Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atalarımızın Gök Tanrı Dini

Ergun Candan

Atalarımızın Gök Tanrı Dini Sözleri ve Alıntıları

Atalarımızın Gök Tanrı Dini sözleri ve alıntılarını, Atalarımızın Gök Tanrı Dini kitap alıntılarını, Atalarımızın Gök Tanrı Dini en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sonun sırrı; başlangıcın sırrında saklıdır.
Sınır Ötesi Yayınları — PDF.
Efsaneler küçük bir parçasıyla gerçek, büyük parçasıyla hayâldir.
"Eski Türkler, dişi bir kurdun oğulları ve kızları olarak doğduklarına inanmıştı." Mitolojiler ne yazık ki, günümüzde hâlâ okullarımızda öğrencilerimize bu şekilde gösterilmekte ve bu şekilde öğretil­mektedir. Türk Mitolojisi'nde "Kurt'tan Türeyiş Efsanesi" var diye, atalarımızın kurttan doğduklarına inandıklarını söylemek, ya­pılan yanlış bir yorumun sonucudur.
Sınır Ötesi Yayınları — PDF.
Reklam
MU kıtası,
Bir zamanlar Dünya'da yaşayan iki büyük uygarlık arka arkaya yaşanan büyük tufanlarla tarih sahnesinden silinmiş, sadece çevre kıtalara göç edenler hayatta kalabilmişlerdi.
Sınır Ötesi Yayınları — PDF.
İlk kez Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya çıkarttığı gibi Türkler'in ırksal kökeni; üstünde savaş nedir bilinmeyen ve topraklarında güneş batmayan devasa Mu Kıtası'na dayan­maktaydı. Adeta cennet hayatının yaşandığı ve kozmik bilgi­lerle donanmış bu uygarlığın dönemi, kadim öğretilerde Altın Çağ olarak isimlendirilmişti.
kendi kültürümüze kendi insanımız bile yabancı
Yunan Mitolojisi tüm dünyada tanınırken, aynı şeyi bir Türk Mitolojisi için ne yazık ki söyleyemiyoruz. Bunun da tek sebe­ bi kendi mitolojimizle ilgili yeterli araştırmaların bizler tara­fından yapılmamış olmasıdır. Sırf bu nedenle 1996 yılında dünyaca tanınmış araştırma­cı yazar Eric Von Daniken yurdumuza geldiğinde kendisine özellikle belki dikkatini çeker ve daha sonra kitaplarında yer verir düşüncesiyle, "Türkler'in Kurt'tan Türeyiş Efsaneleri" hak­kında ne düşündüğünü Kanal D'ye program yaptığım yıllarda bir röportajda kendisine sormuştum. Ne yazık ki, kendisi daha önce bunu hiç duymadığını söy­lemişti... İşte o zaman, kendi kültürümüzü dışarıya ne kadar az anlatabildiğimizi daha iyi anlamıştım...
Büyük bir Hakan varmış, Gök - Tanrı'ya taparmış. Üç güzel kızı varmış, hep evine kaparmış. “Benim kızlarım” dermiş, çoktan Tanrı'ya ermiş, nasıl bir insanoğlu, bu kızlara değermiş." Kızları almış, gitmiş yüksek bir dağa çıkmış. Kızları hayran kalmış, burada gök çok açıkmış. Demiş: "Burada bekleyin. Tanrı'ya dua edin. Eğer Tanrı almazsa, başka illere gidin." Kızlar çok beklemişler, "Tanrı gelmez" demişler. Bir erkek kurt görünmüş, kurdu benimsemişler. Kurt dağın etrafında, dolanmış her yanında. Küçük kızın kaynamış, bir aşk, sevgi kanında. Küçük kız demiş: "-Budur. Tanrı'nın şekli Kurt'tur." Kardeşleri: "Gel" demiş. "Bu kurt seni yer" demiş. Fakat kız dağdan inmiş, kurt: "Elini ver" demiş. Kurt kızı eve almış, bir mağaraya dalmış. Orada yaşamışlar, soyları da ün salmış.
Reklam
Bir zamanlar Orta Asya'da yaşanan olaylar, dünya tarihi­nin en gizemli olaylarının başında yer alır... O gizemlerin başında da "Gök Kurt" gelir. Anlatılanlara bakacak olursak, o gizemli kurt atalarımızla birlikte yaşamış, onlara önderlik etmiştir. Kurdun gizemi bunlarla da bitmiyor. Bazı efsanelerde ata­larımızın soy ağacı o kurda bağlanıyor...
bir şeyi gök rengine büründürmek türk kültüründe o şeye bir kutsiyet yüklemek anlamına geliyordu.
Sayfa 51 - sınır ötesi yayınlarıKitabı okudu
İlk kez "Mustafa Kemal Atatürk'ün" ortaya çıkardığı gibi Türklerin ırksal kökeni; üstünde savaş nedir bilinmeyen ve topraklarında güneş batmayan devasa Mu kıtası'na dayanmaktaydı. Adeta cennet hayatının yaşandığı ve kozmik bilgilerle donanmış bu uygarlığın dönemi, kadim öğretilerde Altın Çağ olarak isimlendirilmişti.
Sui Sülalesi tarafından tutulan tarihi kayıtlarda yer alan Türkler'in Kurt'tan Türeyiş Efsanesi, Türkler'in atalarının Ba­tı Denizi'nin kıyılarından geldiğinden söz edilerek başlar. Bu çok önemli bir ayrıntı ve çok önemli bir ipucudur. Bizzat Mu kıtasındaki atalarımızın Tufan öncesi mekanlarını ifade etmek­tedir. “Göktürkler’in ilk ataları, Batı Denizi'nin kıyılarında oturu­ yorlardı. Lin adlı bir memleket tarafından, onların kadın­ları, erkekleri, çocuklarıyla birlikte hepsi birden yok edil­mişlerdi. Yalnızca bir çocuğa acımışlar ve onu öldürmekten vazgeç­mişlerdi. Ancak onun da kol ve bacaklarını keserek kendi­sini Büyük Bataklığın içindeki otların arasına atmışlar­dı.”
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.