Atatürk'le Beraber sözleri ve alıntılarını, Atatürk'le Beraber kitap alıntılarını, Atatürk'le Beraber en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Son söz, son bakış... Ölüm ondan ne götürdü, ne bıraktı? Çehresi fırçalarda, gövdesi heykellerde, sözleri sayfalarda, anısı millette ve eseri vatan halindeki vatanda... Giden pek yok gibi.”
''Cephedeki zaferi onun kılıcı kazandı; fakat içerideki davayı kazanan hitabetidir. Onun o kadar muhalifi vardı, niye yenildiler? Hitabetinin devliği... Hepsi o deve çarpıyor ve çarpıp devriliyordu.''
“Kasım’ın 10. sabahı, Perşembe... Masamda yorulunca Boğaz’a bakarım. Deniz düşünceyi dinlendirir. O gün denizden ve manzaradan çok bayrağa takılıyım. İki gündür raporlar yine fena. Bu krizi de atlatacak mı?
Fakat ne o? Bir kıpırdanma, bir iniş; ah lanetli gerçek, bayrak yarıya indi. Yıllardır o oraya geldikçe, yakut bir müjde halinde parlayan bayrak. Şimdi neye benziyor? Al bir kefene mi, akan kana mı? O artık bir bayrak değil; sönen bir alev, devrilen bir şafak mı?
Ne çıkar, ne söylersen söyle, her şeyi şu yarıya inen bayrak söyledikten sonra.”
“O içeride geriliği, cephede düşmanı yendi; ezellik saltanatı, asırlık hilafeti, yüzyıllık fesi, bin yıllık harfi, Hatay’da sömürgeciliği, Çanakkale’de dünyayı yenenleri... O, dışı içi, her şeyi her şeyi yendi ve... Yalnız çürük bir ciğere yenildi.”
Büyüklük hastalığına tutulmuş zavallılar vardır, gerçek büyüklüğü asla çekemezler; ruhlarında her büyük adama karşı bir burkulma oluşur: Beğendikleri yalnız kendileri, sevdikleri yalnız kendilerini beğenenlerdir.
Saltanat yerine Cumhuriyet, hilafet yerine laiklik, fıkıh yerine medeni kanun, fes yerine şapka, Arap harfi yerine Latin harfi... Hepsinin ortak ve köklü iki özelliği var: Hepsinde, eylemlerin kuramlar karşısındaki önceliği ve hepsinin ani oluşu.
Bugünkü gençler işin büyüklüğünü anlayamaz. II. Mahmud kavuk yerine fesi koyabilmek için, binlerle ve binlerle kelle uçurdu! Bir yüzyıl içinde, ayağımızdan boynumuza kadar Avrupalı gibi giyindik.
''Yalnız erkeği değil, kadını da yiğit. Dövüşen erkeğe kağnı dizileriyle, haftalarca yürüyerek, erzak ve mühimmat götüren kadın... Kendisi ıslanırken, araba ıslanmasın diye sırtındakini çıkarıp gülleye örten Anadolu kadını. Yenen erkekse yendiren kadın oldu. Sakarya, millet şuurunun bütünleşmiş bir şahlanışıdır.''
Yalnız erkeği değil, kadını da yiğit. Dövüşen erkeğe kağnı dizileriyle, haftalarca yürüyerek, erzak ve mühimmat götüren kadın... Kendisi ıslanırken, araba ıslanmasın diye sırtındakini çıkarıp gülleye örten Anadolu kadını. Yenen erkekse yendiren kadın oldu. Sakarya, millet şuurunun bütünleşmiş bir şahlanışıdır.
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 7 Baskı, Aralık 2021Kitabı okudu