Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Atatürk'ün Kurduğu Türkiye Komünist Partisi ve Kurtuluş Savaşında Sol Hareketler

Orhan Yeniaras

Atatürk'ün Kurduğu Türkiye Komünist Partisi ve Kurtuluş Savaşında Sol Hareketler Sözleri ve Alıntıları

Atatürk'ün Kurduğu Türkiye Komünist Partisi ve Kurtuluş Savaşında Sol Hareketler sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Kurduğu Türkiye Komünist Partisi ve Kurtuluş Savaşında Sol Hareketler kitap alıntılarını, Atatürk'ün Kurduğu Türkiye Komünist Partisi ve Kurtuluş Savaşında Sol Hareketler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kemal ve Suphi
Komünizmin Anadolu'da teşkilatlanmasını sağlamak isteyen Suphi bu konuda Mustafa Kemal'le yazışır ve ondan izin ister. Fakat Mustafa Kemal'in kafasındaki devrim modeli Sovyet devrim modelinden çok farklıdır. Mustafa Kemal'e göre devrim yukarıdan aşağı olacak ve bunu TBMM ve Hükumet yapacaktır.
Sayfa 302 - Panama Yayıncılık
Asıl Savaş Şimdi Başlıyor
Mustafa Kemal önce ulusal bağımsızlığı kazandıktan sonra devrimler aşamasına geçmeyi düşünüyordu. Nitekim öyle de oldu. Büyük Taarruz sonunda ülke tamamen işgalden kurtarıldıktan sonra arkadaşlarına "Asıl savaş şimdi başlıyor," diyerek yapacağı devrimlere işaret etmişti.
Sayfa 328 - Panama Yayıncılık
Reklam
Lenin'in Mustafa Kemal hakkındaki görüşü
"Mustafa Kemal doğal olarak sosyalist değildir. Ama görülüyor ki iyi bir teşkilatçı ve yetenekli bir liderdir. Milli burjuva ihtilalini yönetiyor. İlerici, akıllı bir devlet adamıdır, bizim sosyalist devrimimizin önemini anlamıştır. Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor..."
Sayfa 318 - Panama Yayıncılık
Mustafa Kemal Atatürk
"Bolşevik inkılabı, bütün komünist hareketler için bir örnek ya da model değildir. Çok değerli ve canlı bir rehberdir. Bu rehberden yararlanmayı onun gösterdiği yollardan gitmeyi ne kadar candan arzu edersek onun usullerini biçimsel olarak aynen taklit etmekten de o derece sakınırız. Her şeyde körü körüne taklitçilik fenadır, özellikle İnkılapçılıkta..."
Sayfa 286 - Panama Yayıncılık
İbrahim Talî Öngören
Anadolu inkılabı zenginlerin ve hazır yiyicilerin çıkarlarını zıt olduğundan inkılaba karşı olanlar güçlerini bir yerde topladılar. Sivas'ta Şeyh Recep, Bayburt'ta Şeyh Şerif, Yozgat'ta Çapanoğulları, İstanbul'dakilerle el ele verip Anadolu inkılabına karşı aksi inkılap cephesini kurmak istediler. Bunları destekleyerek güçlendiren İstanbul'daki padişahtır...
Sayfa 269 - Panama Yayıncılık
Mustafa Kemal'in Sovyet Büyükelçisi Aralov'a verdiği yanıt
Sizde dinin, halkın üzerinde, bizde olduğu kadar büyük bir etkisi yoktur. Bağnazlık yoktur, bunu hesaba katmak gerekir.
Sayfa 327 - Panama Yayıncılık
Reklam
"Özgürlük perisinin katına çıkmak için abdest almak gerekir, ne yazık ki bu abdest kanla alınmalıdır." (Abdullah Cevdet)
Sayfa 77 - Panama Yayıncılık
"Özgürlük ancak savaşla ve zorla alınır." (Baha Tevfik-İştirak Dergisi)
Sayfa 77 - Panama Yayıncılık
Kazım Karabekir, Erzurum'a davet ettiği İsmail Hakkı Bey ve arkadaşına Dağıstan'da ve Kafkaslar'da halkın komünizmi nasıl karşıladığını sordu. Aldığı cevap ilginç olduğu kadar önemliydi de. İsmail Hakkı Bey, komünizmin cahil toplumlarda felaket doğurduğunu, Türkiye gibi bağımsızlık savaşı verilen birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan bir ülkede böyle bir sistemin yaratacağı tahribatın büyük olacağını... belirtti...
Sayfa 230 - Panama Yayıncılık
"Şeriat daima bağımsızlık emreder." Ahmet Müfit Efendi (Kurutluoğlu)-(Kırşehir Mebusu Müfti-i Sabık Müfid)
Sayfa 200 - Panama Yayıncılık
Reklam
İlk Türk sosyalistlerinin hiçbiri tarım ya da fabrika işçisi değildi. Bunlar büyük şehirlerde yaşayan, bir şekilde Avrupa’daki fikir ve düşünce akımlarını tanıma fırsatı olan idealist Türk gençleri idi. Yetiştikleri sosyal çevre açısından bir tür küçük burjuva sayılırlardı. Aileleri bey, paşa ve yüksek devlet memuruydu.
“İttihat ve Terakki başlangıçta istibdada karşı işçilerin ve diğer ezilen kesimlerin yanında görünerek onlarla iyi ilişkiler kurmaya özen göstermişti. Parti halkın duygu ve ümitleri üzerinden iktidara gelirken birçok kimse de ülkenin tüm sorunlarının çözüleceğini ve kendilerini mutlu bir yaşamın beklediğine inanmıştı. Fakat sonucu tam bir hayal kırıklığı idi.”
Sayfa 36
“Ülke bütünlüğünün korunmasından yana gayrimüslimlere güvenemeyen İttihat ve Terakki de bir süre sonra Türk ulusçuluğuna kaydı. Böylece Osmanlı toplumunda 1908 devrimi ile doğan ve gelişen birlik ve dayanışma ruhu kayboldu. Parti, ülke bütünlüğünü korumak ve ayrılıkçı akımlarla mücadele etmek için giderek sertleşmeye başladı. Bu sertliğin dozunun zamanla artarak despotizme dönüşmesi, özgürlük ve demokrasi yanlılarını ciddi biçimde rahatsız etti.”
Sayfa 44