Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu
Bahriye ÜçokAtatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu Sözleri ve Alıntıları
Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu sözleri ve alıntılarını, Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu kitap alıntılarını, Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1925"de Kastamonu da O (M.Kemal Atatürk) şöyle diyordu:"ölülerden yardım ummak uygar bir toplum için yüzkızartıcıdır.Bugün ilmin-fennin bütün kapsamı ile uygarlığın parlak ışıkları karşısında falan veya filan şeyhin irşadı ile maddi- manevi mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye uygar toplumunda var olduğunu asla kabul etmiyorum. Bilinizki Türkiye cumhuriyeti, şeyhler,dervişer, meczuplar memleketi olamaz.Gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır,gerçek mürşit bilimdir"
Sayfa 109 - PdfKitabı okudu
Tanzimat’tan önce Osmanlı İmparatorluğunda resmî daireler çarşamba günleri tatil edilirdi; sonradan bu çarşamba, perşembeye alınmış, bu da 1826’da Yeniçeri ocağının kaldırılmasına kadar sürmüştür. Bu tarihten sonradır ki, cuma günü, yalnız resmî daireler için tatil günü olarak kabul edilmiştir. Dairelerde önceleri çarşamba sonraları perşembeleri tatil yapıldığı halde medreselerin asıl tatil günü ayrı bir güne, salı gününe konulmuştu.
Çünkü, “Onlar bizim kendilerine farz etmediğimiz rühbaniyeti icat ettiler. Biz onlar için Tanrının hoşnutluğundan başka bir şey farzetmemiştik” âyeti ile İslâm’da bir “Din Adamı” sınıfının olmadığını kesin olarak öğrenmekteyiz
Oysa Hz. Peygamber bir hadisinde “eğlenin, oynayın, dininizde kabalık, katılık görmekten hoşlanmam” buyurmuştur (Tefsir-i Celâleyn A. Gölpınarlı, Hz. Muhammed ve Hadisleri, S. 83). Buradaki oynamak, eğlenmek şüphe yok ki, edep ölçüleri içinde müzik ve oyundur.
Mâturîdî ise (ölm. 944) ...tüm eylemler Tanrı tarafından yaratılmıştır. Ancak insan isterse bu yaratılmış eylemi benimser, istemez ise böyle bir eylemi işlemez. Bu görüş hem Mu’tezile yâni Kaderiye, hem de Ehl-i Sünnet’e ters düşmeyecek bir orta yol çizmektedi
Ama dindarlık perdesi altında anayasamızın vicdan hürriyetine ters bir anlam vermeye çaba sarfedenlerin Türkiye’yi bugünkü sür’at çağında ekonomik ve siyasal sıkıntıların içine düşürecek böylesine bir karar almaya yöneltebileceğine inanmıyoruz.