuşağı yarattı- muhteşem yay, toprağı gökyüzüyle birleştirdi, eşsiz renkler tüm gök kubbeyi aydınlattı.
Sayfa 159Kitabı okudu
Ya bir aksilik çıkarsa...
"Bir Türk eğer karısını boşamış ise, fakat kadın kocasına geri dönmeyi, adam da kadınla yeniden evlenmeyi istiyorsa, kadınının ilk önce başka bir adamla evlenmesi ve tüm ritüelleri yerine getirmesi gerekir; sonra yeni damat kadını boşar. Bu işlemden sonra kadın ilk kocasına geri dönebilir.
Sayfa 135Kitabı okudu