Atatürk'le Beraber
İsmail Habib SevükAtatürk'le Beraber Gönderileri
Atatürk'le Beraber kitaplarını, Atatürk'le Beraber sözleri ve alıntılarını, Atatürk'le Beraber yazarlarını, Atatürk'le Beraber yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bedenler ölebilir. Fikirler asla!
“ Kasımın 10. Sabahı, Perşembe...
Masamda yorulunca Boğaz’a bakarım. Deniz düşünceyi dinlendirir. O gün deniz’den ve manzaradan çok bayrağa takılıyım. İki gündür raporlar yine fena.
Bu krizi de atlatacak mı? Fakat ne o? Bir kıpırdanma, bir iniş; ah lanetli gerçek, bayrak yarıya indi.
Yıllardır O oraya geldikçe, yakut bir müjde halinde parlayan bayrak. Şimdi neye benziyor? Al bir kefene mi, akan kana mı?
O artık bir bayrak değil; sönen bir alev, devrilen bir şafak mı?
Ne çıkar, ne söylersen söyle, her şeyi su yarıya inen bayrak söyledikten sonra. “
Ayrıca Dönem ile alakalı okuyabileceğiniz diğer bir eserler ;
Çankaya
Atatürk Ne İdi?
Atatürk'ün Bana Anlattıkları
Siyasi Hatıralar 1-2 Cilt
Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber
"Hatay Meselesi Hakkında "
(1923 Mart'ın 15. Pazar günü, Gazi'nin mahşeri bir kalabalık içinde ve Adana İstasyonu'ndan kente doğru iki tarafa uzanan yoğun insan seddi arasından, yaya olarak, alkışlar, gülbanklar ve coşkun sevinç gösterileriyle ilerleyişi anlatıldıktan sonra...)
Yolun ortalarına geldiğimiz zaman,
Sayfa 25Kitabı okudu
Ölümden bin kat heybetli olan bütün yurda çöken karanlıktır. Fert isek, zaten öleceğiz; yurtta o karanlık varsa, yaşasak da ölüyüz.
Sayfa 164Kitabı okudu
Yenilen zayıfsa yenmek kolaydır. Oysa yenilen devdi, kuruntuların kafalarda yarattığı büyük dev...
Sayfa 162Kitabı okudu
O, milletin başında değil ruhunda, üstünde değil önünde; O, reis değil rehberdir.
Sayfa 149Kitabı okudu
"onlar" kendilerini gayet iyi bilir
... onların Paşa'yı beğenmesini beklemek boşuna ve biliyorum ki Paşa'nın o sinsi homurtulara hedef oluşu en büyük mutluluk ve maazallah Paşa'nın onlar tarafından alkışlanacak bir davranışta bulunuşu en büyük felakettir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Gurur zaten çirkindir; boş bir kafa üstündeki gurur ise, hem iğrenç, hem gülünç oluyor.
Sayfa 133Kitabı okudu
Büyüklük hastalığına tutulmuş zavallılar vardır, gerçek büyüklüğü asla çekemezler; ruhlarında her büyük adama karşı bir burkulma oluşur: Beğendikleri yalnız kendileri, sevdikleri yalnız kendilerini beğenenlerdir.
Sayfa 133Kitabı okudu
O ki, yeryüzünün en şerefli kılıcını taşıdı, o kılıcı hep hakkı ve vatanı savunmak uğrunda kullandığı için. Fakat O'nun eli kılıcın kabzasından çok kitabın cildini tuttu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Atatürk tarihin büyük çehreleri arasında en çok kimleri beğenirdi? 1924 Mart'ının 3. günü Meclis kürsüsünde hilafete ilişkin söylevini verirken, Yavuz Selim'den hep "Hazret-i Yavuz" diye bahsetti. En çok takdir ettiği kumandan Timur'du. "O sizin yerinizde olsa, yaptıklarınızı yapabilir miydi?" diyene "Bunu bilmem, ama ben onun yerinde olsaydım, yaptıklarını yapamazdım" dedi.
Sayfa 109Kitabı okudu
Atatürk'ün en sevdiği şey çocuktu, kendinde olmayan şey. Sevginizin şiddeti ondan yoksunluğun da şiddetidir. Şef ki, yaşamında her istediğini yaptı, ebediyete götürdüğü tek sızı çocuksuzluk olsa gerek.
Sayfa 105Kitabı okudu
Bilmemek şüphesiz iyi bir şey değil, fakat bilmediğini bilmemek büsbütün fena.
Sayfa 94Kitabı okudu
Saltanat yerine Cumhuriyet, hilafet yerine laiklik, fıkıh yerine medeni kanun, fes yerine şapka, Arap harfi yerine Latin harfi... Hepsinin ortak ve köklü iki özelliği var: Hepsinde, eylemlerin kuramlar karşısındaki önceliği ve hepsinin ani oluşu.
Sayfa 83Kitabı okudu
Festen şapkaya geçmek mi? Neuzübillah, kan gövdeyi götürebilir. Fakat ne o? 1925 Ağustos'unun sonlarına doğru Şef, başında şapka, hem de memleketin en tutucu yeri sanılan Kastamonu'ya gidiyor.
Sayfa 82Kitabı okudu
Basit bir mevzu gibi gözüken "kılık kıyafet devrimleri"
Bugünkü gençler işin büyüklüğünü anlayamaz. II. Mahmud kavuk yerine fesi koyabilmek için, binlerle ve binlerle kelle uçurdu! Bir yüzyıl içinde, ayağımızdan boynumuza kadar Avrupalı gibi giyindik.
Sayfa 82Kitabı okudu